Erkin Koray: Türk Rock Müziğinin Efsanevi İkonu

Erkin Koray GalataSanat
Erkin Koray GalataSanat

Erkin Koray: Türk Rock Müziğinin Efsanevi İkonu

Türk rock müziği denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Erkin Koray, kariyeri boyunca müziğe ve sanata yaptığı katkılarla ön plana çıkmış bir sanatçıdır. Seslendirdiği eşsiz şarkılar ve özgün tarzıyla müziğe damgasını vuran Erkin Koray’ın hayatı ve müziği, Türk müzik sahnesinde unutulmaz bir yere sahiptir.

Erken Yıllar ve Müzikle Tanışma

24 Haziran 1941 tarihinde İstanbul’da doğdu. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Koray, çeşitli enstrümanlarla tanışarak müziğe olan yeteneğini geliştirdi. Lise yıllarında gitar çalmaya başlayarak müziğe olan tutkusunu daha da pekiştiren sanatçı, bu dönemde farklı müzik türlerine olan ilgisini de keşfetti.

Türk Rock Müziğinin Öncüsü

Erkin Koray, Türkiye’de rock müziğin öncülerinden biri olarak kabul edilir. 1960’lı yılların ortalarında, ülkemizde rock müziğin henüz pek bilinmediği bir dönemde sahneye çıkan Koray, bu tarzın ülkemizde yaygınlaşmasına büyük katkı sağladı. O dönemde seslendirdiği “Anma Arkadaş” gibi şarkılar, hala milyonlarca insan tarafından dinlenmekte ve unutulmamaktadır.

Özgün Tarzı ve Şarkı Sözleri

Müzik kariyerindeki en dikkat çekici özelliklerinden biri, özgün tarzıdır. Farklı müzik türlerini harmanlayarak kendi tarzını oluşturan Koray, Türk rock müziğinin sınırlarını genişletti. Aynı zamanda şarkı sözlerindeki derin anlamlar ve toplumsal mesajlar da dinleyicileri etkiledi. Kendine özgü tarzı ve anlamlı sözleriyle dinleyicilerin kalbinde taht kurdu.

Mirası

Erkin Koray, Türk rock müziğine kattığı değerli eserler ve özgün tarzıyla müzik tarihinde iz bırakan bir isim olmuştur. Uzun kariyeri boyunca birçok albüm ve hit şarkı üreten sanatçı, genç kuşaklara da ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Onun müziği, Türk müzik kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Erkin Koray: Türk Rock Müziğinin Efsanevi İkonu

Erkin Koray, Türk rock müziğinin efsanevi isimlerinden biridir. 1960’lı yıllardan itibaren sahne almaya başlayan Koray, kendine özgü tarzı ve unutulmaz şarkılarıyla milyonların kalbinde taht kurdu. Türk müzik sahnesinin vazgeçilmez isimlerinden biri olan Erkin Koray’ın müziği, bugün dahi dinlenmeye ve sevilmeye devam etmektedir.

Türk Rock Müziği’nin efsane ismi Erkin Koray, 78 yaşında hayata veda etti. Sanatçının İstanbul’daki evinde bulunan vefat haberi sevenlerini yasa boğdu. Müziğe özgün katkıları ve unutulmaz şarkılarıyla hafızalarda yer edinen Koray, Türk müziğinin önemli bir ikonu olarak anılacak. Sanatçının ölüm nedeni henüz açıklanmazken, sevenleri ve hayranları sosyal medya üzerinden duygusal mesajlar paylaşıyor. Erkin Koray’ın müziği ve mirası, Türk müziğine kalıcı bir armağan olarak kalaca

Flüt Bakımı ve Temizliği

flüt bakım ve onarımı

FLÜT BAKIMI VE TEMİZLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY BU YAZIDA

Etiketler; Flüt bakımı ve temizliği nasıl yapılır, flüt detaylı profesyonel temizliği nerelerde yaptırılabilir, flüt temizliği yaparken nelere dikkat etmek gerekir, flüte nasıl zarar verebiliriz, flüt ömrü bakım ve temizlikle ne kadar uzatılabilir, flüt kursu, flüt bakım ve onarımı, flüt tamiri…

Flütünüzün uzun ömürlü ve sağlıklı olması için flüt bakımı ve temizliği nasıl yapılır başlıklı bir yazı paylaşmaya karar verdik. Bu içeriğimizi hazırlarken eğitmenimiz Murat Gören Hocamızdan destek aldık. Flütünüzün uzun yıllar sağlıklı bir şekilde size dostluk etmesi için bakım ve temizliğinin öncelikle düzenli olarak yapılması gerekir. Her çalışmadan sonra flütünüzün iç ve dış temizliğini yapmalısınız.

Flüt Bakımı Ve Temizliği Nasıl Yapılır?

Bunun için flütünüzü kutusunda olduğu gibi 3(üç) ana parçaya ayırdıktan sonra harbi dediğimiz çubuğun ucuna taktığımız ince bir bez ile iç temizliğini, yine farklı bir bez ile dış temizliğini yapmalısınız. İç ve dış temizliğini yaptıktan sonra flütünüzü kutusuna koymalısınız aksi takdirde açıkta duran flüt gün ışığına ve bolca oksijene maruz kaldığı için kararma yapabilir. Bu bahsettiğimiz temizliği düzenli olarak sürekli yapmanız flütünüzün ömrünü doğrudan 1.5-2 katına çıkaracaktır.

Flütünüzün dış yüzey temizliği için perdelerin bulunduğu mekanizmanın belirli aralıklarla yağlanması ve genel bakım için parçalarının sökülüp parlatılması gerekmektedir. Flütünüzü parlatmak için hiçbir madde (dış macunu vs) kullanmayınız. Bunun için özel parlatıcı maddeler bulunmaktadır. Flütün parçalarının yağlanması, sökülüp takılması profesyonel bakım gerektiren bir durumdur ve dolayısıyla flüt teknisyenleri tarafından yapılmalıdır. Konunun uzmanı olmayan kişilerin bakım yapması durumunda flütünüze zarar verebilirsiniz.

Profesyonel flüt bakım ve temizliğinin ise 6 ayda bir profesyoneller tarafından yapılması durumunda flütünüz maksimum düzeyde verime ve ömre sahip olacaktır. Enstrümanı aldığınız kurumda bir üflemeli çalgılar teknisyeni var ise flütünüzü oraya götürerek bakımlarını yaptırabilirsiniz.

Önerebileceğimiz Yerler

İstanbul Beyoğlu Tünel bölgesinde bulunan FS Müzik ve Ankara Kızılay’da bulunan Forte X Müzik önerebileceğimiz yerlerdir. Tanınan, bilinen ve güvenilen üflemeli çalgılar ustalarına ait bu mekanlardan FS Müzik; Feramuz Yıldız ve Selçuk Tilki ustaya, Forte X Müzik ise; Olgun Uğur Ataman’a aittir.

İstanbul flüt kursu, Ankara flüt kursu, İzmir flüt kursu ve Çanakkale flüt kursu için bizi aramayı unutmayın! İletişim sayfamıza bağlanmak için burayı tıklayabilirsiniz. Ücretsiz deneme dersimize katılarak 4 şehirde bulunan 6 şubemizdeki eğitmenlerimizle tanışabilir ve kurslarımız hakkında merak ettiğiniz her şeyi sorabilirsiniz. Ayrıca mağazamızı ziyaret ederek titizlikle seçtiğimiz satın alabileceğiniz flütleri inceleyebilirsiniz. 

Kamuran Usluer

KAMURAN USLUER (KAMRAN USLUER)

1937 İzmir doğumlu olan usta oyuncu Türk Sinemasının duayenlerindendir. Eşkıya Filmindeki ‘’seviyorsam her şeyi yaparım’’ felsefesiyle akıllara kazınan Berfo karakterini canlandırmıştır. Kamuran Usluer nüfustaki ismi bir hatadan dolayı Kamran Usluer olarak kaydedilmiştir. Bu yüzden karışıklıklara sebep olabilir.

Kamuran Usluer İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile oyunculuk hayatına başlamış ve 1972 yılında sinema filmlerine başlamış bir sanatçıdır. Onlarca klasikleşmiş Türk Filminde oynamış ve dublaj çalışmaları yapmıştır. Eşkıya, Salkım Hanımın Taneleri, Vurun Kahpeye, Düğün gibi filmler en ünlü filmleridir.

kamuran usluer

1973 yılında Düğün Filmiyle 5. Altın Koza Film Festivalinde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülüne ve 2000 yılında Salkım Hanımın Taneleri Filmiyle 12. Ankara Uluslararası Film Festivalinde En İyi erkek Oyuncu Ödülüne layık görülmüştür. Emekli olduğu 2002 yılına dek tiyatro, sinema ve dublaj sanatçılığından vazgeçmemiş sağlık sorunları başgösterince bırakmak zorunda kalmıştır.

Akciğer Kanseriyle mücadele eden Kamuran Usluer 2002 yılında yaş haddinden emekli edilmiş ve 2004 yılına kadar verdiği yaşam mücadelesine kansere yenik düşmüştür.

kamuran usluer

Rol Aldığı Oyunları

Meraki : Moliere – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 2002

Önce İnsan : Yılmaz Karakoyunlu – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 2000

Huzur : Ahmet Hamdi Tanpınar – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1998

Kral Oidipus : Sofokles – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1996

Kral Lear : William Shakespeare – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1990

Sarıpınar 1914 : (R.Nuri Güntekin) – Ankara Sanat Tiyatrosu – 1967

Müfettiş (Nikolai Gogol) – Ankara Sanat Tiyatrosu – 1967

Zenginin Maceraları : (Tunca Yönder ve Birkan Özdemir) – Ankara Sanat Tiyatrosu – 1966

Yumurat

 

 

 

Oynadığı Filmler

Yadigar (TV), Musa Dayı – 2004
Karşılaşma, Hikaye Anlatıcısı – 2002
Gülbeyaz (TV), Demir Demiroğlu – 2002
Yeditepe İstanbul (TV), Sadi – 2001
Martılar ve İstanbul – 2000
Salkım Hanımın Taneleri, Halit Bey – 1999
Sıcak Saatler (TV) – 1998
Eşkıya, Berfo – 1996
Aziz Ahmet (TV) – 1994
Süper Baba (TV) – 1993
Raziye – 1990
Hiçbir Gece – 1989
Kaldırım Serçesi – 1989
Aşkın İlk Yarısı, Suat – 1987
Ses – 1986
Gelmeyin Üstüme – 1986
Kıskaç – 1986
Çıplak Vatandaş – 1985
En Büyük Şaban, Faik Bey – 1983
Nasıl İsyan Etmem – 1982
Kırık Bir Aşk Hikayesi, Bedri – 1981
Emekli Başkan (TV) – 1979
Kanal, Haşim Ağa – 1978
At Gözlüğü – 1978
Özgürlüğün Bedeli (TV) – 1977
Gençlik Köprüsü, Tarih Öğretmeni – 1975
Enayi – 1974
Esir Hayat, Ali Rıza – 1974
Endişe – 1974
Zavallılar, Mahkum avukat – 1974
Vurun Kahpeye, Uzun Hüseyin – 1973
Ben Doğarken Ölmüşüm – 1973
Düğün, Halil – 1973
Patron – 1973
Gelin Hıdır – 1973
Yaralı Kurt, Polis – 1972
Alın Yazısı, Beşir – 1972
Gökçeçiçek – 1972
Tarkan Altın Madalyon, Atilla – 1972

Seslendirme

Tanrıların Tahtı Nemrut Dağı – 2000

 

Ödülleri
  1. Adana Altın Koza Film Festivali, 1973
    En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Gelin)
    12. Ankara Film Festivali, 2000
    En İyi Erkek Oyuncu (Salkım Hanımın Taneleri)

Modern ve Klasik Origami Nedir?

Origami, Japonca katlama anlamına gelen ‘ori’ ve kağıt anlamına gelen ‘gam’ kelimelerinin birleşmesiyle ortaya çıkan kağıt katlama sanatına verilen isimdir. Çin’den çıkmasına rağmen Japonca bir isim verilmesinin sebebi ise, ülkeye giden Budist Rahipler tarafından öğretildiğinden kaynaklanır. Her ne kadar Japonya’dan gelse de aslında kökeni Çin’dir. Renkli kağıtlarla yapılan objeler origamiyi eğlenceli ve etkili bir sanat haline getirmiştir. Origami ayrıca makas ve yapıştırıcı kullanılmadan yapıldığı için tamamen bir el sanatıdır. Japon kültüründe origami ile yapılmış turna kuşu figürü büyük önem taşır. İnanışa göre 1000 tane turna kuşu yapan kişinin sağlıklı ve uzun bir hayatı olacağı düşünülür. Günümüze kadar gelişerek gelen origami sanatının birbirinden farklı çeşitleri vardır.

Origami çeşitlerinden en bileneni klasik origamidir. Klasik origami tek parça kağıt kullanılarak yapılır. Ayrıca diğer origami çeşitlerinden kesme ya da yapıştırma işlemi olmamasıyla ayrılır. Klasik origami ile çiçek, kurbağa, araba, köpek gibi figürler yapılabilir. Origami sanatına meraklı olan insanlar ilk olarak klasik origami yapmaya başlarlar. Bir şey düşünürken elimizdeki kağıt parçası ile yaptığınız tüm şekiller aslında origaminin bir parçasıdır. Tüm origami çeşitlerinde olduğu gibi klasik origaminin de bir nevi terapi etkisi vardır. Renkli kağıtlardan yapılan farklı şekillerle dekoratif ürünler elde edilebilir.

Modern origami, klasik origamiden oldukça farklıdır. Origami sanatı ile ilgilenenler farklı ürünler kullanarak başka bir çeşit meydana getirmiştir. Modern origami kendi içinde 4 farklı çeşidi bulundurur. Bunlar; pop- up, mimari, book art ve krigamidir. Pop- up origamide; kesme, boyama ve yapıştırma işlemleri vardır. En serbest origami çeşidi olan pop- up genelde masak kitaplarında kullanılır. Bu sayede masalların çocukların hafızasında canlanması amaçlanır. Mimari origamide 3D figürler yapılır. Bunun için de kesme, boyama ve yapıştırma işlemleri uygulanır. Book art origami 2009 yılında ortaya çıkmıştır. Amacı; eski ve kullanılmayan kitapları dekoratif amaçlı kullanmaktır. Bu origami çeşidinde semboller ve kelimeler yazılarak 3D görüntüler ortaya çıkarılır. Krigami ise origamiden farklı olarak kağıt kesme sanatı olarak bilinir. Kağıt katlanarak kesilir ve ortaya bir motif çıkartılır. Bu origami türünde kesme işlemi ön plandadır.

Düğünde Bir Orkestra Kurmak

İnsanlar sevdikleri kişi ile evlendikleri günün kusursuz geçmesini ister. Bunun içinde uzun bir süre bugünün planlamasını yaparlar. Kuşkusuz insanların bir kere yaşayacağı bugünün hem kendi hem de davetliler için unutulmaz bir anı kalmasını isterler. Bir düğünün olmazsa olmaz parçaları vardır. Bunun en başında tabi ki gelin ve damat gelir. Bunu yemek menüsü, süslemeler, düğün pastası, nikah şekeri, davetiye izler ancak bir düğünün en romantik anı ilk danstır. Çünkü ilk dans, çift için anlamı olan bir şarkı ile yapılır. İlk dans gerçekleştikten sonra da düğünlerde eğlence başlar. Düğünlerde şarkı seçimleri önemlidir. Çünkü düğün sahipleri gelen her davetlinin eğlenmesini ister. Burada gelin ve damadın nereli olduğu da önem taşır. Çünkü Türkiye’de her yörenin kendine has bir tarzı vardır. Düğünlerde müzikler eskiden piyanistler ile yapılırdı. Mini bir sahneye orgları ile çıkan müzisyenler kendi repertuvarlarında olan şarkıları söyler, davetliler de eğlenirlerdi. O dönemlerde düğün sahipleri şarkı seçimi yapamazlardı. Davetliler müzisyene istek parça da bulunduğunda eğer müzisyen biliyorsa çalardı. Zamanla birlikte bu anlayış değişti. Teknoloji ve internetin gelişmesi farkında olunmasa da düğünleri de etkiledi. Sonsuz müzik arşivine sahip internet sayesinde düğünlerde dj performansı tercih edilmeye başlandı. Bu sayede düğünden önce çalışacak ve asla çalınması istenmeyen parçalar belirlenebilir oldu. Zaman içerisinde düğünler konseptli olmaya başladı. Bu da müzik tercihlerinde değişikliklere yol açtı. Düğünün belli bir yerinden sonra yine dj performansları tercih edilse de düğünün ilk bölümünde küçük orkestralarla canlı müzik tercih edilir oldu. Düğünde orkestra çıkması düğünü daha hareketli ve daha eğlenceli hale getirdiği için son dönemde popüler oldu. Düğün orkestrası 4- 5 kişiden oluşan ve müzik tercihine göre enstrümanlardan oluşan bir gruptur. Genelde gitar, keman, trompet, trampet, saksafon gibi enstrümanlardan oluşur. Bu enstrümanlar müzik zevkine göre değişiklik gösterebilir. Düğünde orkestra çıkarmak son dönemde moda olsa da düğünlere ayrı bir hava ve neşe kattığı da yadsınamaz bir gerçektir. Siz de düğününüzde mini orkestralara yer vermek isterseniz sanat merkezlerinin kendi içlerinde oluşturdukları orkestralar ile iletişime geçilebilir.

Güzel Şarkı Söylemek

Herkesin sesinin güzel olup olmamasına bakmaksızın şarkı söyler. Çünkü şarkı söylemek insana iyi gelir. Şarkı söylerken dikkat edilmesi gereken en önemli konu sesin sağlığıdır. Sesin sağlığının korunması hem daha güzel çıkmasına hem de zarar görmemesine sebep olur. Güzel şarkı söylemek için ilk olarak doğru zamanda nefes alıp vermek gerekir. Profesyonel bir eğitmenden yardım alarak nefesi en doğru nasıl alıp verilebileceği öğrenilebilir. Nefesi doğru kullanmanın yanı sıra şarkı söylerken ki duruş pozisyonu da sesin kalitesini etkileyen unsurlar arasında yer alır. Şarkı söylerken belinizden yukarısı 90 derece dik olmalı, yüzünüzün tam karşıya bakması ve boynunuzun kasılmadan, rahat olması gerekir. Şarkı söylerken diyafram nefesi almak da fazlasıyla önem taşır. Diyafram, anatomik olarak karın boşluğu ve göğüs boşluğunun arasında bulunan ve bu iki boşluğu birbirinden ayıran ince bir kastır. Diyafram nefesi kullanmak; oktav aralığınızın genişlemesine, sesinizin normalde yetmediği yerlere ulaşmasına, zorlanarak söylenen şarkıların rahat söylenmesine ve doğru yerlerde nefes alarak nefesinizin tüm şarkı boyunca yetmesine yardımcı olur. Bunların yanı sıra pes etmeden, düzenli ve disiplinli çalışmak gerekir.

güzel şarkı söyleyen kadın

Şarkı Söylemeden Önce Nelere Dikkat Etmek Gerekir

İlk olarak bol bol su tüketmek gerekir. Su, günlük hayatın vazgeçilmez içeceği olmasının yanı sıra ses tellerine de oldukça faydalıdır. Yeterli su tüketimi yapıldığında ses telleri için yeterli nemlilik oranı da sağlanmış olur. Bu nemlilik de deformasyon ve aşınmayı azaltır. Bu nedenle günde 2-2,5 litre su tüketmek gerekir. Kola, gazoz gibi asitli içecekler suyun yerini tutmaz aksine ses tellerine zarar verir. Özellikle şarkı söylemeden önce kesinlikle tüketilmemelidir. Alkol tüketmek suyun aksine ses tellerinde kuruluğa sebep olur. Benzer bir durum sigara için de geçerlidir. Çünkü sigara dumanı ciğerlere inmeden önce, ses tellerine temas eder. Sesinizde nodüllerin oluşmaması ve sesinizin kısılmaması için uzun, yüksek, sesli konuşmalar yapmaktan kaçınmak gerekir. Şarkı söylerken sesin güzel çıkması için sesi dinlendirmek gerekir. Sesiniz için yapmanız gereken son şey ise geç vakitlerde yemek yememektir. Çünkü geç saatlerde yemek yendiğinde reflü oluşur bu da mide asidine yol açar. Oluşan bu asit zamanla ses tellerinin aşınmasını sağlayıp, ses tellerini bozar.

Çizim Teknikleri Nasıl Gelişir?

çizim teknikleri nasıl gelişir

Resim yapmak doğuştan gelen bir yetenek olabileceği gibi sonradan da geliştirilebilir. Bunun için düzenli egzersiz yapmak gerekir. Günün en az 1 saatini resim çizmeye ayırmanız faydalı olur. Ancak her gün zaman ayırmak zor olacağı için bu durumu yanınızda taşıyacağınız mini bir defter ile de yapabilirsiniz. Takip ettiğiniz, eserlerini beğendiğiniz sanatçının yaptıklarını gözlemleyin, nerede hangi tekniği kullandığını anlamaya çalışın, hayal dünyanızı geliştirecek aktivitelerde bulunur. Sınırlarınızı kaldırın, zihninizi özgürleştirin ve kağıda içinizden geçenleri yansıtın. Bu şekilde resim yaparken kendinizi sonsuz bir özgürlüğün içinde hissedersiniz.

Çizim Tekniklerin Gelişmesine Yardımcı Olacak Malzemeler

Çizin yaparken gördüğünüzü kağıda yansıtırsınız. Bu nedenle doğru ekipmana sahip olmanız gerekir. Çizim yapmanıza yardımcı olacak malzemelerin ilki hiç kuşkusuz kalemlerdir. Kalemler, yumuşak ve sert uçlu olarak ayrılır. HB resim kalemi daha sert ve koyu renktedir. Özellikle eskizlerde tercih edilir. 2B resim kalemi HB’ye göre daha yumuşaktır. 3B, 4B, 5B, 6B,… şeklinde yumuşayarak devam eder. Çizim yaparken olmazsa olmazlardan biri de resim kağıdıdır. Resim kağıtları da gramajlarında farklılıklara sahiptir. Eskiz ya da çizim tekniğini geliştirmek için pratik yaparken klasik resim kağıtları tercih edilebilir. Çünkü profesyonel resim kağıtları klasik resim kağıtlarına göre daha pahalıdır. Yaptığınız çalışmada düzenleme yapacağınız zaman hamur silgi tercih etmenizde fayda vardır. Ayrıca kullandığınız kalemi façeta ile açmanız kalemin ucunun daha uzun olmasını sağlar ve bu sayede daha rahat çizgiler atabilirsiniz.

çizim tekniğini geliştirme yolları

Çizim Tekniklerini Geliştiren Egzersizler

İyi çizim yapmanız tek başına yeterli değildir. Çizim yaparken teknikleri, yöntemleri bilmeniz ve uygulamanız gerekir. Bunun için ilk yapmanız gereken hangi alanlarda eksik olduğunuzu bulmanızdır ve bunu yaparken kendinize karşı dürüst olmanız gerekir. Aksi takdirde kendinizi geliştirme yolundaki en büyük engeliniz yine kendiniz olursunuz. Çizim tekniklerini, görüşü ve resim yeteneğini belli kompozisyonlar çizimini denemekte geliştirir. Örneğin yüz çizimi çizilmesi en zor bölgelerden biridir. Eğer birbirine benzer yüzler çizmeyi başarırsanız, bu sizin geliştiğinizin bir kanıtıdır. Tıpkı yüz gibi göz çizimi de oldukça zor bölgelerden biridir. Göz çiziminde gerçeğe yakın olması hem görüşünüzün hem de çizim becerilerinizi arttırır. Çizim tekniklerinizi geliştirmek için profesyonel bir eğitmenle çalışmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Enstrüman Çalmanın Yararları Nelerdir?

enstrüman çalmanın yararları

Birçok araştırma neticesinde müziğin hem beden hem de ruh sağlığına faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Şarkı söylemek, ritme ayak uydurmak, dinlemek veya çalmak bireyin bedensel koordinasyon, zamanlama, hafıza, konsantrasyon ve dinleme becerilerini geliştirir. Müzik kendi içinde türlere ayrılsa da insan üzerinde yarattığı etki aynıdır. Bu da müziği evrensel yapan özelliklerden biridir. Müzik, onu duyduğunuz andan itibaren sizi içine çeker. Bu durum müzik aleti çaldığınızda ise üst seviyelere çıkar. Müzisyen, müzik ile kendisini ifade etmeye başladığı andan itibaren yaşamı boyunca zihinsel, bilişsel ve duygusal kazanımlar sağlar.

Enstrüman Çalmanın Beyne Etkisi

Müzik dinlemek, kişinin düşüncelerini, ruh hallerini ve sağlığını etkileme gücüne sahiptir. Müziği üretmek ise kişinin bedeni üzerinde etkilerini gösterir. Bu nedenle yapılan araştırmalarda enstrüman çalan kişilerin beyinlerinde yapısal ve fonksiyonel değişimler yaşanır. Enstrüman çalmaya yeni başlayan kişilerin bir süre sonra beyinlerindeki işitsel ve motor sistemi arasındaki bağların güçlendiği gözlenmiştir. Bunun en büyük kanıtı enstrüman çalarken beynin her iki ele ayrı ayrı komut vermesidir. Çünkü enstrüman çalanların beyinlerinde iki elin benzer hareketler yapmasını kontrol eden motor bölgeler arasında bağlantılar zayıflar. Genç yaşta kazanılan enstrüman çalma alışkanlığının yaşlılığa da faydası vardır. Yaşlılık ile birlikte normal şartlarda beynin bilişsel ve motor fonksiyonlarında gerileme gözlenir. Ancak bu durum enstrüman çalanlarda görülmez. Çünkü enstrüman çalmak bu fonksiyonları dinç tutar.

enstrüman çalmanın faydaları

Enstrüman Çalmak İçin 10 Sebep

Müzik aleti çalmak beynin birden fazla noktasını çalıştırır. Eğer hala herhangi bir müzik aleti çalmayı bilmiyorsanız öğrenmenizde sizi teşvik edecek faydalarını bilmiyorsunuz demektir. Enstrüman çalmanın yararları şunlardır; kişinin sosyalleşmesini sağlar, beynin her parçasını ayrı ayrı çalıştırıp gelişmesine yardımcı olur, duyguların dışa vurumunda kolaylık sağlar, iyi hissettirir, öz güven arttırır, dünyanın her yerinde ortak dil yakalamayı sağlar, stresten ve sıkıntıdan uzak tutar, psikolojinizi korur, disiplinli olmanızı sağlar, kendinizi geliştirmenize yardım eder, daha iyi odaklanmanızı sağlar. Enstrüman çalmak fiziksel olarak da el ve göz koordinasyonunu artırır. Yapılan araştırmalarda müzik aleti çalanların sinirsel bağlantılarının çalmayanlara göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Enstrüman çalmak, unutkanlık ve bunama gibi hastalıkları engeller, hafızayı güçlendirir.

Keman Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

keman alırken nelere dikkat etmeliyiz

Kemanlar zarif ve değerli müzik enstrümanlarıdır. Hem eğitim alırken hem de pratik yaparken rahat etmek isterseniz keman alırken dikkat edilmesi gerekenleri göz önünde bulundurmanız gerekir. İlk kez keman kullanacak birinin el yapımı yerine seri üretimi yapılmış keman tercih etmeleri daha ekonomik olur. Çalma becerileri geliştikçe el yapımı keman almak daha mantıklıdır. Keman alırken kemanın boyutuna kol ve parmak uzunluğunuza göre karar vermeniz gerekir. Seçtiğiniz kemanın üzerinde çizik olmamasına ve cilasını da kontrol etmekte fayda vardır. Kemanların fiyat aralığı 400TL ve 5.000TL arasında değişir. 400-800TL arasındaki kemanlara yeni başlayanlar için yeterlidir. Keman almadan önce kullanıcı yorumlarını incelemeli ve eğitmenin tecrübesine de başvurulmalıdır.

İyi Bir Kemanın Özellikleri Nelerdir?

İyi bir kemanın ses tablası ladin ya da köknar ağacından yapılmalıdır. Burgu, klavye, kuyruk, çenelik kısımları ise abanoz ağacından ya da ikinci kalite olan gül ağacından yapılan kemanlar tercih edilmelidir. Bunlar dışında kalan ağaçlardan yapılan kemanların aksesuar kalitesi düşük olur. Keman üretiminde kullanılan ağaçların kaç yıllık oldukları da önem taşır. Ne kadar eski ve kurumuş bir ağaç tercih edilirse o enstrümanın sesi o kadar iyi çıkar. İyi bir kemanda parçaların boyutları standartlara göre yapılmalıdır. Form boyu 36 cm, iki eşik arası uzunluk 33 cm, tuşe boyu 27 cm, bas balkon boyu 27 cm, tuşenin üzerinde bulunan mastarın köprü hizasında ses tablası ile mesafesi 2,6 cm olmalıdır.

keman özellikleri

Doğru Keman Boyutu Kaçtır?

Keman alırken keman boyutuna da dikkat etmek gerekir. Çünkü keman boyutları her yaş için aynı değildir. Bunun nedeni herkesin gelişim hızının, boy, el, kol ve parmak uzunluklarının farklı olmasıdır. Doğru kemanı seçerken; kemanı sol köprücük kemiğinize paralel yerleştirin daha sonra kemanın üstünde bulunan çenelik kısma çenenizi iyice yerleştirin. Bu pozisyonda sol elinizdeki parmaklarınız keman sapının sonuna kadar yetişiyorsa bu keman size büyük demektir. Size en uygun kemanı seçerken ölçüsünü deneyerek, yaşınız ve fiziki özelliklerinizi de göz önünde bulundurmak gerekir. Ortalama keman boyutları ise 4-6 yaş grubu için 1/8, 6-8 yaş grubu için ¼, 8-10 yaş grubu için ½, 10-13 yaş grubu için ¾, 13 yaş ve üzeri için 4/4 ölçülü kemanlar tercih edilmelidir.

Enstrüman Çalmanın Yaşı Nedir?

enstrüman çalmanın ideal yaşı

Müziksiz bir hayat düşünmek zor. İnsanoğlu daha konuşmaya başlamadan dans etmeye, şarkı mırıldanmaya başlar. Bunun sebebi insanların içgüdüsel olarak ritme eşlik etme isteğinden kaynaklanır. Enstrüman çalmanın yaşı yoktur. Çalmak istediğiniz enstrümana uygun fiziksel yeterliliğe sahipseniz, herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmazsınız. Genelde insanlar belli bir yaştan sonra öğrenmenin zor olduğunu düşünürler ancak enstrümana ayıracak yeterli zamana sahipseniz ve o enstrümana karşı ilginiz varsa rahatlıkla çalmayı öğrenirseniz. Enstrüman çalmadaki en büyük kıstas sizin onu öğrenme isteğiniz ile doğru orantılıdır. Günümüzde aileler çocuklarına kaliteli bir eğitim ve hayat sunmak istedikleri için çocuklarını erken yaşlarda enstrüman öğrenmeleri için motive eder.

Çocuklarda Enstrüman Çalma Yaşı

Çocuklar, enstrümanlar ile ne kadar erken tanışırlarsa, o kadar uzun süre müzik eğitimi alma imkanına sahip olurlar. Pedagoglar çocukların konsantrasyonunu da dikkate alarak 4-5 yaşlarında enstrüman çalmaya başlayabileceklerini söylerler. Okul öncesi dönemde vurmalı çalgılar müzik eğitiminde büyük önem taşır. Def, marakas, yumurta, orff gibi enstrümanlarla şarkılara eşlik edebilirler. Ayrıca bu yaştaki çocuklar için piyano ve bateri de oldukça uygundur. Bu çalgıların bu yaştaki çocuklar için uygun olmasının sebebi onları fiziksel olarak zorlamayacakları içindir. Gitar ve keman gibi iki el kullanmayı gerektiren, fiziksel güç isteyen enstrümanlara ilkokul eğitimi ile başlanabilir. Flüt ve çello gibi enstrümanlara da 10 yaşından sonra başlamak daha uygun olur.

çocuklar için ideal enstrüman öğrenme yaşı

Erken Yaşta Enstrüman Çalmanın Faydaları

Çocuklar; yürüme ve konuşma gibi becerileri ebeveynlerini taklit ederek öğrenirler. Araştırmalar sonucunda müziğin de çocuklar üzerinde böyle bir etki yarattığı gözlenmiştir. Yemek, uyku, banyo gibi müziği de çocuğun günlük rutinleri arasına koymak gerekir. Enstrüman eğitimi çocuğa kişisel ve sosyal beceriler kazandırır. Çocuk müzik ile ne kadar erken tanışırsa okul döneminde daha başarılı olur. Bilimsel araştırmalar erken yaşta müzikle uğraşan çocuğun dil, hafıza ve sayısal becerilerinin daha çok geliştiğini kanıtlar. Enstrüman eğitimi akademik düzeyde bir eğitimci tarafından çocuklara verilmelidir. Hangi enstrüman olursa olsun çalma teknikleri çok önemlidir. Eğer çocuk ilk baştan yanlış bir çalma tekniği öğrenirse bunu düzeltmek oldukça zordur. Düzeltmeye çalışmak da hem öğrenci hem de öğretmen için zaman kaybına yol açar. Çocuğunuza alanında uzman olan öğretmenlerden ders aldırmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Gitar Çeşitleri ve Özellikleri

gitar çeşitleri ve özellikleri

Gitar, çok eski ve soylu bir enstrümandır. Gitarın tarihi ile ilgili birçok teori vardır. Genelde uddan ya da Yunan çalgısı olan kitharadan geldiği düşünülür. Rönesans’ın başlarında 4 çift telli olan gitar, 16.yy’da İtalya’da 5 çift telli olarak üretilmeye başlamıştır. Gitar, şu anki formuna ise 19.yy’da kavuşur. 1920 yılında elektro gitar doğdu ve sonrasında gitar çeşitleri artmaya başladı. Günümüzde gitar çeşitleri ve özellikleri birbirinden farklıdır. 4 çeşit gitar vardır. Bunlar; klasik, akustik, bas ve elektroniktir. Klasik gitar; 6 telli, 19 perdeli, ortasında ses deliği bulunan bir enstrümandır. Kendi içinde boyutlarına göre ayrılır. Akustik gitar; 6 telli, 20-21 perdeli, sert tonu klasik gitara göre daha sert ve yüksektir. Kendi içinde 4 türü vardır. Bunlar; elektro akustik gitar, 7 telli akustik gitar, 8 telli akustik gitar ve 12 telli akustik gitardır. Elektrogitar adından da anlaşıldığı gibi amplifikatöre bağlanarak çalınan bir gitar çeşididir. Elektrogitarlar gövde ve sap yapısına göre üçe ayrılır. Basgitarlar, elektrogitardan daha tok bir sese sahiptir ve diğer gitar çeşitlerine göre daha kalın telli ve ağırdır. Basgitarlar; elektro ve akustik olarak ikiye ayrılır. Ayrıca basgitarlar tel sayılarına göre de farklılık gösterir. 4 telli, 5 telli ve 6 telli basgitarlar vardır. Tüm bu özelliklerine ek olarak basgitarlar perdeli ve perdesiz olarak da ikiye ayrılır.

hangi tarz için hangi gitarı seçilmeli

Hangi Tarza Hangi Gitar

Gitar çeşitlerinin birbirinden farklı olmasının sebebi; tarzlarının farklı olmasından kaynaklanır. Gitar denilince akla ilk klasik gitar gelir. Çünkü gitar çalmaya klasik gitar ile başlanır. Klasik, folk ve Flamenko müzik tarzında kullanılır. Günümüzde en fazla çalınan ve popülerliğini yitirmeyecek olan gitar türüdür. Akustik gitar adından da anlaşıldığı gibi akustik müzik dışında rock, blues ve pop müzik türlerinde kullanılır. Tellerinin çelikten ve birbirine yakın olmasıyla klasik gitardan ayrılır. Elektrogitar, akustik gitar yapısını kullanır. Doğru bir ses duymak için gitarı amfiye bağlamak gerekir. Amfinin yanı sıra pedallar yardımıyla da tüm müzik türlerine eşlik etmek mümkündür. Elektrogitar genelde rock, metal gibi daha sert müziklerde tercih edilir. Basgitar ise her tarzdan müziğin gizli kahramanıdır. Müzikte davul ve baterinin sağladığı bas sesleri aynı kalitede sunar ve alt yapının olmazsa olmaz bir enstrümanıdır.

Sesim Güzel mi?

Herkesin doğuştan itibaren kendine has bir ses tonu vardır. Sesiniz göğüs kafesinizden çıkmaya başlar ve gırtlak aracılığı ile çıkar. Bu sırada ses telleri titrer, uğultu çıkar. Dudak, çene, dil ve damak dokularıyla birlikte sesiniz oluşur. Ses, vücudun diğer tüm bölümlerine göre daha geç yaşlanır. Sesin yaşlanması demek ses tellerinin gevşemesi demektir. Teller gevşedikçe hava kaçmasına yol açar bu da hırıltılı bir ses çıkmasına sebep olur. Vücudunuz gibi sesinizin de genç kalması için egzersize ihtiyacı vardır. Bunun için en iyi egzersiz şarkı söylemektir. İnsanların şarkı söylerken ki ses tonu ile konuşma ses tonları farklıdır. Genel anlamda kötü ses yoktur, eğitilmemiş ses vardır. Ses, doğru kullanmak üzere eğitilebilir.

Ses Nasıl Doğru Kullanılır?

İlk olarak sesinize iyi bakmanız gerekir ve sese en iyi gelen şey sudur. Sigara, kahve gibi içecekler ağzınızı kurutup, sesinizi kötü etkileyebilir. Sese iyi bakma yöntemleri kişiden kişiye göre değişir. Bu nedenle herkes sesi için kendi yöntemini bulmalıdır. Sesler, vücudun yansımasıdır. Dinlenmiş ve iyi bakılmış sesin kalitesi de daha yüksek olur. Metin okumadan ya da şarkı söylemeden önce nefesi açmak gerekir. Çünkü nefes sesi oluşturan enerjidir. Sesi doğru kullanmak için beden duruşu ve yeterli nefes desteği ile de sağlanabilir. Buradaki amaç sesi oluşturan kasların doğru çalışmasını sağlamaktır. Bunu profesyonel bir sese dönüştürmek çok uzun ve zahmetli bir eğitim ile oluşur.

Şan Dersi İle Ses Güzelleşir Mi?

Şan dersi; fonetik, artikülasyon, diksiyon, doğru nefes kullanımı ve ses gürlüğü alt başlıklarını barındıran, doğru şarkı söyleme eğitimidir. Sesim güzel mi? Şan dersi sesimi güzelleştirir mi? sorularına cevap vermek için ses eğitimi dersine başvurulur. Şan dersi seste büyük değişiklik meydana getirmez ancak sesi doğru şekilde kullanılmasını sağlar. Sesi eğitmek için ergenlik döneminin tamamlanmış olması gerekir. Eğitim alırken sesinizin aralığını da belirlenir. Ses aralığı, çıkarılabilecek maksimum kalın ve ince ses alanıdır. Herkesin kendine has bir ses rengi ve aralığı vardır. Bu nedenle kişi kendi ses tonuna ve aralığına uygun şarkı seçerse, sesiniz güzel demektir. Siz de şarkı söylemeyi seviyorum ama sesim güzel değil diye düşünüyorsanız bizimle iletişime geçin, doğru eğitim ve doğru şarkılarla sesinizin güzel olduğu fark edin.

Sevdiklerine Bir Hobi Hediye Et!

Özel günler ve doğum günlerinin vazgeçilmezi olan hediyeler, karar verilmesi en zor konulardan biridir. Hediye seçmeden önce aklımızda bir sürü soru dolaşır. Neye ihtiyacı var, nelerden hoşlanır, acaba bunu beğenir mi? Tüm bu sorulardan olumlu yanıt aldığımızda doğru hediyeyi de bulmuşuz demektir. Hediye alması çok keyifli vermesi ise oldukça sıkıntılı bir durumdur. Ancak hediye verdiğimiz kişinin mutluluğunu gördüğümüzde hediye seçme sürecinde yaşanan tüm sıkıntılar unutulur. Günümüzde her şeyin bir tık uzağımızda olması hediye seçimlerinde de yaratıcı olmayı zorunlu kıldı. Günlük hayatın koşturmacası ve yorgunluğundan uzaklaşmak isteyenler kendilerine hobi edinmeye başladılar. Bu da son dönemde insanların birbirlerine hobi hediye etmesine yol açtı.

Hediye Alırken Nelere Dikkat Edilir?

Hediye alırken yapılan en büyük hata kendi zevkimize göre seçim yapmamızdır. Hediye almanın amacı karşınızdaki kişiye önem verdiğinizi göstermektir. Günümüzde takı, kıyafet, kitap gibi hediyeler demode olmaya başladı. Zamanın yeni konsepti hediye sanat oldu. Hediye sanat sayesinde hediye alırken dikkat edilmesi gereken tüm maddeler ortadan kalmış oluyor. Örneğin; hediye alınacak kişinin kadın ya da erkek olması, yaşı ve kim olduğunun bir önemi yoktur. Sanat hediye ederken kişinin ilgisine göre karar verebilirsiniz. Eğer hoşuna giderse onu bir hobi olarak devam ettirmek kendi inisiyatifine kalır, siz ona sadece bir kapı açmış olursunuz. Üstelik hediye edilen sanat çalışmasına birlikte katılarak unutulmayacak bir anı da hediye edebilirsiniz. Bu sayede hediye verdiğiniz kişiye kendisini daha özel hissettirmiş olursunuz.

Hediye Sanat, Hediye Müzik!

Sevdiklerinize hediye edebileceğiniz binlerce çeşit ürün var ama bu hediyelerden en kıymetlisi sizin onun zevkine göre ve beraber keyif alabileceğiniz bir programda saklıdır. Sanatın herhangi bir dalına yeteneği olmasa bile bu zamana kadar isteyip de denemediği bir çalışmayı hediye edebilirsiniz. Hediye vermek istediğiniz kişinin ilgisine göre tiyatro, yazarlık, dans, origami, sinema, resim, satranç ve fotoğrafçılık kursu hediye edebilirsiniz. Bu branşlar sanatın en merak edilen bölümlerinden bazılarıdır. Herkesi birleştiren, evrensel olan birçok tarzı olsa da herkesin ortak noktası olan müzik de hediye edilebilir. Hediye müzik ile yan flüt, gitar, çello, keman, bateri, ukulele, piyano, saksafon, klarnet, şan, akerdeon, ud, kanun kursları da hediye edebilirsiniz. Bu tarz hediyeler kişiyi kaç yaşında olursa olsun heyecanlandıracak hediyelerdir. Siz de sevdiklerinize sanat dolu bir hediye vermek isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Oyunculuk Eğitiminde Doğaçlama

Tiyatro eğitiminde doğaçlama çalışmalarının temelini oluşturur. Önceden belli bir sahne saptaması olmaksızın anında oyun oynamaya doğaçlama denir. Doğaçlama; birbirine yabancı olan iki kişinin bir araya geldiklerinde birbirlerine olan davranışları olarak da düşünülebilir. Oyunculuk eğitimi verilirken doğaçlamaya fazlasıyla önem verilir. Doğaçlama çalışmaları yapılırken öğrenciye gerçeğe uygun tepkiler vermesi için olanak sağlanır. Ancak doğaçlama yapılırken amaçlar unutulmamalıdır. Doğaçlama yapılırken dikkat edilmesi gereken durumlar da vardır. Doğaçlama yapılırken amaçlar unutulmamalıdır. Oyuncu canlandırdığı karakterin yapısına göre yaşanabilecek durumları zihninde canlandırıp, tasarlamalı ve en önemlisi amacından sapmamalıdır. Doğaçlama yapılırken birlikte rol oynanan partnere odaklanmak gerekir. Ayrıca doğaçlama sırasında yeni durumlar gerçekleşebileceği için dikkatli olunmalı ve kısa sürede bu durumlara adapte olunmalıdır.

Doğaçlama Tekniği Nedir, Nelerdir?

Doğaçlama başladığı ana veya gelişme şekline göre farklı türlere sahiptir. Bu nedenle teknikleri de vardır. Doğaçlama yapacak oyuncu; beden, ses, duyu, duygu ve beyin yönünden kendisini hazırlar. Doğaçlama yaratıcılık gerektiren bir süreçtir. Bu yaratıcılık oyuncunun kendi yaşam tecrübelerinden beslenir. Doğaçlamanın temelinde etkiye tepki esastır ve birçok tekniğe sahiptir. Sözlü anı doğaçlaması, hareket doğaçlaması, mekan doğaçlaması, obje doğaçlaması, ses doğaçlaması, karakter doğaçlaması, tema doğaçlaması, durum doğaçlaması, istasyonlu doğaçlama ve serbest doğaçlama bu tekniklerden bazılarıdır. Doğaçlama yapacak oyuncu bu tekniklerde başarılı olabilmek için çok okumalı ve hayatı iyi gözlemlemelidir. Duygunun seyirciye geçmesi için de savunma kalkanlarını bulup, kaldırmalıdırlar.

Doğaçlamayı Geliştirme Teknikleri

Doğaçlama yapmak ani tepkilerden oluşuyor olsa da oyunculuk eğitimi esnasında sıklıkla alıştırma yapılır. Doğaçlama yapmanın teknikleri olsa da iyi doğaçlama yapmanın bir formülü yoktur. Çalışma esnasında birçok şeyden faydalanılabilir. Genel bir temadan doğan serbest doğaçlama, sinopsisten doğan doğaçlama, geriye dönüş tekniği ile yapılan doğaçlama, zincirleme ya da olasılıklı doğaçlama, bir öyküden, şiirden ya da masaldan doğan doğaçlama, tanıklık edilen bir olaydan ya da anıdan doğan doğaçlama, müzik, atasözü, haber veya reklamdan doğan doğaçlama gibi birçok alıştırma tekniği kullanılabilir. Doğru eğitim, doğru teknikler ve bol alıştırma ile oyunculuğunuzu yükseltebilirsiniz. Deneyimli eğitim kadrosu ile bir arada çalışmak ve tecrübe kazanmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Sosyalleşmenin Çalgısı Klasik Gitar

Dünyada birçok insan gerek profesyonel gerekse hobi olarak bir enstrüman çalmayı öğrenir. En çok tercih edilen enstrümanlardan biri gitardır. Gitarlar; klasik, akustik, elektronik olarak farklı türlere sahiptir. Bu farklar da gitarların her müzik türüne uyum sağlamasına yardımcı olur. Gitar çalmayı öğrenmek uzun bir süreçtir ve azim gerektirir. Bol bol pratik yaparak ellerinize pratik kazandırırsınız. Bir enstrüman çalıyor olmak sosyal çevrenizde de fark yaratmanızı sağlar. Gitar kolay taşınan ve her şarkının içinde olan bir sese sahip olduğu arkadaş toplantılarında kendisine sıklıkla yer bulur. Müzik evrensel ve insanları bir araya getiren bir sanat dalıdır. Gitar da bu sanat dalının en çok tercih edilen ve insanları bir araya getiren enstrümandır.

Klasik Gitarın Hayata Kattığı Detaylar Nelerdir?

Müzik eğlenmenizi sağlarken aynı zamanda insanı rehabilite eder. Gitar çalarak müzik yapmanın yanı sıra kişiye de katkıları vardır. Yapılan araştırmalar sonunda gitar çalan kişilerin beyin aktivitelerinin farklı bölgelerde ama eş zamanlı olarak çalıştığını gösterir. Bu da gitar çalarak beynin çok yönlü çalışmasının tetiklendiği gösterir. Düzenli gitar çalmak el koordinasyonunu da geliştirir. Bu sayede günlük hayatta el becerisi gerektiren durumlarda başarılı olunur. Gitar çalmak için konsantrasyon gerekir. Bu sayede zihin boşalır ve o an o duygunun içine girilir. Bu düzenli bir şekilde yapıldığında bir işe odaklanmaya kabiliyeti de gelişmiş oluyor. Gitar hem dikey hem de yatay bir sistemle çalındığı için düzenli çalışma gerektirir. Bu sayede sadece gitar çalmak için hayatın her alanında düzenli çalışma prensibi kazanılmış olur. Gitarın yatay ve dikey işleyişinin olması birden fazla pozisyon ve kalıp arasından seçim yapmayı gerektirir. Oluşturulan her yeni bağlantı kişinin analitik düşünme biçimini geliştirir. Gitar tek başına müzik yapmaya yeterli olmaz. Bunun için farklı enstrümanlara ihtiyaç duyulur. Farklı müzisyenlerle bir araya gelip çalışmak hem müziğinizi hem de kolektif iş yapabilme becerilerini destekler. Bir eser oluştururken verilen her karar teknik açıdan çalışmanın ilerleyişini etkiler. Bu da planlama ve karar alma becerilerini güçlendirir. Gitar çalmanın tüm sosyal etkilerinin yanı sıra kişiye kattığı en önemli şey özgüvendir.

Klasik Gitar Çalmak İçin…

Gitar çalmaya başlamadan önce hangi müzik tarzını sevdiğinizi ve bu tarz için hangi gitarı çalmanız gerektiğini bilmeniz gerekir. Gitar eğitimi almaya başlarken ilk olarak klasik gitar üzerinden alıştırmalar yapılır. Hangi gitarı çalmak istediğinize karar verdiğinizde, çok daha hızlı bir öğrenim sürecine girmiş olursunuz. Hangi enstrümanı çalmayı öğrenmek isterseniz onun için emek, ilgi ve zaman ayırmak gerekir. Gitar çalmayı bol bol pratik yaparak kendi imkanlarınızla öğrenebildiğiniz gibi deneyimli eğitmenlerin olduğu sanat merkezlerinin kurslarından da faydalanabilirsiniz. Sanat merkezlerinden alacağınız eğitimler ile daha hızlı ve daha doğru bir şekilde gitara çalarsınız. Siz de gitar almak isterseniz Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçip, detaylı bilgi edinebilirsiniz.

İyi Resim Yapabilmenin Püf Noktaları – İstanbul Resim Kursu

Görsel sanatlar insanların var olduğu günden itibaren vardır. Resim sanatı; insanların yaşadıklarını, duygu durumlarını, hayallerini yansıtır. Bu nedenle insanların hislerini yaptıkları resimlerden anlamak mümkündür. Resim yapmak yetenek gerektiren bir sanat dalı olsa da herkes kendini rahatlatmak için resim yapabilir, kurslar sayesinde yeteneklerini geliştirebilir. Resim yaparken iyi bir sonuç elde etmek için bazı noktalara dikkat etmek gerekir. İlk olarak resim yapılacak kağıdı doğru seçmek gerekir. 160 gr ağırlığındaki kağıtlar idealdir. Grenli ve grensiz olarak ikiye ayrılan kağıtlar kullanılacak alana göre tercih edilir. Yapacağınız resme göre kullanacağınız fırçalar, boyalar, kalemler de farklılık gösterir. Örneğin resim kalemleri sertliklerine ve uygulama yerine göre tercih edilir. H kodlu kalemler serttir ve mimari çizimlerde kullanılır. B kodlu kalemler yumuşaktır ve taslak çizimlerde kullanılır. Kalemlerin uçları kadar kullanım açıları da iyi resmi etkileyen noktalardan biridir. Çalışma ortamının doğru aydınlatılması da büyük önem taşır. Işık ne çok ne de az olmalı ve tepeden dik açıyla gelmelidir. Bu nedenle masa üstünde olan aydınlatma ürünleri oldukça uygundur.

Resim Yeteneği Nasıl Geliştirilir?

Resim yeteneği doğuştan olduğu gibi sonradan da geliştirilebilen bir yetenektir. Yeteneğinizi geliştirmek için düzenli çalışmanın yanı sıra uygulanabilecek bazı adımlar da vardır. İlk olarak günün en az 1 saatini resme ayırmak gerekir. Her gün bunu yapmak zor olabileceği için çantanızda her daim sizinle olacak mini bir defter ve kalem bulundurabilirsiniz. Bu sayede dışarıda olduğunuzda da resim yapabilirsiniz. İlham aldığınız ya da beğendiğiniz ressamın çalışmalarını inceleyebilirsiniz. Renk geçişlerini, fırça darbelerinin analizini yapmanız resminizin gelişmesine yardımcı olur. Tüm bunların yanı sıra ufkunuzu ve bakış açınızı geliştirecek yeni teknikler öğrenmeyi de ihmal etmeyin.

İyi Resim Yapabilmek İçin…

İyi resim yapmak doğuştan gelen bir yetenek olmakla birlikte sonradan geliştirilerek de kazanılabilir. Önemli olan gözün gördüğünün el aracılığı ile kağıda ya da tuvale en güzel şekilde aktarmaktır. Bu yeteneği geliştirmek için kurslardan ya da özel derslerden yararlanılabilir. Bu kurslar sayesinde doğru görmeyi, resim tekniklerini, resim malzemelerini, boyaları, fırçaların nasıl kullanılacağı öğretilir. Birbirinden farklı resim tekniklerinden size en yakın gelen konusunda kendinizi daha da geliştirmeniz mümkündür. Yeteneğinizi geliştirmek ve hayatınıza renk katmak isterseniz sanat merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Doğru Metotlarla Tiyatro Eğitimi Nasıl Olmalı

Doğru Metotlarla Tiyatro Eğitimi Nasıl Olmalı?

​Sahne sanatları ile ilgilenmek isteyen oyuncu adaylarının akıllarına takılan ilk soru doğru eğitimi alarak nasıl iyi oyuncu olacağıdır. Oyuncu olmaya karar verildiği andan itibaren bitmek bilmeyen bir eğitimin içine girmiş olunur. Oyuncu olmak için gerekenler yetenek, eğitim ve düzenli çalışmadır. Oyunculuk tek başına yapılan bir meslek değildir. İyi bir oyuncu olabilmek için ekiple uyum içinde çalışmak gerekir. Sahnede vücudunu kullanmak, senaryoyu anlamak, karakter yaratmak, yönetmenin isteklerine cevap vermek de eğitimin bir parçasını oluşturur. Oyuncu bir bireydir dolayısıyla rolüne hazırlanırken gözlemlerini ve deneyimlerini kullanır. Bu mesleğe gönül veren herkes yılmadan çalışmayı göze alır. Oyunculuk eğitiminde ilk olarak kolektif çalışma düzeni öğretilir. %80’i uygulama eğitimi olsa da kalan %20’lik kısım da oyuncunun kafasını geliştirecek kuramsal ve estetik eğitimi verilmesi gerekir. Çünkü istenilen karaktere bürünebilmek için algıların açık ve gözlem yeteneğinin iyi olması gerekir.

Oyunculuk Metotları Nelerdir?

Oyunculuk eğitiminde birçok farklı metot kullanılır. Stanislavski tekniğinde amaç özdeşleşmedir. Bu teknikte oyuncunun canlandırdığı karakteri yaşaması gerektiğine inanılır. Strasberg tekniğinde oynanacak karakterin duygusal yapısını daha derinden anlamak ve derin bağlar kurmak gerektiği düşünülür. Stella Adler tekniğinde duyguların yanı sıra karakterle ilgili hayal gücünün de kullanılması gerektiğine inanılır. Michael Chekhov tekniğinde beden ve hareket ön plandadır. Oyuncunun karakteri benimsemesi için hem bedensel hem de duygusal hareketlerden yararlanılır. Pratik estetik tekniğinde senarist yaratıcı oyuncu da kreatif tercüman olarak görülür. Metotlar değişiklik gösterse de oyuncunun alacağı disiplin ve sahne ahlakı en önemli unsurdur. Eğitimlerde oyuncu adayına istenileni yapması değil, istenileni arayıp bulma yöntemleri öğretilmelidir. Bu sayede yapan değil, o karakter olan; oynayan değil, gerçek hayattan anlar sunan bir oyuncu olur. Bunu başarmak için oyuncunun kendisi ile alakalı duygusal bariyerleri yıkması gerekir. Oyuncu kendini tanır, bariyerlerini kaldırır ve oynadığı role, gerçek hayatta kendisine yakın olduğu zamanları tespit ederse seyirciye tüm duyguları geçirir. Bunu yapabilmek uzun bir yoldur ve uzun süre disiplinli çalışmanın getirisidir.

Doğru Metotlarla Tiyatro Eğitimi Almak İçin…

Tüm bu metotları öğrenmek oyunculuğa katkı sağlar. Bunun için eğitim yetenekleri sonraki en önemli adımdır. İstanbul tiyatro kursu konusunda oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Birçok üniversitenin yanı sıra özel kurslarda uzun soluklu iyi bir eğitim almak da mümkündür. Tüm bu metotları öğrenmek ve iyi bir eğitim almak için Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.

Piyano Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Maltepe Galata Sanat olarak bu yazımızda; “piyano çalmak zor mudur?”, “ne kadar sürede piyano çalmayı öğrenirim?”, “piyanoya kaç yaşında başlanır?”  gibi piyano hakkında sıkça sorulan soruları cevaplandıracağız. Bu sayede “piyano öğrenmek” konusunda kafanıza takılan sorulara cevap bulup piyano eğitimi almak için ilk adımı atabilirsiniz.

Piyano çalmak zor mu?

Her enstrüman için sorulan bu soru piyano için de geçerlidir. Bütün enstrümanlar başlarda zordur ve belirli bir emek vermek gerekir. Piyano çalmanın zor ya da kolay olması tamamen size bağlıdır. Ne kadar çok egzersiz yaparsanız başlarda zor gelen piyano, zaman içinde çalması kolay ve keyifli bir enstrüman haline gelecektir.

Ne kadar sürede piyano çalmayı öğrenirim?

Piyano konusunda en sık sorulan sorulardan bir tanesi de bu sorudur. Bu sorunun cevabı sizin çalışma isteğiniz ve azminizde saklı. Ne kadar sık ve disiplinli çalışırsanız öğrenme süreniz de bir o kadar kısalır. Eğitmeninizin verdiği egzersizleri haftada birkaç kez tekrarlamanız size bu süreçte fazlasıyla yardımcı olacaktır.

Piyanoya kaç yaşında başlanır?

Piyanoya başlama yaşı yoktur. İsteyen herkes piyano çalmaya başlayabilir. Önemli olan nokta kişinin motor kaslarının oturmuş olmasıdır. Bu yaş küçük çocuklarda 5-6-7 yaşlarına tekabül eder. Bu yaşlar çocuklar için en uygun yaş kabul edilir ve yine küçük çocuklar okuma yazma bilmeden de öğrenmeye başlayabilir. Küçük yaştaki öğrencilerimiz dünyanın her yerinde kabul görmüş “renklerle öğrenme metodu” ile piyano eğitimi alır. Bu metod çocukların öğrenme konusundaki gelişimine katkı sağlar.

Piyano çalmaya yeni başladım, piyano almam gerekir mi?

Piyano diğer enstrümanlara göre edinmesi daha zor bir
enstrümandır çünkü evde belirli bir alan kaplar. Ayrıca akustik bir piyano
satın almak en başta bütçeyi zorlayıcı bir seçim olabilir. Ama yine de
aldığınız eğitimin boşa gitmemesi için bir piyano almanız gerekli. Piyano
öğrenmek için eğitmeninizin verdiği egzersizleri belirli aralıklarla
uygulamanız gerekli. Bu nedenle bir elektronik piyano almayı düşünebilirsiniz.

Maltepe Galata Sanat olarak bugün piyano hakkında
sıkça sorulan sorulardan birkaçını sizler için cevapladık. Eğer siz de piyano
öğrenmek ya da piyanoda kendinizi geliştirmek istiyorsanız sanat merkezimize
gelerek piyano eğitimlerimiz hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

Keman Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

keman-kursu

Keman çalmak hakkında kendinizi geliştirmeyi ve daha iyi çalmayı düşünüyorsanız keman üzerine biraz araştırma yapmanız gerekir. Bunların en başında ise keman seçimi gelir. Kemanı çalacak olan siz olduğunuz için keman seçimi önemlidir. Keman çalmaktan keyif almak için aldığınız kemanın tonu hoşunuza gitmeli ve parmaklarınızı tuşesine götürdüğünüz zaman kendinizi rahat hissetmelisiniz.

Keman kurslarına kaydolarak alınan keman eğitiminin boşa gitmesini kimse istemez. Bu sebeple keman nasıl seçilir konusunu güzelce araştırmanız gerekir. Bu yazımızda sizler için yeni başlayanlara keman önerileri konusu inceleyeceğiz.

Keman seçimi yaparken dikkat etmeniz gerekenler bellidir. Bu gereklilikler hakkında bilgi sahibi olursanız keman alırken daha az zorluk çekersiniz. Keman alırken yanınızda profesyonel biri olması faydanıza olacaktır fakat yazımızı okuduktan sonra kendiniz de doğru bir keman seçebilecek kadar bilgi sahibi olacaksınız.

Derslere başladıktan sonra keman ile pratik yapmanız gerekecek ve aklınıza gelecek ilk soru çıkacak ilk soru ” nasıl bir keman almalıyım ? ” olacaktır. Bununla beraber ” keman fiyatları ne kadar? “, ” iyi bir keman fiyatı ne kadar ? ” gibi sorular bu aşamadan sonra karşınıza çıkacak sorular olacaktır. İyi bir keman satın almanız için gerekli bilgileri yazımızda derledik.

KEMAN HANGİ MALZEMEDEN YAPILMIŞ OLMALI?

Keman alırken önceliğiniz en iyi marka keman değil, keman yapımında kullanılan malzemenin kalitesi olmalıdır. Burada ilk kontrol edilmesi gereken şey, kemanın ağaçtan mı yoksa kontrplaktan mı üretildiği olmalıdır.

İlk kez keman çalacak olsanız dahi kontrplak keman almanızı tavsiye etmiyoruz. Kontrplaktan imal edilen keman çeşitleri en ucuza bulabileceğiniz keman türü olduğu için zaman içinde akort, tını vb. Problemler yaratacaktır. Bununla birlikte tatmin edici bir tona sahip için çalan kişinin kemandan keyif almasını engelleyecek ve zamanla enstrümanından uzaklaşmasına neden olacaktır. Bu yüzden en ucuz kemanı almak en mantıklı tercih olmayacaktır.

BİR KEMANIN KONTRPLAK OLUP OLMADIĞI NASIL ANLAŞILIR?

Kemanın yanlık ve gövde bölümünde çizgiler doğru şekilde arka arkaya sıralanmışsa,

Göğüs bölümünün iç kısmında damarlar yoksa,

Kemanın sırt bölgesinde ağaca benzemeyen yapay bir görüntü varsa, büyük olasılıkla baktığınız keman kontrplak malzemeden yapılmıştır. Eğer ismi çok fazla bilinmeyen bir enstrüman mağazasından keman alacaksanız yanınızda bir profesyonel olması sizin yararınıza olacaktır.

AĞAÇ FİKSLERİ TERCİH EDİN

Fiksler, kemanda akordu tam olarak yapabilmek için önemli bir parçadır. Metal ya da ahşaptan üretilmektedirler. Kullanım sıklığına göre zaman içinde sertleşen bu kısmın ahşaptan olması işinize yarayacaktır. Yine de zor döndürülür hale gelmesiyle birlikte ağacı besleyici yağlar kullanarak pamukla burayı yağlayabilirsiniz.

KEMAN CİLASINA VE EŞİK DENGESİNE DİKKAT EDİN

Kemanlarda kullanılan cilalar gomalak cila ve mobilya cilası olarak ikiye ayrılmaktadır. Mobilya hemen hemen bütün fabrikasyon ve düşük kalite kemanlarda kullanılır. Gomalak cilanın diğer cilalardan farkı, ağacın nefes almasını sağlayan bitkisel bir karışımdan üretilmesidir. Bu sayede gomalak cila kemanınızın ahşabını uzun yıllar korur ve gomalak cila kullanılan kemanlar diğer çeşit cilalı kemanlara göre daha pahalıdır. Kemanlar genelde üzerinde standart fabrikasyon bir eşik ile satılır. Kemanda eşik, pozisyonu kişiden kişiye değiştirilebilir ve özelleştirilebilir bir parçadır. Bu yüzden kemanın üzerindeki eşiğin size uygun olup olmadığını deneyerek kontrol edin. Size uygun bir eşik ayarı bulunan bir kemanı satın alabileceğiniz gibi aldığınız kemanın eşik ayarını sonradan da yaptırabilirsiniz.

SATIN ALACAĞIM KEMANIN FİYATI NE KADAR OLMALI?

Keman da diğer enstrümanlarda olduğu gibi en ucuzdan en pahalıya oldukça geniş bir fiyat skalasına sahiptir. Fiyatları genelde dolar üzerinden hesaplandığı için fiyatları her zaman değişiklik gösterebilir. Bu nedenle TL olarak bir fiyat belirtmek doğru değil. Yine de alacağınız kemanın fiyatının 90-100 dolar aşağısında olmamasına dikkat edin. Daha ucuz fiyatlı kemanlar başta daha avantajlı gibi gözükse de keman çalma konusunda kendinizi geliştirdikçe size yetersiz gelmeye başlayacak ve yeni bir keman edinme gereksinimi doğuracaktır. Doğru keman tercihi için bizimle iletişime geçerek eğitmenlerimizden ücretsiz danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. Ayrıca anlaşmalı olduğumuz müzik marketler sayesinde kemanınızı daha uygun bir fiyata temin edebiliriz.

Yaratıcı Çocuk Drama Atölyesi

Bir Oyun Çıkarmak!

Keyifli bir yaratım süreci! Bol eğlence, adrenalin ve kahkaha….  Galata Sanat Merkezi olarak, yepyeni bir sürece başlıyoruz; Oyun Çıkarma Atölyesi.!

İlter Kapıcı’nın eğitmenliğinde gerçekleşecek olan 6 aylık süre boyunca,ilk etapta doğaçlama, ses eğitimi , beden kullanımı gibi temel oyunculuk eğitimi sürecinden geçen katılımcılarla, tiyatral malzemeleri,eğilimleri ve yaklaşımlarına en iyi şekilde uyumlanacak oyun projesini seçip, sahnelemeyi hedefliyoruz… Atölyeye katılması sizden, sahnelemesi bizden…

Süre: 150 dk.

Kontenjan:6 kişilik

Eğitmen: İlter Kapıcı

Yer: Galata Sanat Merkezi

kayıt süreci

Facebook


Instagram


Linkedin

Ukulele Nedir?

Bu yazımızda; sesini duyar duymaz içimizde mutluluğa yakın bir duygu uyandıran, minyatür bir gitar gibi gözüken ve kendine has tonu ve çalma teknikleri olan ukuleleyi inceleyeceğiz.

Ukulele aslen “Maderia” adlı Portekiz’e bağlı bir adanın yerel enstrümanlarından biridir ve orjinal adı “Braguinha”dır. 1879 yılında João Fernandes tarafından Hawaii’ye getirilmiştir. Burada yerel halk tarafından, parmakların çok hızlı hareket ettirerek çalınmasından dolayı yerel dilde “zıplayan pire” anlamına gelen ukulele ismi verilmiştir.

Ukulele 4 telli bir enstrüman olup telleri naylondur. Bu teller ukulele’ye kendine özgü tonunu verir. Ukulele genelde ahşaptan imal edilir ve yapımında daha çok maun ve koa ağacı tercih edilir. Dünya üzerinde 4 adet yaygın türü bulunan ukulelenin en çok bilinen ve çalınan türü “soprano ukulele”dir. Diğer türleri ise; Konser, Tenor ve Bariton ukuleledir. Diğer enstrümanlarda olduğu gibi ukulelede de enstrüman boyutu arttıkça sesi de kalınlaşır. Soprano ukulele 53 cm uzunluğundayken bariton ukulelenin uzunluğu 76cm’dir.

Ülkemizde de son yıllarda popülerliği giderek artan bir enstrüman olan soprano ukulelenin telleri C-G-E-A (SOL-DO-Mİ-LA) olarak sıralanır. 4 telli ve küçük boyutlara sahip bir enstrüman olması nedeniyle çalmak normal bir 6 telli gitara göre nispeten daha kolaydır. Ukulele’de perde sayısı markadan markaya değişmekle birlikte ortalama 15 tanedir.

Ukulele ile şarkı çalmak ve söylemek için, her enstrümanda olduğu gibi temel bir eğitime ve düzenli egzersizlere ihtiyacınız vardır. Başlangıçta parmaklarınız tellere basmaya alışkın olmadığı için biraz zorlayıcı gelebilir. Düzenli olarak yapacağınız parmak egzersizleri ile parmaklarınızı güçlendirip tellere basmayı daha kolay hale getirebilirsiniz. Şarkı çalmak için ihtiyacınız olan bir diğer konu da “akor”lardır. Birden fazla notanın bir araya gelip oluşturduğu seslere akor denir ve 4 telli olduğundan ukulelede akor oluşturmak diğer enstrümanlara göre oldukça kolaydır.

Bu yazımızda ukulele hakkında bazı sorulara cevap vermeye çalıştık. Ukulele çalmayı denemek ya da ukulele çalmayı öğrenmek istiyorsanız sanat merkezimizde uzman eğitmen kadromuzla size eğitim vermekten mutluluk duyarız.

Cumhuriyet’in İlk Piyanosu

Bizden piyano çıkar mı? Kanuni Sultan Süleyman’a Avrupa’dan hediye olarak gönderilen enstrümanların Şeyh-ül İslam’ın ‘’Caiz Değildir!’’ fetvası üzerine geri gönderildiğini duymuştum. Hala bugün memlekette müzik ve sanat eserlerine aynı gözle bakan ciddi bir kitle varken tekrar soruyorum ‘’bizden piyano çıkar mı?’’
Hikaye Kastamonu Taşköprü’de başlıyor. Taşköprülü Mehmet Usta isminde bir marangoz ustası o zamanlar yol yapımı için gelen İtalyan Mühendis Carlo için birkaç dolap falan yapıyor ve evine götürüyor. Orada hayatının ilk piyanosuyla karşılaşıyor. Büyük bir ilgiyle incelemeye başlıyor. Türklerin piyano yapamayacağından emin olan Carlo, Mehmet Usta’nın piyanonun ölçülerini almak istemesine karşı çıkmıyor. Mehmet Usta ölçüleri alıp sormak istediklerini sorup çıkıyor. Çoğunluğu ladin ağacından olan, düz telli ve tahta şasili, iki pedallı ve tamamı el yapımı olan, dünya standartlarındaki ilk Türk piyanosunu yapıyor 1904 Yılında. Evet bu Cumhuriyet’in ilk piyanosu değil. Onun hikayesi daha garip ama önce Mehmet Usta’nın hikayesini bitirelim. İlk piyanomuz o kadar güzel oluyor ki, Kastamonu Valisi piyanoyu satın alıp Abdülhamit’e hediye ediyor. 
Piyanoya hayran kalan Abdülhamit hemen Taşköprülü Mehmet Usta’yı ailesiyle birlikte İstanbul’a davet ediyor. Sarayda bir atölye kuruluyor ve Taşköprülü Luthier Mehmet Usta sarayın konsol piyano imalatçısı oluyor. Hatta Abdülhamit’in bir piyanoyu Alman İmparatoru’na hediye ettiği ve İmparator’un Mehmet Usta’ya hediyeler, nişanlar gönderdiği biliniyor. Abdülhamit tahttan indirilince Mehmet Usta saraydan çıkarılıyor ve Kastamonu’ya geri dönüyor. İhsan Efendi isminde birini yetiştiriyor ama hakkında hiçbir bilgi yok. Taşköprü Postası’nın haberine göre Mehmet Ustanın mezarından tutunda İhsan Efendiye kadar kaç piyano yapıldı, nasıl yapıldı, kimler aldı, kimler sattı, bilgi yok. Günümüze kadar ulaşan yalnızca 4 piyano var. İkisi Dolmabahçe Sarayında, biri Kastamonu Vali Konağında, diğeri ise Kent Müzesinde.
Gelelim Cuhmhuriyet’in ilk piyanosuna! Atatürk, Ankara Devlet Konservatuarı’na İsmet İnönü ile yaptığı sık ziyaretlerden birinde enstrümanlar gözüne ilişir. Bu enstrümanların nereden ve nasıl temin edildiğini sorar. ‘’Dış ülkelerden döviz karşılığı’’ der İsmet İnönü. Yıl 1936’dır. Atatürk enstrümanların ülkemizde yapılmasını istediğini söyler ve çalışmaların başlamasını ister. Kaynaklarda rahatsızlığı ve ölümü dolayısıyla çalışmaların geciktiği söyleniyor ve 1942 yılına kadar pek bir adım atılmaz. Ta ki 1942 yılında İsmet İnönü, Atatürk’ün bu isteğini ve emrini vasiyeti olarak addeder ve Teknik Okullar Müsteşarı Rüştü Uzel’e emir verir. Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu bünyesinde 2. Erkek Sanat Enstitüsüne bağlı Müzik Aletleri Bölümü açılır. Enstitülü öğrencilerden başarılı olan 8 kişi seçilir ve bu 8 kişinin içinde İbrahim Sakarya da vardır. Aynı zamanda kendisi hikayenin detaylarını bize bir röportaj aracılığıyla ulaştıran kişidir. 8 Öğrencimiz yetiştirilir ve İbrahim Sakarya ile Bahri Yakut bölümün öğretmeni olarak tayin edilir. 1947 yılında Cumhuriyet’in İlk Piyanosunun yapımına başlanır. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ziyaretlerini sürdürür ve ilk piyanonun 1948 yılında okulda açılacak olan sergiye yetiştirilmesini ister. Modern mekanizmalı, demir şasili, Avrupa düzeyinde bir piyano bitirilir ve ismi 2. Sanat Enstitüsü koyulur. Sergi günü geldiğinde gururla piyano sergiye konur. En çok ilgiyi Cumhuriyet’in İlk Piyanosu ‘’2. Sanat Enstitüsü’’ görür. Yabancı misafirler piyanonun maket olduğunu sanar hatta ‘’ses çıkarıyor mu?’’ diye soranlar olar. İbrahim Sakarya piyanonun gerçek olduğunu ve çalabileceklerini söyler ama inanmazlar. ‘’Bunu yapabilecek sanatçı var mı Türkiye’de?’’ derler. İbrahim Sakarya ‘’Biz yaptık!’’ der ve çalmaya başlar…
2. Sanat Enstitüsü isminde toplamda 10 tane piyano üretildiği söyleniyor ancak bu piyanolar zaman içinde konservatuarların depolarında bodrumlarında çürüyüp gitmiş. En son üzerinde sigara söndürenler olduğu görülmüş. Demokrat Parti döneminde piyano yapımının maliyetli olması öne sürülerek imalat durdurulmuş. 1960’ta bakmışlar ki piyanolardan 1 tane kalmış. Mecliste çıkan kavga sonucu piyano imalatında bulunan herkes sorgudan geçirilmiş ve imalata tekrar başlanmış. Dönemin bakanlarından biri konservatuarda konuşma yaparken birileri slogan atınca imalat yeniden durdurulmuş ama gizlice yapmaya devam edip adını ‘’Devlet Konservatuarı’’ koymuşlar. 1973 yılında 1 tane daha yapılmış ve onun adını da ‘’Ankara’’ koymuşlar. Sonuç olarak piyanoların ne adedi, ne nerede olduğu, ne de kimler tarafından hangi şartlar altında yapıldığı çokta belli değil.
Bonus: 1987 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Piyano Yapım ve Onarım Bölümünden Abdullah Arsever ve İsmail Büker 2 piyano daha yapmışlar. Bu piyanolardan biri mekanizması ve konsolu çıkarılmış şekilde bir kenarda duruyormuş ve diğeri hakkında yine bilgi yok…

Yaratıcı Yazarlığın Faydaları

Yazı yazmak, kâğıda içini dökmek birçok insan için hem iç ferahlatıcı hem de bir o kadar zevkli bir sanattır. Düşünceleri, hayalleri ve akıldan geçenleri yazmak son derece rahatlatıcı ve bir o kadar da önemli bir aktivitedir. Yazı yazmak zihnin gelişmesini sağlarken aynı zamanda da insanların kaliteli zaman geçirmesine yardımcı olmaktadır. Yazmak her ne kadar muhteşem bir aktivite olsa da bazen insanlar akıldan geçenleri toparlayıp kâğıda dökmekte zorluk çekebilmektedir. İlham perileri de denilen yazma şevkinin gelmemesi ile bazı yazar adayları yazı yazarken zorlanabilmektedir. Günümüz dünyasında her geçen gün daha da popülerleşmeye ve ismin den sık sık bahsettirmeye başlayan yazarlık kursları hem önceden yazı yazan hem de yeni yeni yazı yazmaya başlayan kişiler için uygun olan bir kurstur. Oldukça fazla faydası bulunan yaratıcı yazarlık kursları; yazı yazmak için son derece gerekli ve yazı yazmada etkili olan bilgiler sunan eğitim kurumlarıdır.

Yaratıcı Yazarlık Nedir?

Ülkemizde özellikle son günlerde adını sık sık duyurmaya başlayan kavramlardan bir tanesi yaratıcı yazarlıktır. Yaratıcı yazarlık; belirli tekniklere dayanan, normalde var olmayan fakat olması ihtimali bulunan olay ya da durumlar üzerine yazı yazmaktır. Yaratıcı yazarlıkta özgünlük son derece büyük bir önem taşımaktadır. Yazarın ortaya koyduğu yazılar %100 özgün bir kurguya sahip olmalı ve yine doğal ve özgün bir üslup ile yazılması gerekmektedir. Yaratıcı yazarlık başlığı altında ortaya koyulan eserler tamamen yazarın kendisine ait özgün içerikler olması gerekmektedir. Özellikle yazmaya yeni başlayanlar özgün içerik üretirken zorluk yaşamaktadır. İlham perileri kaçan yazarlar ve yazar adaylarının hikayelerini devam ettirebilmek için tercih edebileceği en doğru adres yaratıcı yazarlık kursu olacaktır. Yaratıcı yazarlık kursları insanlara; yazı yazma ve içerik üretme konusunda gereken teknik bilgileri, becerileri ve pratik eğitimi sunarak onların yaratıcı birer yazar olmasını sağlamaktadır. Yaratıcı yazarlık kursları sayesinde yazar adayları gerekli tüm bilgi ve donanımı kazanarak zaman içerisinde başarılı birer yazar haline gelmektedir. Yaratıcı yazarlık kursunda bu eğitim için kullanılan yaratıcı yazarlık atölyelerinde özel bir eğitimle yaratıcı yazarlık teknikleri öğrencilere öğretilerek onların donanımlı birer yazar haline gelmeleri sağlanmaktadır. Yaratıcı yazarlık atölyeleri nedir diye merak edenler için; yaratıcı yazarlık atölyeleri öğrencilere gerekli teknik bilgilerin verildiği, yaratıcı yazı yazma çalışmalarının gerçekleştiği özel eğitim alanıdır.     

Yaratıcı Yazarlık Egzersiz Planı 

Genellikle yazı yazmaya yeni başlayanlar ve nadiren de olsa tecrübeli yazarlar tarafından tercih edilen yaratıcı yazarlık kursu gerekli teknik ve teorik bilgileri öğreterek kaliteli yazılar yazmaya yardımcı olmaktadır. Yazı yazma konusunda eğitim almak isteyenlerin tercih edebileceği en doğru adres olan yaratıcı yazarlık kurslarında ilk seviyelerden başlayarak yaratıcı yazı yazmanın önemli noktaları öğrencilere anlatılmaktadır. Yaratıcı yazarlık dersi; yaratıcı yazarlık eğitimi almak isteyen her yaştan insana açık olan bir kurstur. İsteyen herkes yaratıcı yazarlık kursuna kaydolarak yazı yazmanın keyfine varabilmektedir. Yaratıcı yazarlık kursunda eğitmenler tarafından planlanan egzersizler ve pratik çalışmalar sayesinde öğrenciler kolaylıkla yaratıcı yazar olma yolunda ilerlemektedir. Yaratıcı yazarlık kursunda egzersiz planı hem öğrencilerin hem de eğitmenlerin müsait oldukları zamanlara göre planlanmaktadır.

Yaratıcı Yazarlık Kursu Galata Sanatta

 Özellikle son zamanlarda yaratıcı yazarlık kurslarına her geçen gün çok daha fazla ilgi duyulması; yaratıcı yazarlık kurslarının sayısının da aynı oranda artmasına neden olmaktadır. İstanbul’un en çok tercih edilen yaratıcı yazarlık kursları arasında zirvede yer almayı başaran Galata Sanat Merkezi; alanında uzman eğitmen kadrosu, birebir özel ders imkânı ve kaliteli eğitimi ile her zaman ön planda yer almayı başarmaktadır. Eğer sizler de yazarlık konusunda uzun yıllardır tecrübe sahibi olan eğitmenler eşliğinde yaratıcı yazarlık yolunda ilerlemek, başarılı bir yazar olmak istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz. 

Yaratıcı Drama Nedir?

Çok eski zamanlardan beri insanların kendini ifade etmesi için kullandığı sanat dalları arasında yer alan drama; hem insanların kendini daha iyi tanımasını sağlayan hem de eğlenceli zaman geçirmeyi sağlayan önemli bir aktivitedir. Drama insanları günlük hayatın karmaşasından kurtaran, rahatlatıcı ve mutluluk veren önemli bir sanat dalıdır. Hayatın yorucu temposundan ve stresten kaçmak isteyen insanların ilk adresi olan drama; özellikle ülkemizde son yıllardan itibaren giderek popülerleşmeye ve ilgi görmeye başlamıştır. Dramanın sürekli olarak daha fazla ilgi görmesi, bu işin eğitimini veren sanat merkezlerinin ve drama kurslarının sayısının artış göstermesine de doğrudan etki etmeye başlamıştır. Drama konusunda profesyonel anlamda kendini geliştirmek ve bilgi sahibi olmak isteyen insanların yapacağı en doğru tercih bir yaratıcı drama kursuna kayıt olması olacaktır.

Yaratıcı Drama Nedir?

Özellikle son yıllarda ülkemizde giderek yaygınlaşmaya ve popülerleşmeye başlayan yaratıcı drama; belirlenen bir konuyu doğaçlama ve rol yapma tekniklerinden faydalanarak bir topluluk ile birlikte seyirci önünde canlandırılmasına verilen genel isimdir. Yaratıcı drama oyunlarında yaşanan ya da yaşanma ihtimali bulunan konular ve durumlar işlenmektedir. Yaratıcı dramanın konusu; yaşanan ya da yaşanması muhtemel olan olaylardan, olgulardan, haberlerden, fotoğraflardan, kar, karikatürlerden ya da bir edebi türden seçilebilmektedir. Seçilen konunun yaratıcı drama ekipleri tarafından doğaçlama, drama ve rol yapma tekniklerinden faydalanarak seyirci önünde bir oyun şeklinde canlandırılması sürecine genel olarak yaratıcı drama denilmektedir. Günümüzde yaratıcı drama oyunları genellikle bir edebi metinden ya da önemli olaylardan esinlenerek hazırlanmaktadır. Geçmişten günümüze kadar oynanan yaratıcı drama örnekleri, yaratıcı dramaya yeni başlayanlar için önemli bir yol gösterici olabilmektedir.

Yaratıcı Drama Kursu Galata Sanat’ta

Günümüz dünyasında giderek daha fazla popüler hale gelen sanat dallarından bir tanesi hiç şüphe duymaksızın yaratıcı dramadır. Yaratıcı drama özellikle son yıllarda ülkemizde daha fazla yaygınlaşmaya ve ilgi görmeye başlamıştır. Yaratıcı dramaya ilgi duyan ve bu işi profesyonel olarak öğrenmek isteyen kişilerin bir yaratıcı drama kursuna kayıt olarak bu sanatı alanında uzman eğitmenlerden en iyi şekilde öğrenmesi çok doğru bir tercih olacaktır. İstanbul ili içerisinde en çok tercih edilen yaratıcı drama kursu olmayı başaran Galata Sanat Merkezi yaratıcı drama kursu; alanında uzman eğitmen kadrosu, özel ders imkanı ve kaliteli eğitimi ile her zaman ön plana çıkmayı başarmaktadır. Yaratıcı drama eğitimi almak için en doğru adres olan Galata Sanat Merkezinde öğrenciler uzman eğitmenler eşliğinde drama provaları yaparak bu işin tekniğini sıfırdan öğrenme imkanı kazanmaktadır. Uygun fiyatları, tüm ilçelerden kolaylıkla ulaşılabilir olması ve kaliteli eğitimi ile ön plana çıkan Galata Sanat Merkezi; yaratıcı drama kursuna kaydolmak için tercih edilebilecek en doğru adreslerden bir tanesidir. Eğer sizler de yaratıcı drama kursuna kaydolmak ve bu konuda profesyonel bir eğitim almak istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi ile kolaylıkla iletişime geçebilirsiniz.

Yaratıcı Drama Eğitim Aşamaları

Galata Sanat Merkezi yaratıcı drama kursunda öğrencilere her zaman en kaliteli ve en doğru şekilde eğitim sağlanmaktadır. Kursumuza katılmak için herhangi bir şart ya da koşul bulunmamaktadır. Her yaştan insan isteği doğrultusunda kursumuza katılabilmektedir. Yaratıcı drama kursunda öğrencilerin tecrübelerine göre farklı aşamalar bulunmaktadır. Yaratıcı drama konusunda hiçbir deneyimi bulunmayan kişiler en alt aşamadan başlayarak yavaş yavaş bu alanda ilerleyip profesyonelliğe ulaşabilmektedir. Daha önce deneyimi bulunanlar ise daha üst aşamalardan derslere başlayabilmektedir. 

Yan Flüt Nasıl Çalınır?

Batı müziği başta olmak üzere hemen hemen tüm müzik türlerinde kullanılan yan flüt; isminden de anlaşıldığı gibi yan olarak çalınan isteğe bağlı olarak metal ya da tahtadan yapılabilen üflemeli çalgılar grubuna ait bir enstrümandır. Diğer üflemeli çalgılara göre çalması daha zor olan yan flüt genellikle müzik kurslarında daha kolay bir şekilde öğrenilmektedir. Alanında uzman eğitmenler eşliğinde müzik kurslarında yan flüt çalmak son derece kolay bir şekilde öğrenilebilmektedir.

Yan flüt tahmini olarak milattan önce 900’lü yıllardan beri var olan, tarihi eski zamanlara dayanan bir müzik aletidir. Flüt çeşitleri arasında en sık kullanılan yan flüt; genellikle askeri bandolarda ve orkestralarda çok sık kullanılmaktadır. Flüt çeşitleri arasında öğrenmesi en zor olan yan flüt çok geniş bir eğitim programına sahiptir. Ses aralığı son derece geniş olan yan flüt; herkesi etkileyebilecek ve herkesin sevebileceği müzik tınılarına sahip olan oldukça etkileyici bir müzik aletidir. Genellikle yetişkinler tarafından tercih edilen yan flütün çocuklara uygun olan; çok büyük bir boyuta sahip olmayan, kolayca taşınabilen ve aynı şekilde kolaylıkla muhafaza edilebilen pikolo adında daha küçük bir modeli de bulunmaktadır. Daha küçük yaştaki yan flüt çalmak isteyen çocukların pikolo çalması çok daha rahat olacaktır. Yan flüt diğer enstrümanlara göre öğrenmesi biraz daha zor olduğu için yan flüt çalmayı öğrenmek isteyen kişilerin profesyonel bir yan flüt kursundan ders alması çok daha doğru olacaktır. Galata Sanat Merkezinde öğrenciler kısa bir süre içerisinde yan flüt öğrenmenin en önemli noktaları olan yan flüt nasıl çalınır, yan flüt nasıl takılır, yan flüt nasıl temizlenir ve yan flüt nasıl sökülür gibi sorulara kolaylıkla cevap verebilir hale gelmektedir. 

Yan Flüt Nasıl Öğrenilir?

 Oldukça etkileyici ve bir o kadar da güçlü bir sese sahip olan yan flüt; diğer üflemeli çalgılara göre öğrenmesi biraz daha emek isteyen bir müzik aletidir. Yan flüt öğrenmek isteyenler bu işin uzmanlarından özel eğitim alarak daha kısa bir süre içerisinde yan flüt çalmayı öğrenebilirler. Yan flüt kursu, İstanbul ili içerisinde birçok farklı sanat merkezinde verilmektedir. Fakat alanında uzman, tecrübeli eğitim kadrosu ve kaliteli eğitimi ile Galata Sanat Merkezi yan flüt kursunda öğrenciler daha kısa süre içerisinde daha kolay bir şekilde yan flüt çalmayı öğrenebilirler. Galata Sanat Merkezi yan flüt kursunda yan flüt dersleri birebir olarak verilmektedir. Uygun koşullar sağlandığında grup olarak da ders işlenebilen Galata Sanat Merkezinde isteyen herkes kısa bir süre içerisinde yan flüt çalmayı öğrenebilmektedir. Yan flüt nasıl öğrenilir ve yan flüt ne kadar sürede öğrenilir gibi çok sık merak edilen soruların cevaplarını öğrenmek için İstanbul’un en çok tercih edilen yan flüt kursu olan galatasanat.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yan Flüt Kursu Galata Sanat’ta

 İstanbul’un en çok tercih edilen sanat merkezleri arasında zirvede yer alan Galata Sanat Merkezi; İstanbul merkezinde yer alan Galata Kulesi’ne çok yakın bir mesafede yer almaktadır. Her yerden ulaşımı son derece kolay olan Galata Sanat Merkezi’nde isteyen herkes uzman eğitim kadrosu ve kaliteli eğitimi sayesinde kolaylıkla yan flüt öğrenebilmektedir. Yan flüt öğrenmek isteyen kişiler yan flüt kursu İstanbul Galata Sanat Merkezinde öncelikle deneme derslerine katılıp memnun kalması halinde derslere uygun bir ücret karşılığında devam edebilirsiniz. Yan flüt derslerine kayıt olmak için belirli herhangi bir dönem bulunmamaktadır. İsteyen herkes en kısa süre içerisinde Galata Sanat Merkezi ile bu sayfamızdan iletişime geçip yan flüt kursuna kolaylıkla kayıt olabilir. Düzenli ve disiplinli çalışma ortamı sağlayan, uzman eğitmen kadrosu ve kaliteli eğitimi ile Galata Sanat Merkezi yan flüt öğrenmek isteyen herkes için son derece doğru bir tercih olacaktır. 

Ukulele Nedir? Nasıl Öğrenilir?

Telli çalgılar ailesinin son derece etkileyici bir sese sahip üyesi olan Ukulele, Hawaii dilinde parmakların hızlı bir şekilde hareket ettirilerek çalınması sebebi ile zıplayan pire anlamına gelen Ukulele ismini almıştır. Ukulele diğer telli çalgılara göre daha küçük bir boyuta sahip olan müzik aletidir. Ukulele çalmayı en kısa süre içerisinde en kolay şekilde öğrenmek için ukulele dersi veren müzik kurslarına kayıt olmak çok doğru bir tercih olacaktır. 

Genellikle uke olarak kısaltılan ukulele 4 telli bir çalgıdır. Oldukça eski zamanlardan beri bir müzik aleti olarak kullanılan çalgı; gitara benzeyen bir görünüme sahip olması ile birlikte köken olarak gitar ile aynı aileden gelmektedir. Tellerine G, C, E, A ve D olarak akort yapılan ukulelenin telleri naylon ya da kirişten yapılmaktadır. Günümüzde kullanılan 4 adet farklı ukulele tipi bulunmaktadır. Bunlar; 53 cm uzunluğunda soprano, 58 cm uzunluğunda konser, 66 cm uzunluğunda tenor ve 76 cm uzunluğundaki bariton olarak sıralanabilir. Ukulele çalgısının tüm çeşitleri genel olarak ahşap malzemeden üretilmektedir. Maun ya da koa ağacının sık sık hammadde olarak kullanıldığı ukulele; isteğe bağlı olarak metalden de üretilebilmektedir. Ukulelenin ülkemizde çok yaygın görülen bir müzik aleti olmaması ile birlikte ukulele çalmayı öğrenmek isteyenlerin genellikle ukulele dersi veren bir müzik kursuna başvurması tavsiye edilmektedir

Ukulele Kursu

Müzik kurslarında verilen ukulele dersi ve eğitimi en kısa süre içerisinde ukulele çalmayı öğrenmeyi sağlamaktadır. Özellikle ukulele dersi İstanbul içerisinde birçok farklı müzik kursunda verilmektedir. Alanında uzman eğitmen kadrosu, kaliteli eğitimi ve öğrencilere sağladığı birebir özel ders imkânı ile her zaman ön plana çıkmayı başaran Galata Sanat Merkezi ukulele kursu; ukulele çalmayı öğrenmek için tercih edilebilecek en doğru adres olacaktır. Ukulele kursu İstanbul Galata Sanat Merkezinde öğrenciler akademik kariyerini tamamlayan eğitmenler eşliğinde, sıkıcı ve sert kurallar ile değil adeta sıcak bir aile ortamında, rahat ve sıcak bir ortamda özel olarak müzik eğitimi alma imkanına sahiptir.

Ders Planı ve Ücretsiz Deneme Dersleri

 Derslerin öğrencilerin müsait oldukları gün ve saatlerde işlendiği Galata Sanat Merkezinde ayrıca derslere kaydolmadan önce derslerin işlenişi hakkında bilgi sahibi olmak, ders içeriğini öğrenmek ve ders hocaları ile tanışmak için ücretsiz olarak deneme derslerine katılma imkânı da sunulmaktadır. Galata Sanat Merkezi öğrencilerine en kaliteli eğitimi sunarken aynı zamanda da çok uygun fiyatlar ile isteyen herkesin müzik ile buluşmasını sağlamaktadır. Eğer sizlerin de ukulele çalmayı öğrenmek gibi bir hayaliniz varsa ve bu hayalinizi en kısa sürede gerçeğe dönüştürmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden son derece kolay bir şekilde İstanbul’un merkezinde yer alan, her ilçeden kolaylıkla ulaşma imkânı bulunan Galata Sanat Merkezi ile bu sayfadan iletişime geçebilirsiniz. 

Ud Nedir?

Son derece etkileyici ve bir o kadar da güzel bir sese sahip olan ud; geleneksel Türk çalgıları arasında yer alan telli ve mızraplı bir müzik aletidir. Arapçadaki ismi sarısabır anlamına gelen el-oud kelimesinden dilimize geçen ud; perdesiz bir enstrümandır. 11 ya da 12 telli olarak kullanılan ud 3 oktavlık bir sese sahiptir. 6 farklı tel grubu bulunan müzik aletinde en üstteki tel bam teli ismi ile bilinmektedir. Bu tel tek kullanıldığında 11, çift kullanıldığı zaman da 12 telli olarak kullanılabilmektedir. Bam teli özellikle Türk müziğinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu tel kaba dügah olarak bilinen kalın la notasına akort edilmektedir ve buna bağlı olarak da dem amaçlı kullanılmaktadır.

Ud Nasıl Çalınır?

Türk sanat müziğinin vazgeçilmez bir enstrüman olan ud gövdesi biçim olarak yarım bir armut şeklini anımsatan bir yapıya sahiptir. Ud gövde kısmı maun ya da gürgen gibi sert yapıya sahip olan ağaçlardan yapılmaktadır. En iyi ud hangi hangi ağaçtan yapılır sorusunun cevabı ise gürgen olarak söylenebilir. Müzik aletinin yaprağı yani sırt kısmı 20 ya da 21 adet birbirine eş parçadan meydana gelmektedir. Udun sap kısmında yer alan burgular ise arkaya doğru sıralanmaktadır. Ud mızrabı diğer tüm mızraplı çalgılar ile karşılaştırıldığında biraz daha uzun bir yapıya sahiptir ve ud mızrabı parmak aralarından geçirilip tutulmaktadır. Ud çalmak isteyenler en iyi şekilde ud nasıl öğrenilir diye merak edenlerin yapacağı en doğru seçim ise bir müzik kursuna kayıt olmak olacaktır. Ud kurslarında ud akordu, ud teli çeşitleri, ud taksimi ve ud çalmanın püf noktaları öğretilmektedir. Ud; mızrap yardımı ile çalınan bir müzik aletidir. Ud çalarken hangi tel üzerine basılıyorsa sağ el ile tutulan mızrap da aynı şekilde o tele vurılmalıdır. Ud çalmak diğer telli çalgılara göre biraz daha zordur. 

Ud Çalmak Ne Kadar Zamanda Öğrenilir?

 Ud çalmak diğer tüm müzik aletlerinde olduğu gibi pratik yapmayı ve eğitim almayı gerektiren bir durumdur. En kısa süre içerisinde en iyi şekilde ud çalmayı öğrenmek için müzik kurslarından yardım almak çok doğru bir tercih olacaktır. Ud çalmak ne kadar zamanda öğrenilir merak edenler hemen İstanbul’un en çok tercih edilen ud kursu olan Galata Sanat Merkezi ud kursu ile telefon numarası ya da mail adresi aracılığı ile iletişime geçip bu konu hakkında hemen detaylı bilgi alabilirler.

Ud Kursu Galata Sanat’ta

 Özellikle Türk sanat müziğinde çok önemli bir yere sahip olan ud; geleneksel Türk çalgıları arasında da oldukça önemli bir yere sahiptir. En kısa süre içerisinde akıcı ve doğru bir şekilde ud çalmayı öğrenmek isteyen kişiler ud dersi veren bir müzik kursuna kayıt olarak ud çalmayı öğrenebilmektedir. İstanbul’un merkezinde bulunan ve tüm ilçelerden rahat bir şekilde ulaşım imkanı bulunan Galata Sanat Merkezi; alanında uzman eğitmen kadrosu, kaliteli eğitimi ve birebir özel ders imkanı ile en çok tercih edilen müzik kursları arasında yer almaktadır. Galata Sanat Merkezinde ud dersine kayıt olmak isteyen herkes kayıt öncesi ücretsiz deneme derslerine katılarak dersin işlenişi, kurs ortamı, eğitmenler ve dersin içeriği hakkında bilgi sahibi olma imkanına sahiptir. Eğer sizler de en kısa süre içerisinde akıcı bir şekilde ud çalmayı öğrenmek istiyorsanız; hemen hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz. 

Trompet Nedir? Çeşitleri Nelerdir?

Sarı rengi ve kendi üzerine bükülen silindir şeklindeki borusu ile tanınan trompet; genellikle bakır malzemeden üretilen son derece etkili ve büyüleyici bir sese sahip olan üflemeli çalgılar ailesinin bir üyesidir. Genellikle klasik müzik ve caz müzik türünde sık sık kullanılan trompet; üflemeli çalgılar arasında neredeyse en zor çalınan müzik aletidir. Çalması ve öğrenmesi son derece zor olan trompeti en doğru ve en kolay şekilde öğrenmek için müzik kurslarından ve alanında uzman eğitmenlerden kesinlikle yardım alınmalıdır. En kısa süre içerisinde doğru bir şekilde trompet çalmayı öğrenmek isteyen müzik sevdalılarının bu konudaki yapacağı en doğru seçim trompet kursuna yazılmak olacaktır.

Geçmişten günümüze uzun yıllardır insanların hayatında önemli bir yer kaplayan müzik aletleri arasında bulunan trompet hakkında bilgi vermek gerekirse; sarı renk olarak üretilen, ağızlık ismi verilen bir aparat yardımı ile çalınan ve kendi üzerinde dolanan silindir bir borudan meydana gelen üflemeli bir çalgıdır. Genellikle bakırdan üretilen ve oldukça etkileyici bir sese sahip olan trompet, genellikle klasik ve caz müzikte sık sık kullanılmaktadır. Aerophone sınıfına ait bir üye olan trompet caz müziğin yapı taşı olarak da bilinmektedir. Orkestralarda, oda müziğinde çok sık kullanılan trompet askeri bandolar için de vazgeçilemez bir çalgıdır. Eski zamanlarda savaşlarda ve zaferlerde haberci olarak kullanılan trompet; öğrenmesi emek isteyen, son derece etkileyici bir sese sahip olan üflemeli bir müzik aletidir. Trompetin üç temel yapısı yani bölümü bulunmaktadır. Ağızlık, boru ve kalak günümüzde kullanılan trompetin ana bölümleridir. Ayrıca trompet çalmak için belirli parçalara da ihtiyaç duyulmaktadır. Genellikle en çok kullanılan trompet parçaları; trompet ağızlığı ve trompet susturucu olarak sıralanabilir. Trompet parçaları ve trompet kalitesi arttıkça aynı düzeyde trompet fiyatları da artış göstermektedir.

Trompet Kursu Galata Sanat’ta

Trompet çalmayı en doğru şekilde ve en kısa süre içerisinde öğrenmek isteyenler kesinlikle bir müzik kursuna başvurmalıdır. Özellikle İstanbul ili içerisinde birçok farklı müzik kursu bulunmaktadır. Trompet taksim başta olmak üzere İstanbul’un birçok farklı kesiminden insanların ilgi duyduğu bir enstrümandır. İstanbul’un merkezinde yer alan ve her ilçeden kolaylıkla ulaşım sağlanan Galata Sanat Merkezi; müzik eğitimi almak isteyen kişilerin ilk tercihi olmaktadır. Kaliteli eğitimi, alanında uzman eğitmen kadrosu ve birebir özel ders imkanı ile çok fazla tercih edilmektedir. Galata Sanat Merkezi trompet kursunda öğrencilere verilen trompet dersi birebir olarak özel ders formatında işlenmektedir. Bu sayede öğrenciler hem kendilerini daha iyi ifade edebilirken hem de eğitmenler öğrencileri ile birebir olarak daha rahat bir şekilde ilgilenebilmektedir.

Ücretsiz Deneme Dersleri

Galata Sanat Merkezi trompet kursunda isteyen herkes derslere kayıt olmadan önce derslerin işlenişi, kurs ortamı ve kurs eğitmenleri gibi konularda bilgi sahibi olmak adına ücretsiz deneme derslerine katılma imkanına sahiptir. Eğer sizler de en etkili ve en kolay şekilde trompet çalmayı öğrenmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde Galata Sanat Merkezi ile bu sayfadan iletişime geçerek bilgi sahibi olabilir ve hatta derslere kolaylıkla kayıt olabilirsiniz.

Tiyatro Nedir?

Uzun yıllardır hayatımızda son derece önemli bir role sahip olan tiyatro; olayları, insanları ve akla gelebilecek her şeyi insan ile anlatmanın etkili bir sanatıdır. Tiyatro en geniş anlamı ile sahnede oyuncuların seyirciler önünde hazırladıkları gösteriyi sunması olarak ifade edilebilir. Tiyatro insanın kendisini en iyi ifade edebildiği sanat dallarından bir tanesidir. Tiyatroya ilgi duyan ve tiyatro gösterilerinde rol almak isteyen kişilerin kendilerini geliştirmek ve eğitim almak amacı ile başvurabileceği en doğru adres hiç şüphe duymaksızın tiyatro kurslarıdır. Tiyatro kurslarında öğrencilere en kaliteli şekilde oyunculuk eğitimi verilmektedir. Tiyatro kursları hem günlük hayat için hem de oyunculuk eğitimi için oldukça büyük bir önem taşımaktadır. 

Türleri ve Özellikleri Nelerdir?

 Tiyatro sözcüğü Yunanca anlamı seyirlik olan ‘theatron’ türeyen ve dilimize de İtalyanca bir kelime olan ‘teatro’ sözcüğünden geçmiştir. Genel anlamı ile tiyatro; yaşanan ya da yaşanma ihtimali bulunan ve oyun ismi verilen yazılı metinlerin bir sahnede seyirciler karşısında canlandırılmasına verilen isimdir. Hem konuşmaya hem de eyleme dayanan bir gösteri sanatı olan tiyatro olayları oluş sırası ile göstermektedir. Tiyatro içerisinde sık sık kullanılan bazı temel tiyatro terimleri bulunmaktadır. Oyunculuk, sahne, drama, dekor, kostüm, canlandırma, müzik ve ışıklandırma tiyatroda en sık kullanılan terimler olarak belirtilebilir. Son derece eğitici, öğretici ve eğlenceli bir sanat olan tiyatronun farklı türleri bulunmaktadır. Tiyatro türleri Modern tiyatro ve geleneksel Türk tiyatrosu olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Modern tiyatro türleri başlığı altında ele alınan tiyatro türleri; trajedi, komedi ve dram olarak üçe ayrılmaktadır. Trajedi; yaşamın acı yönlerini seyirciye anlatmak için yazılan eserlerdir. Kaba konuşmaya yer verilmeyen trajedide genellikle kahramanlar zengin, soylu kişiler ya da tanrılardır. Komedi; günlük hayatta yaşanabilecek komik olayları ve insanların komik yönlerini anlatmak için yazılmış eserlerdir. Komedinin karakterleri genellikle halktan insanlardır ve konuşma dilinde şakalara yer verilmektedir.  Dram ise hayatı olduğu gibi gösteren acıklı ya da komik olayların gösterildiği tiyatro eserleridir. Dramda konular genellikle günlük yaşamdan ya da tarihten alınmaktadır.

Tiyatro Kursları

 İnsanı, olayları ve yaşantıları anlatmanın ve insanın kendisini ifade etmesinin en etkili ve keyifli yollarından bir tanesi olan tiyatro; farklı duygu ve düşüncelerin sahne üzerinde seyircilere oyun şeklinde sunulması sanatıdır. Tiyatro eğitim gerektiren bir sanat dalıdır. Tiyatro öğrenmek isteyen kişiler tiyatro kurslarına kayıt olarak tiyatro oynamak için gerekli eğitimi alabilmektedir. Tiyatro kursları; tiyatro eğitimi alarak kendini geliştirmek isteyen kişilerin kayıt olabileceği; oyuncuların yetiştirildiği ve eğitildiği eğitim merkezleridir. Günlük hayatta da önemli bir faydası bulunan tiyatro kursları hem pratik hem de teorik dersler ile kısa sürede öğrencilerin tiyatroya atılmasına yardımcı olmaktadır. Tiyatro kursu İstanbul içerisinde çok fazla talep gören bir kurstur. Alanında uzman eğitmen kadrosu, kaliteli eğitimi ve pratik yapma imkanı ile Galata Sanat Merkezi tiyatro kursu, tiyatro öğrenmek isteyen öğrenciler tarafından çok büyük bir ilgi görmektedir. En kaliteli şekilde tiyatro eğitimi imkanı sağlayan Galata Sanat Merkezine kayıt olmak için herhangi bir şart aranmamaktadır ve tiyatro kursuna her yaştan öğrenci kabul edilmektedir.

Tiyatro Kursu Fiyatları

 Tiyatro kursları insanların kendilerini geliştirmek, kendilerini daha rahat ifade edebilmek ve oyunculuk eğitimi almak için tercih ettiği eğitim merkezleri arasında yer almaktadır. Özellikle İstanbul ili içerisinde çok fazla ilgi gören tiyatro kursları öğrencilere en kaliteli eğitimi vermek adına devamlı olarak gelişmektedir. Özellikle taksim tiyatro sanatına çok fazla ilgi duyulan bölgelerden bir tanesidir. İstanbul içerisinde hangi ilçe ya da semtte olursa olsun herkesin kolaylıkla ulaşabileceği Galata Sanat Merkezi; öğrencilere en uygun fiyatlar ile en kaliteli tiyatro derslerini sunmaktadır. Alanında uzman eğitmen kadrosu ile birçok genç yeteneğin sahnelere kavuşmasında yardımcı olan Galata Sanat Merkezi tiyatro kursu uygun fiyatları ile herkes tarafından tercih edilmektedir. Eğer sizler de sahnelere çıkmak, tiyatro öğrenmek ve kendinizi en iyi şekilde ifade etmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi tiyatro kursu ile iletişim numaraları ya da mail adresi üzerinden son derece kolay bir şekilde iletişime geçip kayıt yaptırabilirsiniz. 

Sinema Nedir?

Sinema, dünya çapında en çok ilgi gören sanat dallarından biridir. Birçok insan sinemayla o veya bu şekilde ilgilenmektedir. Bazı insanlar sinemayla daha çok izleyici boyutunda ilgilenirken, kimileri de sinemanın içinde yer almak istemektedir. Sinemayla bu derece ilgilenen insanların mutlaka sinema hakkında eğitim alması ve kendisini belirli bir alanda geliştirmesi gerekmektedir. Örneğin, kurgucu olmak isteyen birisi ile senarist olmak isteyen birisinin alması gereken eğitimler farklıdır ve kişi hangisi olmak istediğine karar verdikten sonra eğitim almalıdır

Sinema Eğitimi Neleri Kapsar?

Sinema, temel olarak açıklamak gerekirse, hareketli görüntülerin perdeye yansıtılması ile ortaya çıkan bir sanattır.  Sinema kelimesi aslında, bu hareketli görüntülerin yani filmin oynatıldığı mekana verilen isimdir. Fakat zaman içinde sanat dalının da adı haline gelmiştir. Sinema nedir sorusunu cevaplamak için sinema tarihi iyi bir başlangıç noktası olabilir. Sinemanın ilk ortaya çıkışı günümüzden 122 yıl öncesine dayanmaktadır. Halka açık ilk film gösterimi 1895 yılında Paris’te yapılmıştır. Sinema, ilk ortaya çıktığı zamandan bugüne kadar çok fazla yol kat etmiş ve hem içerik anlamında hem de teknik anlamda çok gelişmiştir.  Sinemanın ilk ortaya çıktığı günlerde yayımlanan filmler sadece 15 dakikalık günlük hayat kesitleriyken, zaman içinde konular daha çeşitlenmeye başlamış ve süre uzamıştır.  Sinema çeşitleri de birçok dala ayrılmıştır.  Korku filmi, aksiyon filmi, dram filmi gibi birçok alt tür oluşmuştur ve hepsinin kendisine dair özellikleri vardır.

Sinema Kursu Galata Sanat’ta

Birbirinden farklı amaçlara odaklanmış birçok sinema kursu İstanbul sınırları içinde mevcuttur. Bazı kurslar daha çok  ışık, montaj vb. teknik işlere yönelik eğitim verirken, bazı kurslar ise daha çok içeriğe ve sinemadaki akımlara, türlere odaklı bir sinema eğitimi vermektedir.  Galata Sanat Merkezi, İstanbul içindeki en tercih edilesi sinema kurslarından biridir.  Kursun bünyesinde, sinema hakkında oldukça kapsamlı bilgilere sahip birçok eğitimci yer almaktadır ve senaryo, kurgu vb. konularda dersler alınabilir.

Sinema Dersleri

Kursa giderek alınabilecek birçok farklı ders vardır ve içerikleri son derece geniştir. Kişinin, kendisini hangi alanda geliştirmek istediğine göre, alacağı eğitim değişiklik göstermektedir. Örneğin, sinema oyuncusu olmak isteyen birinin doğal olarak oyunculuğa dair dersler alması, rol yapma yeteneğini, diksiyonunu geliştirmesi gerekir. Fakat yönetmen olmak isteyen bir sinemaseverin alması gereken eğitim bambaşka olacaktır. İlk olarak, bir yönetmenin sinemanın tarihini, sinema tarihinde ortaya çıkmış farklı akımları da bilmesi gerekir. Bunun yanında, yönetmen, teknik konulara da hakim olmalıdır. Sinemayla ilgili her şey hakkında bir fikri olmalıdır da diyebiliriz.  Bu yüzden, senaryo, kurgu vb. alanlardaki dersleri mutlaka almalıdır.  Galata Sanat bünyesinde alacağınız kurslar ile, sinema ile olan ilişkiniz daha profesyonel bir noktaya evrilebilir. Senaryo yazma, kurgu yapma gibi konularda fikir ve beceri sahibi biri olarak kurslardan ayrılabilirsiniz. 

Satranç Nasıl Oynanır?

Tarihi çok eskilere dayanan ve dünya çapında birçok turnuvası düzenlenen satranç, zeka ve stratejiye dayalı bir oyundur ve spor olarak kabul edilmektedir. Satranç, şans oyunu değil zekaya dayalı bir oyundur ve strateji geliştirme kabiliyetini ciddi şekilde geliştirir. Bu yüzden son zamanlarda önemi daha çok kavranır hale gelmiş ve okullarda kulüpleri oluşturulmuş hatta seçmeli ders olarak okutulur hale gelmiştir. Satranç öğrenmek isteyen birçok insan vardır ve bu ihtiyaca yönelik birçok kurs açılmıştır.

 Satranç, iki kişi arasında oynanır. Satranca özel bir tahta üzerinde oynanan oyunda amaç, taşları hareket ettirerek rakibin şahını hareket edemeyecek duruma getirmek yani mat etmektir.  Tahtada 8×8 şeklinde 64 kare bulunur ve her taşın kendine özgü hareket şekilleri vardır.  Tahtadaki karelerin yarısı siyah yarısı beyazdır. Taşların da aynı şekilde yarısı siyah yarısı beyazdır ve bir oyuncu beyaz bir oyuncu siyah taşları kontrol eder.  Yani; satranç oynamaya başlamak için ilk ihtiyaç duyduğunuz şey bir satranç ,takımı olmalıdır.

Satranç Taşları Nasıl Dizilir?

Satranç konusunda ilk öğrenilmesi gereken şey, taşların diziliş şeklidir. Satranç taşları için standart bir diziliş şekli vardır ve her oyunda taşlar aynı şekilde dizilir.  Satranç tahtası açıldıktan sonra, taşlar her iki tarafın da ilk iki sırasına dizilir.  İki tarafın da ikinci sırasına piyonlar dizilir.  Birinci sırada ise, her iki köşede kaleler bulunur,  kalelerin yanında atlar, atların yanında da filler yer almaktadır.  Vezir ve şah da ortaya yan yana dizilir. Dizilimden sonra akıllara en çok takılan soru ‘’satranç taşları nasıl hareket eder’’ olmaktadır. Taşların hareketi de aslında kolay şekilde öğrenilebilir. Piyonlar açılışta iki kare düz şekilde ilerleyebilirler, açılış yapıldıktan sonra ise piyonlar sadece düz şekilde bir kare ileri gidebilir ve geri gidemezler. Fakat piyonlar düz ilerlemesine rağmen, çaprazındaki taşları yerler.  Kaleler, sağa, sola, öne ve arkaya hareket edebilir, çapraz gidemezler. At ise bazı satranç ustaları arasında, vezirden sonra satrançtaki en özel taş olarak kabul edilir. Çünkü atlar ileri ve geriye L harfi şeklinde hareket eder.  Filler, ileri ve geri çapraz şekilde hareket eder. Vezir, sadece L şeklinde gidemez. Geri kalan tüm hareket opsiyonlarını kullanabilir, sağa ve sola, ileri ve geri, çapraz şeklinde hareket edebilir. Şah ise, sağa, sola, ileri, geri ve çapraz hareket edebilir fakat sadece bir kare ilerleme şansı vardır. Satrançla ilgili temel bilgilerin bunlar olduğu söylenebilir. Bu noktada ‘’satranç nasıl geliştirilir’’ sorusuna sıra gelir. Bu sorunun cevabı açık şekilde pratik yapmaktır. Satranç, tecrübe isteyen bir oyundur ve daha çok oynanıp daha çok tecrübe kazandıkça hangi hamleye karşı hangisinin yapılacağı daha iyi otururur. Yeni taktikler geliştirilir. Daha çok pratik için de, iyi bir satranç kursuna ihtiyaç vardır.

Satranç Kursu Galata Sanat’ta

 

Satranç eğitimi için en iyi adres, bünyesinde çok sayıda satranç eğitmeni çalıştıran Galata Sanat olacaktır.   Kursta, piyasada bulunabilecek en uygun ücret karşılığında üst düzey bir satranç dersi verilmektedir.  Galata Sanat Merkezi, İstanbul içindeki konumuyla da öne çıkmaktadır. Birçok insan, eğitim alacağı kursun merkezi bir yerde olmasını ve kolay ulaşılabilmesini istemektedir. İstanbul’un en merkezi yerlerinin başında gelen Galata’da yer alan kurs bu sebeple de çokça tercih edilmektedir.  Satranç kursu İstanbul seçenekleri arasında en çok göze çarpan kurs hem eğitim kadrosunun yeterliliği hem uygun fiyat sunması hem de bulunduğu konum nedeniyle Galata Sanat gibi gözükmektedir.

Prodüksiyon Nedir?

Prodüksiyon Kursu 

Kelime anlamına bakıldığında ‘yapım’ anlamına gelen prodüksiyon; genellikle müzik ve sinema alanlarında çok sık kullanılmakta olan bir terimdir. Müzik alanında prodüksiyon; bir proje üzerinde çalışan yapım ekibi olarak da bilinmektedir. Aklınızdaki müziği tam anlamı ile gerçeğe dönüştürmek için gerekli olan prodüksiyon; özel kurslarda eğitimi verilmekte olan bir çalışmadır. Her gün duyduğunuz müziklerin nasıl oluştuğunu, müziklerin hazırlanırken hangi aşamalardan geçtiğini öğrenmek istiyorsanız veya bir meslek ya da hobi olarak bu iş ile ilgilenmek istiyorsanız kesinlikle prodüksiyon kurslarına kayıt olmanız sizler için çok doğru bir tercih olacaktır. Prodüksiyon Kursu

Prodüksiyon kurslarında müzik yapmak için gerekli olan bütün bilgi ve donanım öğrencilere verilmektedir. Bu kursların asıl amacı müzik yapma konusunda tam donanımlı bir eğitim verilen öğrencilerin aynı zamanda da yaratıcılık ve özgünlük yeteneklerinin de gelişmesini sağlamaktır. 

Müzik Prodüksiyon Eğitimde Neler Öğreniriz?

Günümüz dünyasında müziksiz bir gün bile geçirmek çok zor bir hal almışken; müzik yapmak son derece önemli bir iş olarak tanımlanmaktadır. Her gün dışarıda duyduğunuz müziklerin nasıl yapıldığını, hangi aşamalar sonucu hazırlandığını ve nasıl meydana geldiğini merak edenlerin; müzik yapmayı bir meslek ya da hobi olarak öğrenmek isteyenlerin hemen bir müzik kursu ile iletişime geçmesi son derece doğru bir karar olacaktır. Prodüksiyon kurslarında öğrencilere kendi müziklerini üretmek için gerekli olan tüm donanım ve eğitim verilmektedir. Özellikle İstanbul ili içerisinde birçok farklı müzik kursunda prodüksiyon eğitimi verilmektedir.

Alanında uzman eğitmen kadrosu, kaliteli eğitimi ve birebir özel ders imkanı ile en çok tercih edilen prodüksiyon kursları arasında zirvede yer alan Galata Sanat Merkezi prodüksiyon kursu; Elektronik Ses Kayıt & Prodüksiyon dersleri ile hayallerinizdeki müziği gerçeğe dönüştürmektedir. Galata Sanat Merkezi prodüksiyon kursunda dersler; birebir ya da en fazla 4 kişilik olmak üzere özel sınıflarda işlenmektedir. Prodüksiyon kursunda verilen eğitim temel ve profesyonel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Temel prodüksiyon eğitimde; temel müzik bilgisi ve sözel müzik bilgileri öğrencilere anlatılırken öğrencilerin müzik temelinin sağlam olması için çalışılmaktadır.

Müzik alanında hiçbir deneyimi bulunmayan öğrenciler genellikle kursa temel eğitim seviyesinden başlamaktadır. Profesyonel eğitim seviyesinde ise öğrenciler bilgisayarlar üzerinden gerekli müzik programlarını kullanmayı, demo parçalar üretmeyi ve bu konuda gerekli olan bilgileri öğrenerek zaman içerisinde müzik oluşturmaya başlamaktadır. Eğer sizler de müziğe ilgi duyuyorsanız ve prodüksiyon eğitimi almak istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.

Piyano Nasıl Çalınır?

Yaklaşık olarak 18.yüzyıldan beri hayatımızda var olan piyano; oldukça büyük, gösterişli ve ağır bir müzik aletidir. Günümüzde kullanılmakta olan piyanolarda standart olarak 52 tanesi beyaz, 36 tanesi de siyah olmak üzere toplamda 88 adet tuş bulunmaktadır. En fazla kullanılan piyano çeşitleri masa piyanosu ve otomatik piyanodur. Piyano mekanizmasında tuşlara basıldığında iç kısımda bulunan tahtanın tellere vurması ile ses oluşmaktadır. Bu sebeple piyano aslında vurmalı çalgılar sınıfına mensup bir enstrümandır. Piyano genel olarak caz ve klasik müzik türünde sık sık kullanılsa da her müzik türünde görülebilen bir müzik aletidir. Diğer müzik aletlerine göre çalması zor bir enstrümandır. En iyi şekilde piyano çalmayı öğrenmek için bir müzik kursuna kaydolmak gerekmektedir.

 Küçük ya da büyük fark etmeksizin isteyen herkes tarafından öğrenilebilen piyano; her insanın hayatında bir kez olsun çalmak istediği, sesi ve görüntüsü ile büyüleyici bir enstrümandır. Piyano çalmak ne kadar kolay gözükse de aslında çok zahmet ve pratik isteyen bir müzik aletidir. Bu sebeple piyano çalmak isteyenler kendi kendilerine öğrenmeyi denemek yerine profesyonel bir müzik kursuna başvurmalıdır.

Piyano Ne Kadar Sürede Öğrenilir?

 Günümüzde birçok farklı müzik türünde rahatlıkla kullanılabilen piyano; yediden yetmişe herkes tarafından büyük bir ilgi görmektedir. 52 adet beyaz, 36 adet de siyah olmak üzere toplam 88 adet tuşu bulunan piyano; öğrenmesi çok da kolay olmayan bir enstrümandır. Piyano çalmayı öğrenmek için müzik kurslarında en çok talep gören piyano çeşitleri olan otomatik ve masa piyanosu için piyano dersi imkânı sunulmaktadır. Piyano çalmak isteyen herkes müzik kurslarına kaydolarak kolaylıkla piyano çalmaya başlayabilmektedir. Genellikle 2-3 hafta içerisinde öğrenciler piyano çalmayı öğrenebilmektedir.

Piyano Kursu Eğitimimiz Hakkında

 Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde onlarca farklı piyano kursu bulunmaktadır. İstanbul’da ise hemen hemen herkes tarafından en çok tercih edilen Galata Sanat Merkezi uzman eğitmen kadrosu ve kaliteli eğitimi ile isteyen herkese piyano eğitimi vermektedir. Galata Sanat Merkezinde öğrencilere birebir olarak piyano dersi imkânı sunulmaktadır. Ayrıca Galata Sanat Merkezi piyano kursunda piyano çalmak için gerekli olan temel bilgiler de öğrencilere öğretilmektedir. Galata Sanat Merkezinden piyano kursu alan öğrenciler ders sonunda; piyano nasıl akort edilir, piyano çalmak için parmaklar nasıl olmalı, piyano pedalları ne işe yarar, piyano notaları nasıl okunur ve piyano nasıl çalışır gibi soruların cevaplarına hâkim olmaktadır. Eğer sizler de piyano çalmayı öğrenmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat merkezi ile iletişime geçerek detaylı bilgi alabilirsiniz.             

Piyano Kursu İstanbul

 Galata Sanat Merkezimizde piyano kursları alanında uzman eğitmen kadrosu ve özel ders imkânı ile birebir olarak yürütülmektedir. Birebir piyano kursu imkânı sayesinde öğrenci ve öğretmen arasındaki iletişim daha sağlıklı ve daha rahat olmaktadır. Birebir derslerde genellikle öğrenciler kendilerini daha iyi ifade etmektedir. Galata Sanat merkezimize piyano kursu için başvuranların genellikle en çok merak ettikleri konular piyano ne kadar sürede öğrenilir ve piyano ders ücretleri olarak belirtilebilir. Piyano kursu İstanbul ili içerisinde çok yaygın olarak görülen bir müzik kursudur. Buna rağmen piyano kursu fiyatları çok da ucuz değildir. Galata Sanat merkezi piyano kursunda ise hem kaliteli ve kalıcı bir eğitim imkânı sağlanırken hem de aynı zamanda diğer müzik kurslarına göre çok daha uygun fiyatlar sunmaktadır. Piyano kursuna yeni başlayacak olanlar Galata Sanat merkezimizde ücretsiz deneme derslerimize katılarak kursun gidişatı, işleyişi ve içeriği hakkında bilgi sahibi olabilmektedir. Şehrin merkezinde muhteşem bir manzaraya sahip olan Galata Sanat merkezinde ayrıca çocuklar için piyano kursu imkânı da bulunmaktadır.

Piyano Kursu Galata Sanat’ta

Eğer sizlerin de hayalinde piyano çalmak varsa hiç zaman kaybetmeden alanında uzman eğitim kadrosu, birebir özel eğitim imkânı ve kaliteli eğitimi ile her zaman ön planda olmayı başaran Galata Sanat Merkezi ile iletişim kurabilirsiniz. Diğer piyano kurslarının aksine Galata Sanat Merkezi piyano kursunda dersin içeriğini ve işleyişini görmeden para ödemezsiniz. Burada ücretsiz deneme derslerine katılarak dersler hakkında bilgi sahibi olup, sonrasında isterseniz derslerin devamı için kayıt yaptırabilirsiniz. Ayrıca Galata Sanat Merkezine kaydolmak için hiçbir özel şart aranmamakla birlikte sadece kimliğiniz ile merkeze gelmeniz kayıt için yeterli olacaktır.

Origami Nedir ve Nasıl Yapılır?

İsmine Türkiye’deki birçok kişinin aşina olduğu origami, Japonların kağıdı katlayarak ortaya figürler çıkartma sanatına verilen isimdir. Amaç, kağıtları katlayarak çeşitli figürler oluşturmaktır.  Origamide ortaya çıkartılabilecek birçok figür mevcuttur. En çok yapılan figürler kuş, çiçek, diğer hayvanlar olsa da, origamide, dünyada var olan her şeyin motifinin yapılabileceğini söyleyebiliriz. Dünyada kağıt katlanarak yapılan birçok farklı sanat türü vardır fakat origaminin farkı, sadece katlama yapılarak figürlerin ortaya çıkarılmasıdır.Eserlerin büyük kısmında sadece katlama kullanılır, yapıştırıcı ya da makas kullanmaya  gerek kalmaz.

 Origami temel olarak kağıdı katlayarak yapılan bir uğraştır. Kesicici bir alet, bant veya yapıştırıcı kullanmadan sadece kağıdı katlayarak ortaya bir ürün çıkartmaya verilen isimdir. Yaratıcılığına güvenen herkes origami yapabilir. Origami yapmak için ihtiyaç duyulan şey, origamide kullanılan temel tekniklerin öğrenilmesi ve farklı origami tarzlarının öğrenilmesidir. Bunun için de, origami kurslarından yararlanılabilinir. Origami yapımı için bilmeniz gereken şeyleri kurslara giderek öğrenebilirsiniz.  Kağıt katlama tekniklerini öğrenerek origami yapmaya başlamak en doğrusu olacaktır. Böylece, origaminin temelini öğrenmiş olabilirsiniz. Kullanılabilecek farklı teknikler vardır ve bu teknikler farklı figürler ortaya çıkartmak için yerlerine göre kullanılır. Teknikler, origami yaparken kullanılacak temel diyagramları baz almaktadır. Dağ katlaması ya da ters katlama, vadi katlaması  gibi teknikler öğrenilerek, motiflerin ortaya çıkartılması kolaylaştırılabilir. Hatta bazı modelleri yapmak için kullanılabilecek standart kaideler vardır. Bunların da öğrenilmesi çok faydalıdır.  Örnek vermek gerekirse, kanatlarını çırpan bir kuş figürü yapılacaksa, kuş kaidesinin bilinmesi gerekir.

 

Kağıt Katlama Sanatı Dersleri

 Origami yapmak için gerekli olan bu tekniklerin yanında, bir de farklı origamı tarzlarını bilmek de faydalı olacaktır.  Günümüzde yaygın olan üç farklı origami modeli vardır.  Bunlardan ilki olan klasik origamide, tek parça kağıt kullanılır. Bu katlama modeli ile, kuş, at ve başka hayvan figürleri yapılabilmektedir. Diğer bir tarzı ise modüler origami olarak karşımıza çıkar. Bu origami modeli halk arasında parçalı origami olarak da bilinir. Bu origami tarzında, birbirine benzer parçalara bir araya getirilerek bir figür ortaya çıkarılır. Klasilk origamide yapılan hayvan figürlerinin aksine, bu modelde genelde üç boyutlu figürler ortaya çıkar. Arzu edildiği kadar kağıt kullanılabillir. Bir diğer origami tarzı ise  ıslak katlama origamidir. Bu tarz origami, yine hayvan figürleri yapmak için kullanılır fakat ortaya çıkan figürler daha gerçekçidir. Bu gerçekçiliğin sebebi de, kağıt ıslakken şekil verilmesidir. Kuru kağıda belli şekilleri vermek zorken, kağıt ıslatıldığında daha kolay şekil alır ve böylece daha kıvrımlı, gerçekçi hayvan modelleri ortaya çıkartılır. Origami sanatı, genelde bu üç model etrafında şekillenmiştir.  Uygun teknikleri kullanarak, bu üç modelden de örnekler verebilir ve ortaya güzel origami örnekleri çıkartabilirsiniz. Origami yaparken, doğru kağıdı seçmeye dikkat edilmelidir.  Sıradan kağıtlar yerine, katlamaya ve kıvrılmaya daha müsait bir yapıda olan origami kağıtları kullanılması, şekil vermeyi kolaylaştırır ve ortaya   daha güzel görünen motifler çıkar.

 

Origami Kuşu Nasıl Yapılır?

 Origami’de sık şekilde yapılan bazı motifler vardır. Bu motiflerin başında kuş gelmektedir. Kuş motifi, kağıt sanatı için temel bir figür sayılabilir ve origami ile uğraşan herkesin ilk öğrendiği figürler arasında bulunur.   Özellikle turna kuşu, origami için çok önemlidir. Japon kültüründe büyük bir yer tutan turna kuşu figürü, barışın simgelerindendir ve bin turna kuşu katlamayı başaranların bir dilek dileme hakkı bulunur.  Origami kuşu tek bir kağıtla ve birkaç katlama ile yapılabilmektedir. Bu katlama tekniklerini, katılacağınız bir origami kursunda öğrenebilir ve zamanla daha çok geliştirebilirsiniz

 

Origami Kursu Galata Sanatta

 Origami eğitimi almaya hevesliyseniz, bunun için seçtiğiniz kursun iyi olmasına dikkat etmelisiniz.  Bütün sanat dallarında, eğitimin önemi son derece büyüktür. Temel iyi olmadığı zaman, ileri seviyeleri öğrenmek bütün sanat dallarında daha zordur. Bu yüzden, origami dersleri için Galata Sanat Merkezi, tercih edilesi bir adrestir. Alanında uzman çok sayıda eğitmen, kağıt katlayarak ortaya sanat eserleri çıkarmanızı daha kolay hale getirecektir. Origami Kursu İstanbul deyince akla gelen ilk kurs olan Galata Sanat bünyesindeki derslerde  tüm origami tarzları öğretilmektedir. Yaptığınız figürlerde haftalar içinde meydana gelecek gelişmeyi fark edeceksiniz. 

Ney Nedir?

Tasavvuf müziğinin ve klasik Türk müziğinin en önemli çalgılarından bir tanesi olan ney; tarihteki en eski müzik aletlerindendir. Eski dönemlerde birçok farklı uygarlıkta kullanılmış olduğuna dair izler bulunan ney enstrümanı ilk olarak Sümerler sonrasında Selçuklular döneminde kullanılsa da asıl kimliğine Osmanlı Devleti zamanında kavuşmuştur. Ney; üflemeli çalgılar arasında en zor öğrenilen müzik aletlerinden bir tanesidir. En kısa süre içerisinde en doğru şekilde ney çalmayı öğrenmek için ney kurslarına kayıt olmak çok doğru bir tercih olacaktır.                            

Ney Nasıl Çalınır?

Tasavvuf musikisinde son derece önemli bir yere sahip olan ney; 3 ana bölümden oluşan bir çalgıdır. Bu bölümler kamış, başpare ve parazvane olarak adlandırılmaktadır. Ney nasıl öğrenilir merak edenler müzik kurslarına kayıt olarak kolaylıkla ney çalmayı öğrenebilmektedir. Özellikle İstanbul ili içerisinde ney çalmayı öğrenmek isteyenler rahatlıkla birçok farklı müzik kursuna ulaşabilmektedir. İstanbul’un en çok tercih edilen sanat merkezlerinden biri olmayı başaran Galata Sanat Merkezinde isteyen herkes kolaylıkla ney kursuna kayıt olarak Türk Sanat Müziği ya da tasavvuf müziğini icra etmeye başlayabilmektedir. Galata Sanat Merkezi ney kursunda; ney tutuşu, ney akordu ve ney temizlemesi gibi ney çalmak için gereken önemli bilgiler öğretilmektedir. Ney nasıl öğrenilir merak edenler hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilir.

 

 

Ney Üflemek Ne Kadar Zamanda Öğrenilir?

Hem öğrenmesi hem de çalması en zor olan üflemeli çalgılardan biri olan ney; son derece emek isteyen bir müzik aletidir. Ney çalmaya yeni başlayanların en çok zorlandıkları konulardan bir tanesi neyden ses çıkarmaktır. Neyden küçük bir ses çıkarmak için bile bazı öğrenciler aylarca çalışabilmektedir. Ney üflemek ne neyden ses çıkarabilmek kişiden kişiye değişiklik gösteren bir süreçtir. Genellikle ney üfleme ve ses çıkarma öğrencilerin dudak yapısına göre de değişiklik gösterebilmektedir. Dudak yapısı ney çalmaya uygun olan kişiler sabırlı ve düzenli çalışmalar sonrasında birkaç gün içerisinde ney üflemeyi ve ses çıkarmayı öğrenebilmektedir. Ancak dudak yapısı ney çalmaya çok uygun olmayan kişilerde bu süreç 1 aya kadar uzamaktadır. Ney üflemeyi öğrenmek isteyen öğrenci ne kadar planlı ve ne kadar düzenli çalışırsa o kadar kısa süre içerisinde bu işi başarmaktadır. Neyi doğru ve anlaşılabilir bir şekilde üfleyerek ses çıkarma ortalama 1 ya da 2 ay kadar sürmektedir. Ortalama 2 aylık süreç içerisinde parça çalmaya başlayan ney öğrencileri yine yaklaşık olarak 1 senelik bir çalışma süresi sonunda neyzen ünvanını alabilmektedir.

 

Ney Kursu Galata Sanat Merkezinde

 İstanbul’un en çok tercih edilen sanat merkezleri arasında ismini zirveye yazdıran Galata Sanat Merkezi; uzman eğitmen kadrosu, kaliteli eğitimi ve birebir özel ders imkanı ile her zaman ön plana çıkmaktadır.  Ney kursu taksim ve diğer tüm çevrelerden büyük ilgi gören bir müzik kursudur. Galata Sanat Merkezi ney kursuna kayıt olmadan önce isteyen herkese ücretsiz deneme derslerine katılma imkanı sunulmaktadır. Galata Sanat Merkezinde ney dersleri birebir olarak işlenmektedir. İlk derslerde kamış ney ve plastik ney gibi ney enstrümanının çeşitleri öğretilirken ilerleyen zamanlarda tam kapsamlı ney eğitimi planlı ve programlı bir şekilde devam ettirilmektedir. Galata Sanat Merkezi ney kursuna kayıt olmak için hiçbir özel şart ya da koşul aranmamaktadır. Ney çalmayı öğrenmek isteyen ve yeterli fiziksel kapasiteye sahip olan her yaştan insan ney kursuna kayıt olabilmektedir. Ney kursuna kayıt olan öğrencilerin daha rahat çalışabilmesi adına kendi ney çantası ve neyinin olması tavsiye edilmektedir.

 

Ney Kursu Fiyatları

Ney fiyatları ve ney kursu fiyatları hakkında bilgi almak isteyen herkes kolaylıkla Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilmektedir. Galata Sanat Merkezine gelerek ney kursuna kayıt yaptırmak isteyen kişilerin de sadece yanlarında kimliklerini getirmesi kursa kayıt olmak için yeterli olacaktır. 

Klarnet Nedir?

Günümüzde Türk müziği başta olmak üzere birçok farklı müzik türünde rahatlıkla kullanılabilen klarnet; üflemeli çalgılar ailesinin güçlü bir sese sahip olan önemli bir üyesidir. Klarnet çalmada en önemli nokta nefes kullanımıdır. Diğer üflemeli çalgılara göre biraz daha zor öğrenilen klarneti en iyi şekilde öğrenmek için klarnet müzik kurslarına kaydolmak yapılabilecek en doğru tercih olacaktır. Klarnet kurslarında alanında uzman eğitmenlerden profesyonel bir şekilde klarnet çalmayı sadece haftalar içerisinde öğrenmek mümkündür.

 Yaklaşık olarak 18.yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanan klarnet; genellikle abanoz ağacı başta olmak üzere sert ve dayanıklı ağaçlardan yapılan üflemeli çalgılar sınıfına ait, güçlü bir sese sahip olan enstrümandır. Özellikle günümüzde sert ve dayanıklı ağaçların yanı sıra ebonit olarak adlandırılan sert bir kauçuk ve metalden de yapılabilen klarnet; ağaç nefesliler grubunun bir üyesidir. Klarnette 19 adet farklı metal perde bulunmaktadır. Ayrıca klarnet genel olarak 5 temel bölümden oluşan bir nefesli çalgıdır. Ağızlık, fıçı, üst gövde, alt gövde ve kalak klarneti oluşturan bölümlerdir. Klarnetin en sık kullanılan çeşitleri ise; abanoz klarnet, si bemol klarnet, la klarnet, si bemol bas klarnet ve sol klarnet olarak bilinmektedir.

Klarnet Nasıl Çalınır?

Klarnet nasıl öğrenilir ve klarnet öğrenmek ne kadar sürer diye merak edenler için; klarneti çalmak için sol el üst gövdede ve sağ el de alt gövdede olarak şekilde tutarak ağız bölümüne eklenen kamış aracılığı ile üflemek gerekmektedir. Hava kamışının titremesi sonucu klarnet ses çıkarmaktadır. Birbirinden farklı birçok müzik türünde kullanılan klarnet; caz müzikten arabesk müziğe kadar, klasik müzik, Türk müziği, Batı müziği, roman havası gibi müzik türlerinde kullanılabilen bir müzik aletidir. Klarnetin birçok farklı müzik türünde kullanılmaya uygun olması ise klarnetin yine birçok farklı çeşide sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde genel olarak en sık kullanılan klarnet çeşitleri; mi bemol klarnet, mi bemol alto klarnet, abanoz klarnet, si bemol klarnet, la klarnet, si bemol bas klarnet ve sol klarnet olarak bilinmektedir.

Mi bemol klarnet; en küçük klarnet çeşidi olarak bilinir ve diğer klarnet çeşitlerine göre çok daha tiz bir tona sahiptir. Sık sık askeri bandolarda görülen bu klarnet çeşidinin uzunluğu 43 santimetre kadardır.

Si bemol klarnet; Türkiye’de en sık kullanılan ikinci klarnet çeşididir. Si bemol klarnet 4 oktavlık bir ses genişliğine sahip olması ile bilinir. Her tür müzikte rahatlıkla kullanılabilen bu klarnet yaklaşık olarak 60 santimetre uzunluğa sahiptir.

La klarnet; si bemol klarnete göre biraz daha uzun bir boyuta sahiptir. Genelde göçmen müzik türlerinde ve senfoni orkestralarında sık sık kullanılmaktadır. 

Sol klarnet; Türkiye’de en yaygın olarak kullanılan klarnet çeşididir. Sol klarnet koma olarak bilinen sesleri daha kolay çıkarması nedeni ile çok sık tercih edilmektedir. Türk klarneti olarak da bilinen bu enstrüman doğu ve Arap müziklerinde de sıklıkla kullanılmaktadır.

Klarnet Kursu Galata Sanat

Klarnet çalmak diğer tüm enstrümanlarda da olduğu gibi emek ve çalışma isteyen bir öğrenme sürecidir. Daha kolay ve daha hızlı bir şekilde klarnet çalmayı öğrenmek isteyenler klarnet kurslarına kolaylıkla kayıt olabilmektedir. Klarnet kursu İstanbul ili içerisinde birçok farklı müzik kursunda bulunmaktadır. İstanbul’un en çok tercih edilen klarnet kursu olan Galata Sanat Merkezi; kaliteli eğitimi, alanında uzman eğitmen kadrosu ve birebir özel ders imkânı ile her zaman ön plana çıkmaktadır. Klarnet öğrenmek isteyen öğrencilerin en çok merak ettiği sorulardan bir tanesi olan klarnet öğrenmek ne kadar sürer? Sorusu da Galata Sanat Merkezi klarnet kursunda uzman eğitmenlerin görüşleri doğrultusunda cevaplanmaktadır. Galata Sanat Merkezinde uzman eğitim kadrosu, birebir özel ders imkânı ve kaliteli eğitimi ile en uygun klarnet kursu fiyatları, klarnet çalmayı öğrenmek isteyenlerin hizmetine sunulmaktadır. Eğer sizler de kaliteli bir eğitim ile birlikte kısa süre içerisinde başarılı bir şekilde klarnet çalmayı öğrenmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçerek kısa bir süre içerisinde klarnet kursuna kayıt olabilirsiniz. Ayrıca Galata Sanat Merkezinde klarnet kursuna kaydolmadan önce ücretsiz deneme derslerine katılarak kurs hakkında bilgi sahibi olabilme imkanı tanınmaktadır. 

Kanun Nasıl Çalınır?

klarnet-kursu

Telli çalgılar ailesinin en önemli üyelerinden bir tanesi olan kanun; özellikle Türk sanat müziğinin vazgeçilmez bir enstrümanıdır. Kanun diğer telli çalgılara göre çalması daha zor olan ve emek isteyen bir müzik aletidir. Kanun çalmayı öğrenmek isteyenler bir müzik kursuna kaydolarak kısa süre içerisinde kanun ustası olabilmektedir.

Kanun Kursunda Neler Öğretilir?

Kanun çalgısı; uzun yıllardır kullanılmakta olan, son derece büyüleyici bir sese sahip olan telli çalgılar ailesine mensup bir müzik aletidir. Birçok farklı kaynağa göre Farabi tarafından icat edilen kanun; Antik çağ dönemlerinde Mısır ve Sümerler tarafından sık sık kullanılan bir çalgı olarak da bilinmektedir. Günümüzde de birçok farklı müzik türünde rahatlıkla kullanılabilen kanun 4 ya da 27 perdeden oluşan; her perdede de ses çıkaran 3 tel bulunmaktadır. Ülkemizde kullanılan kanunların telleri naylondan yapılırken eski zamanlarda kullanılan eski tip kanun teli için bağırsaktan yapılan ince kiriş telleri kullanılmaktadır. Kanunun göğüs tahtası olarak adlandırılan geniş ön yüzü genellikle çınar ağacından yapılırken alt kısımda kalan bölümü ise ıhlamur ağacı ya da kontrplaktan yapılmaktadır. Üç farklı telden ortaya çıkmış olan her perde bölümünde diyez, bemol ve de koma olarak sesleri ayarlayabilen mandallar yer almaktadır. Genellikle ülkemizde Türk sanat müziğinde sık sık kullanılan profesyonel kanunda 36 adet tel bulunmaktadır ve her perdede de 3’er tane tel yer almaktadır. Yani toplamda geleneksel Türk kanununda 78 adet tel bulunmaktadır. Birçok farklı türü bulunan kanunun milletlere göre türlerinde değişen tek şey aslında tel sayısıdır. Yamuk bir şekle sahip olan kanun; ahşap olarak üretilen ve üzeri deri ile kaplanan gergin bir bölüme sahiptir. Teller yamuk alan üzerinde gergin bir şekilde eğik kenarlarda bulunan burgular ile birleştirilir. Kanunda bulunan kenar burguları müzik aletinin akordunu yaparken çok fazla kullanılmaktadır. Yamuk bir yapıya sahip olan kanunun telleri de bu yapıya uygun olarak kısadan uzuna doğru ayarlanmaktadır. Kanun; çalması son derece zor ve emek isteyen bir müzik aletidir. Kanun nasıl çalınır merak edenler bir müzik kursuna kayıt olabilirler. Kanun kurslarında; kanun akordu yapılışı, kanun notaları ve kanun yapısı gibi kanun çalmak için önemli bilgiler öğrencilere öğretilmektedir.

Kanun Kursu İstanbul

 Günümüz dünyasında ülkemizde özellikle Türk Sanat müziğinde çok sık kullanılan müzik aletlerinden bir tanesi olan kanun; büyüleyici sesi ve dikkat çeken görüntüsü ile her yaştan insanın dikkatini çeken bir enstrümandır. Kanun nasıl çalınır merak edenler özellikle İstanbul ili içerisinde birçok farklı müzik kursu rahatlıkla bulabilmektedir. Kanun kursu fiyatları ise verilen eğitime, ders sayısına ve dersin içeriğine göre değişiklik göstermektedir. Kanun kursu İstanbul Galata Sanat Merkezi en çok tercih edilen kanun kursları arasında yer almaktadır. Alanında uzman eğitim kadrosu, birebir özel ders imkânı ve kaliteli eğitimi ile her zaman ön planda olmayı başaran Galata Sanat Merkezi kanun kursu; İstanbul’un merkezinde yer alan ve her ilçeden insanın rahatlıkla ulaşım sağlayabileceği bir sanat merkezidir. Eğer sizler de kanun çalmayı en etkili ve en kalıcı şekilde öğrenmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi kanun kursu ile iletişime geçebilirsiniz. İsteyen herkes kanun kursuna başvurabilmektedir. Fiziksel olarak herhangi bir engele sahip olmayan her birey gönül rahatlığı ile Galata Sanat Merkezi kanun kursuna kaydolmak için başvuru yapabilmektedir. Galata Sanat Merkezi kanun kursunda alanında uzman eğitmenler sayesinde düzenli ve bilinçli bir şekilde çalışarak kısa süre içerisinde kanun çalmayı öğrenebilmektedir. Yaş sınırı her ne kadar bulunmuyor gibi gözükse de kanun çalmak için kas yapılarının gelişmiş olması gerektiğinden bu kursa başvuracak kişilerin en az 7 yaşında olması gerekmektedir. Galata Sanat Merkezi kanun kursuna kaydolmadan önce isteyen herkes ücretsiz deneme derslerine katılarak; derslerin işlenişi, kurs ortamı, eğitmenler ve dersler hakkında bilgi sahibi olabilmektedir.

Gitar Nedir?

Günümüz dünyasında neredeyse her insanın hayatının belirli bir döneminde çalmayı öğrenmek istediği ve genellikle de öğrendiği en çok sevilen ve ilgi gören müzik aletlerinden bir tanesi hiç şüphe duymaksızın gitardır. Birçok farklı türü bulunan gitarın en çok tercih edilen çeşidi ise klasik gitardır. Gitar isteğe bağlı olarak pena ya da parmaklar ile çalınan; yan yatırılmış 8 rakamına benzeyen bir müzik aletidir. Gitar; uzun bir sapı, ses perdeleri ve genel olarak 6 adet teli bulunan, ağaçtan yapılan telli çalgılar grubuna ait olan önemli bir enstrümandır. Son derece yaygın bir kullanım alanı olan gitar; en iyi şekilde müzik kurslarından öğrenilmektedir.

Gitar Nasıl Çalınır?

Gitar hemen hemen her müzik türünde kullanılan ve etkileyici bir sese ait olan önemli bir müzik aletidir. Uzun yıllardır kullanılan ve müzik dünyası için son derece önemli olan gitar; öğrenilmesi diğer enstrümanlara göre biraz daha kolay olan bir müzik aletidir. Küçük ya da büyük fark etmeksizin isteyen herkes gitar çalmayı öğrenebilmektedir. Kısa bir süre içerisinde doğru ve etkili bir şekilde gitar çalmayı öğrenmek isteyenlerin bir gitar kursuna başvurması çok daha doğru bir karar olacaktır. Özellikle İstanbul içerisinde birçok farklı gitar kursu bulunmaktadır. Nasıl gitar çalınır ve gitar nasıl tutulur gibi soruların cevaplarını veren; şehrin merkezinde yer alan; güzel manzarası, alanında uzman eğitmen kadrosu ve kaliteli eğitimi ile her alanda ön plana çıkmayı başaran Galata Sanat Merkezi; gitar çalmayı öğrenmek isteyenlerin tercih edebileceği en doğru adrestir.

Gitar Ne Kadar Sürede Öğrenilir?

Gitar çalmayı öğrenmek; öğrencilerin düzenli çalışmasına ve düzenli pratik yapmasına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. En kısa sürede gitar çalmak için Galata Sanat Merkezi tercih edilebilecek en doğru adres olacaktır. Ayrıca Galata Sanat Merkezinde öğrencilere; klasik gitar nasıl çalınır, gitar nasıl akort edilir, gitar akordu nasıl yapılır ve gitar teli nasıl takılır gibi gitar çalmanın temelini oluşturan eğitimler de verilmektedir.

Gitar Kursu Eğitiminde Neler Sunuyoruz?

İstanbul’un en çok tercih edilen gitar kursları arasında zirvede yer alan Galata Sanat Merkezi; kaliteli eğitimi ve alanında uzman eğitmen kadrosu ile dikkatleri üzerine çekmektedir. Galata Sanat Merkezi gitar kursunda öğrencilere gitar çalmanın temeli olan gitar nasıl akort edilir ve gitarın nasıl tutulduğunu öğretilmektedir. Özel gitar dersi ayrıcalığı ile öğrenciler eğitmenleri ile birebir iletişim kurabilme imkanı yakalamakta ve bu durum da öğrenme sürecini hızlandırmaktadır. Klasik gitar nasıl çalınır öğrenmek isteyenlerin yapabileceği en doğru tercih olan Galata Sanat Merkezi sadece klasik gitar değil elektro gitar kursu ile elektro gitar dersleri de vermektedir. Birebir eğitim imkânı sağlanan Galata Sanat gitar kursunda öğrenciler oldukça kısa süreler içerisinde gitar çalmayı öğrenebilmektedir.

İstanbul Gitar Kursu

Gitar kursu fiyatları İstanbul ili içerisinde genellikle çok fazla değişiklik göstermemektedir. İstanbul gitar kursu ve gitar kursu taksim fiyatları öğrencilere sunulan eğitim düşünüldüğünde oldukça uygundur. Kaliteli eğitimi, uzman eğitim kadrosu, birebir özel ders imkânı sağlayan Galata Sanat Merkezi gitar kursu fiyatları hakkında bilgi almak için en kısa süre içerisinde Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.

Gitar Modelleri

Müzik dünyasının vazgeçilmez enstrümanları arasında yer alan gitarlar her tür müzikte kullanılan son derece etkileyici bir sese sahip olan müzik aletleridir. Birçok farklı türü bulunan gitarların günümüzde en çok tercih edilen türleri; elektro gitar, akustik gitar ve klasik gitar olarak sıralanabilir.  Her biri ayrı bir güzelliğe sahip olan gitar türleri rock, klasik, pop ve caz başta olmak üzere her türlü müzikte kullanılabilmektedir. Eğer sizler de gitar çalmayı öğrenmek istiyorsanız her gitar modeli için özel kurs imkânı sunan Galata Sanat Merkezi ile en kısa süre içerisinde iletişime geçebilirsiniz. 

Fotoğrafçı Nasıl Olunur?

dj-kursu

Fotoğrafçılık genellikle bir meslek olarak bilinse de birçok insan tarafından sadece hobi amaçlı da yapılan bir aktivitedir. Fotoğraf çekme tekniklerini öğrenmek ve fotoğrafçılık hakkında bilgi sahibi olmak için insanlar genellikle fotoğrafçılık kursuna kayıt olmayı tercih edilmektedir. Fotoğrafçılık kurslarında öğrencilere fotoğrafçılığın büyülü dünyasının kapıları açılmaktadır. Daha doğru, daha kaliteli, daha etkileyici ve daha güzel fotoğraf çekmeyi öğrenmek isteyen kişilerin sık sık tercih ettiği fotoğraf kursları fotoğrafçılık hakkında tüm bilinmesi gerekenleri anlatan bir fotoğrafçılık semineri olarak da adlandırılabilir. Özellikle son yıllarda fotoğrafçılığa duyulan ilginin her geçen gün daha fazla artış göstermesi ile birlikte fotoğrafçılık kurslarının da sayısı aynı oranda artış göstermiştir.

 Günümüz dünyasında fotoğrafçılık hobi olarak yapılan bir aktivite olmasının yanı sıra aslında son derece önem taşıyan bir meslektir. Düğünlerde, kına gecelerinde, doğum günlerinde ve daha birçok özel günde yaşanan anları unutulmaz kılan fotoğraflar; çok uzun süren ve emek isteyen bir çalışma sonucunda ortaya çıkmaktadır. Fotoğrafçı olmak isteyen kişiler hemen hemen her şehirde bulunan fotoğraf kurslarına kayıt olabilmektedir. Fotoğraf kursuna kayıt olan ve fotoğrafçı olmak isteyen kişilere bu kurslarda ilk olarak temel fotoğraf bilgisi ve fotoğraf teknikleri öğretilmektedir. Fotoğrafçılık dünyasına yeni adım atan kişilere bu kurslarda ilk olarak fotoğrafçılığın tarihi ve temelleri gibi önemli bilgiler anlatılmaktadır. Daha sonra ise fotoğrafın temeli olan diyafram, enstantane ve ıso başta olmak üzere fotoğraf makine çeşitleri, ışık bilgisi, fotoğrafçılık için gerekli olan yardımcı ekipmanlar, fotoğraf çekme teknikleri, kompozisyon ve objektifler hakkında gerekli olan bilgiler öğrencilere öğretilmektedir. Tüm bu eğitimler sonrasında fotoğrafçılık kursunu başarı ile tamamlayan öğrenciler artık tam da istedikleri gibi fotoğrafçı olabilmektedir.

Temel Fotoğrafçılık Eğitimlerimiz

Fotoğrafçılık bir meslek olmasının yanı sıra adeta bir yaşam biçimidir. Anı yakalamak ve en önemli kareleri ölümsüzleştirmek hem oldukça önemli bir iş hem de bir mutluluk kaynağıdır. İnsanların hayatlarındaki en önemli anlar yakalayıp fotoğraflamak son derece emek isteyen bir iştir. Fotoğraf çekme tekniklerini ve fotoğrafçılığı en iyi şekilde öğrenmek için fotoğrafçılık kursları en doğru adrestir. İstanbul’un en çok tercih edilen fotoğrafçılık kursu Galata Sanat Merkezi fotoğrafçılık kursunda temel fotoğrafçılık dersi adı altında öğrencilere fotoğrafçı olmak için gerekli tüm teorik bilgiler verilmektedir. Ayrıca uygulamalı dersler sayesinde öğrenciler fotoğraf çekmeyi en iyi şekilde öğrenmektedir. Fotoğraf sanatı derslerinde ise öğrenciler fotoğraf stüdyosu içerisinde fotoğraf çekmek için gerekli olan fotoğrafçılık malzemeleri hakkında bilgi verilmektedir. Fotoğraf kursunda teorik bilgi eğitimlerinden sonra eğitmenler eşliğinde öğrenciler çevre gezilerine katılarak fotoğraf çekme tekniklerini deneyerek ve uygulayarak öğrenme imkanına sahiptir. İsteyen herkes koşulsuz şartsız fotoğrafçılık eğitimine katılabilmektedir.

Fotoğrafçılık Kursu Galata Sanat’ta

Fotoğrafçılık kursu İstanbul ili içerisinde çok fazla talep gören kurslar arasında yer almaktadır. Bu sebeple fotoğrafçılık kursu taksim başta olmak üzere tüm ilçe ve semtlerde kolaylıkla bulunmaktadır.  Alanında uzman eğitmen kadrosu, kaliteli eğitimi ve özel ders imkânı ile İstanbul ili içerisinde en çok tercih edilen fotoğraf kursları arasında zirvede yer almayı başaran Galata Sanat Merkezi fotoğrafçılık kursu; fotoğraf çekmeyi bir hobi olarak gören ya da fotoğrafçılığı meslek edinmek isteyen kişilere en kaliteli eğitimi sağlamaktadır. Galata Sanat Merkezi fotoğrafçılık kursunda öğrencilere temel fotoğrafçılık eğitimi; diyafram, enstantane ve ıso başta olmak üzere fotoğraf makine çeşitleri, ışık bilgisi, fotoğrafçılık için gerekli olan yardımcı ekipmanlar, fotoğraf çekme teknikleri, kompozisyon ve objektifler hakkında gerekli olan tüm bilgiler verilmektedir. Adeta bir yaşam biçimi olan fotoğrafçılık; insanın kendini daha mutlu hissetmesini ve anı yakalamanın tadını yaşatmaktadır. Eğer sizler de hayatınıza renk katmak ve çevrenizdeki insanların mutluluğuna şahit olurken önemli anları unutulmaz kılmak istiyorsanız hemen hiç vakit kaybetmeden Galata Sanat Merkezi fotoğrafçılık kursuna kayıt olabilirsiniz. Fotoğrafçılık kursu fiyatları, fotoğrafçılık dersleri ve içeriği hakkında bilgi almak isteyen herkes son derece kolay bir şekilde iletişim numaraları ya da mail adresi aracılığı ile Galata Sanat Merkezi fotoğrafçılık kursuna ulaşarak istedikleri konu hakkında bilgi alabilmektedir. Hayatınıza renk katmak için sizleri de Galata Sanat Merkezi‘ne bekliyoruz!  

Dj’lik Nedir?

armoni-kursu

Günümüz dünyasında her geçen gün müziğin önemi giderek artış göstermektedir. Sadece müzik dinlemek değil kendi müziğini kendi yapmak isteyen insanlar tarafından çok fazla ilgi gören mesleklerden biri olan DJ’lik; birtakım gerekli eğitimler gerektiren bir meslektir. Günlük hayatımızda sık sık karşılaştığımız müzik terimlerinden biri olan DJ kelimesinin açılımı Disk Jockey olarak bilinmektedir. Genellikle barlarda, gece kulüplerinde, tatil yerlerinde ve konser gibi alanlarda çalışan DJ’ler müzik akışını kontrol etmekten, ortama en uygun müziği seçmekten, müzikler arasındaki geçişleri uyumlu bir şekilde yapmaktan sorumlu olan kişilerdir. Ayrıca parçaları mixleyerek insanlara sunan kişi de DJ olarak bilinmektedir. Eğer sizler de müzik dinlemekten sıkılıp kendi müziğinizi kendiniz yapmak, yeni parçalar keşfetmek ve müzik alanında kendinizi geliştirmek istiyorsanız kesinlikle bir DJ kursuna kayıt olmalısınız. DJ eğitimi veren en önemli kurslardan biri olan Galata Sanat Merkezi DJ kursunda pratik ağırlıklı eğitimler ve büyük kulüplerde staj imkanı sizleri beklemektedir. 

DJ Kursunda Neler Öğrenilir?

Dj’lik eğitimi verilen DJ kursunda ilk olarak el ve göz koordinasyonu, müzik kulağının gelişmesi için pratikler, ses hassasiyeti gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır. İstanbul ili içerisinde kaliteli eğitimi, alanında uzman eğitmenleri ve birebir özel ders imkanı ile en çok tercih edilen Galata Sanat Merkezi DJ kursunda; dj’lik için gerekli olan dj ekipmanları tanıtımı ve kurulumu, kullanılan ekipmanların farkları ve ne işe yaradıkları, kullanılan cihazların sürüm ve versiyon uyumları, bpm & ölçü okuma gibi dj’lik için gerekli profesyonel eğitimler verilmektedir. Galata Sanat Merkezi dj eğitimi sonucunda öğrenciler sadece müzik dinlemekle kalmayıp artık diledikleri gibi müzik yapabilme imkanına ve bilgisine sahip olmak ile birlikte beat matching, harmonic mixing ayarları, seslerin uyumu ve mixleme gibi dj’lik için gerekli olan tüm bilgilere de sahip olacaktır.

Dj Kursu Fiyatları

Dj eğitimi almak isteyenlerin ilk tercihi olan Galata Sanat Merkezi DJ kursunda verilen eğitim tam olarak 8 hafta sürmek ile birlikte 16 saat ders işlenirken 16 saat de alanında uzman eğitmenler ile birlikte egzersiz yapılmaktadır. Galata Sanat Merkezi dj kursunda eğitimini tamamlayan her öğrenci anlaşması bulunan İstanbul’un en iyi kulüplerinde sahne alma imkanına da sahip olmaktadır. Yine Galata Sanat Merkezi dj kursunu bitirip bir parça yapmak isteyen öğrenciler için de ücretsiz danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır. Dj kursunda derslerin günleri ve saatleri öğrencilerin ve eğitmenlerin istedikleri ortak saatlerde planlanmaktadır. Dj eğitimi İstanbul ili içerisinde çok fazla ilgi gören bir kurs olduğu için fiyatlar çok fazla farklılık göstermemektedir. Dj kursu İstanbul içerisinde genellikle aynı fiyatlarda verilmektedir. Galata Sanat Merkezi‘nde verilen kaliteli eğitim, alanında uzman eğitmenler ve özel ders imkanı göz önüne alındığında İstanbul içi en uygun fiyata sahip olan dj’lik kursudur.

Dj Olmak İçin Gerekenler Nelerdir?

Dj olmak için gerekli olan bazı önemli şartlar bulunmaktadır. Dj olmak için bir Dj kursundan profesyonel dj’lik eğitimi almış olmak gerekmektedir. Dj kurslarını başarı ile tamamlayıp gerekli olan tüm bilgilere sahip olan kişiler dj olabilmektedir. Dj kurslarına katılmak için ise herhangi bir şart aranmamaktadır. Küçükten büyüğe herkes Galata Sanat Merkezi dj kursuna kayıt olarak hayallerine kavuşabilir! Eğer sizler de dj eğitimi almak, hayallerinize kavuşmak ve müzik dinlemenin değil müzik yapmanın tadına varmak istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden İstanbul’un en iyi dj’lik eğitimi veren Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçerek kayıt olabilirsiniz!

Diksiyon Nedir?

İletişim beceriler, içinde bulunduğumuz çağda çok önemli hale gelmiştir. Hem insanlarla günlük hayatta daha iyi anlaşabilmek için, hem de profesyonel hayat için iyi iletişim kurabilmek, karşındakini iyi anlayıp kendini iyi anlatabilmek son derece önemlidir. İyi bir iletişimin anahtarı da, iyi ve anlaşılır bir şekilde konuşabilmekten geçmektedir.  Konuşurken, sesleri, heceleri ve tonu doğru şekilde kullanarak söylemek istediklerini söyleme biçimine diksiyon denmektedir ve iyi bir iletişim için, diksiyonun mutlaka iyi olması gerekir.

Diksiyonumuzu Neden Düzeltmeliyiz?

Diksiyonu aslında en basit haliyle, ‘’doğru ve düzgün konuşma sanatı’’ olarak adlandırabiliriz. İnsanların diksiyonlarının düzgün olması, onları ister istemez daha dinlenen biri haline getirecektir. Çünkü konuşurken doğru tonu tutturamayan, kelimeleri olması gerektiği söyleyemeyen, vurguları doğru yerde yapmayan birini dinlemek karşıdaki insan için sıkıcı olacaktır.  Bu gibi durumlarla karşı karşıya kalmamak için diksiyonun geliştirilmesi gerekir. Bu noktada birçok insan, peki diksiyon nasıl geliştirilir. sorusunu sormaktadır.  Diksiyonu geliştirmek için internetten bakarak uygulayabileceğiniz bazı yöntemler olsa da, en iyi seçenek iyi bir diksiyon kursuna yazılmak ve uzman eğitmenlerden ders almak olacaktır. Diksiyonu geliştirmek için atılması gereken ilk adım, etkili konuşma teknikleri nelerdir ve bu teknikler pratiğe nasıl dökülür öğrenmek ve zamanla bu teknikleri günlük hayatta uygulamaya başlamak olacaktır. Diksiyon için en önemli noktalardan biri, kelimeleri doğru telaffuz etmek ve vurguları doğru yerde yaparak insanların ilgisini konuşmaya çekebilmektir. Bu yüzden, kelimelerin doğru heceleniş biçimleri ve hangi kelimelerde vurgunun hangi hecede yapılması gerektiği gibi noktaları iyi şekilde öğrenilmelidir.  Güzel konuşma sanatı olarak da adlandırabileceğimiz diksiyon için bu noktalar her zaman çok önemlidir. Televizyonda izlediğiniz bazı ünlülerin konuşmasının daha  güzel gelmesinin sebebi de muhtemelen bu kişilerin geçmişte aldıkları diksiyon kurslarıdır. Güzel konuşma yapabilmek için mutlaka diksiyonu geliştirmek gerekir.  Diksiyon konusunda iyi noktada olan insanları dinlemek dinleyicilere keyif verir ve anlatılan şeye odaklanmak daha kolay olur.

Diksiyon Kursu Galata Sanat’ta

Diksiyon dersi için İstanbul’da tercih edilebilecek en iyi adres olarak Galata Sanat karşımıza çıkmaktadır.  Galata Sanat, bünyesinde birçok diksiyon eğitmeni bulundurur ve doğru tonlama, kelimeleri doğru telaffuz etme vb. konularda  diksiyon dersleri mevcuttur.  Eğer kurs için ödenen paranın karşılığını verecek bir diksiyon eğitimi isteniyorsa, Galata Sanat İstanbul ile görüşmekte fayda olduğu söylenebilir. İnsanlar ile kurulacak her türlü iletişim için diksiyonun çok önemli olduğu ortadadır. Eskiden sadece konuşarak iş yapan spiker, sunucu vb. meslekler için bir şart gibi görülen diksiyon, bugün neredeyse her insandan beklenmektedir.  Çünkü güzel konuşan bir insan bulunduğu her ortamda daha çok dinlenir ve derdini daha iyi anlatır. Diksiyon bu yüzden, arkadaşlarınızla sohbet ederken bile bir şekilde işinize yarayacaktır. Dolayısıyla, diksyon kurslarına bir anlamda güzel konuşma kursu da denilebilir.  Çok sayıda diksiyon kursu İstanbul sınırları içinde bulunmaktadır. Fakt bu kurslardan hangilerinin yeterince kaliteli eğitim verdiği, yeterli eğitmen sayısına sahip olduğu gibi noktalar iyi düşünülmeli ve ona göre karar verilmelidir.  Galata Sanat, birçok açıdan en tercih edilesi kurs gibi gözükmektedir. İstanbul’un en merkezi yerinde, uygun fiyatlar karşılığında ve tecrübeli eğitmenlerden diksiyon öğrenmek istiyorsanız, sizin için doğru adres Galata Sanat olabilir.

Diksiyon Kursu Fiyatları

Diksiyon kursu fiyatları için net bir miktar belirtmek zordur. İstanbul’da birçok farklı diksiyon kursu vardır ve fiyatları değişiklik göstermektedir. Fiyatlardaki farklılığın sebebi genellikle, kurstaki eğitimci sayısına, kursun yerine ve tecrübesine göre değişim göstermektedir.  Fiyat-performans skalasında bir inceleme yapıldığında Galata Sanat’ın iyi bir tercih olduğunu söyleyebiliriz. 

Dans Nedir?

bateri-kursu

Dans, çok eski tarihlerden beri var olan ve insanlardan hep ilgi gören, eğlenceli bir aktivite ve sanattır. Dans deyince günümüzde akla birçok farklı dans türü gelmektedir. Tango, samba vb. Latin danslarının yanında modern dans, break dance, rock n roll dansı daha günümüz müziği ile ortaya çıkmış danslar, çeşitli halk oyunları gibi birçok farklı dans çeşidi vardır ve hepsi farklı gruplardan ilgi görür. Dans etmeyi öğrenmek de eğlenceli ve eğlenceli olduğu kadar da zahmet isteyen bir süreçtir.

Nasıl Dans Edilir?

Dans etmek isteyen insanların mutlaka iyi bir eğitimi alması gerekir. Nasıl iyi resim çizmek için ilk olarak temel çizim tekniklerini  öğrenmek ve daha sonra bu temelin üzerine katarak ilerlemek gerekiyorsa, dans için de aynı şey geçerlidir. Dans, bir sanat dalıdır ve ortaya konan işin de bir sanat eseri olması gerekir. Dans etmeyi öğrenmek için ilk gereklilik, dans teknikleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm dans türlerinin birbirinden farklı teknikleri vardır.  En basitinden, ikisi de Latin dansı olmasına rağmen, tango ile samba arasında ciddi farklar vardır ve bu iki dansta bulunan dans hareketleri birbirinden oldukça farklıdır. Bunların iyi öğrenilmesi gerekir.

Dans Kursları Galata Sanatta

Dans etmeyi gerçekten öğrenmek için, İstanbul’da gidebileceğiniz en doğru adres Galata Sanat olacaktır. Galata Sanat, bünyesinde çok farklı danslarla ilgilenen çok sayıda dans eğitmenine sahiptir. En alt seviyeden en üst seviyeye kadar giden dans kurslarında, ilgilendiğiniz dansa dair tüm incelikleri ve gereklilikleri öğrenebilirsiniz. Bu yönüyle Galata Sanat, bir dans kursundan ziyade dans okulu kategorisine giriyor bile denilebilir. İstanbul dans kursu denildiğinde akla ilk gelecek seçenek Galata Sanat İstanbul olacaktır.

Dans Dersleri Nasıl İşlenir?

Dans kurslarına katılım dans eğitimi alacak kişilerin aklındaki sorulardan birisi de, dans derslerinin işleyişinin nasıl olduğudur. Farklı dans türleri için farklı programlar olsa da temel işleyiş birçok dans için benzerlik gösterir. İlk olarak temel hareketleri öğrenerek başlarsınız. Ayaklarınızı, kollarınızı ve vücudunuzu doğru şekilde hareket ettirmek, birçok ders için temeldir.  Aldığınız kurs tango kursu da olsa, modern dans kursu da olsa ilk olarak temel teknikleri öğrenmeniz gereklidir. Dans eğitimi almak isteyen birçok kişi, dans etmeyi öğrenecekleri adresin konumuna da önem vermektedir. Kolay ulaşım sağlanabilen semtte bulunan kurslar daha çok ilgi görmektedir. Galata Sanat İstanbul, İstanbul’un en merkezi ve ulaşılması en kolay yeri olan Taksim’de bulunur. Taksim dans kursu seçenekleri arasında, eğitmen sayısı ve kalitesi ile en göz önündeki seçenektir.

Dans Kursu Fiyatları

Dans kursları hakkında en çok merak edilen konulardan birisi de doğal olarak fiyatlardır. Dans kurslarının fiyatları, birçok faktöre bağlı olarak değişmektedir. Fiyatıyla insanların ilgisini çeken çok ucuz bir kursta, yaptığı işin detaylarına tamamen hakim bir eğitmen olmayabilir. Böyle bir kursta eğitim almak, kişiye dans anlamında hiçbir şey katmayacaktır. Bu yüzden, hangi kursta eğitim alınacağı hakkında seçim yapılmadan önce iyi bir araştırma yapılmalı ve ödenen para ile alınan eğitimin dengeli olacağı bir kurs seçilmelidir. 

Çizim Nedir?

Resim çizmek, günümüz dünyasında hem meslek olarak hem de hobi olarak bilinen bir aktivitedir. Çizim yapmak insanı rahatlatan, günlük hayatın stresinden ve gürültüsünden kurtaran en temel sanat dallarından bir tanesidir. Resim yapmak; insanları hayalini kurduğu dünyaya götürebilen ve aynı zamanda da duygularını, düşüncelerini ya da dertlerini anlatmasında yardımcı olan en önemli sanat olmak ile birlikte çizim, adeta insanlara özgürlüğü vaat etmektedir. 

Resim Nasıl Çizilir?

Resim çizme aslında sanıldığının aksine sadece yetenek işi değildir. Her konuda olduğu gibi resim çizimleri yapmak için de gerekli olan eğitim alındığında ve düzenli olarak çalışıldığında isteyen herkes bu işi başarabilmektedir. Ülkemizde oldukça popüler olan resim kursları sayesinde resim yeteneği olmadığını düşünen hatta çöp adam bile çizemeyen kişilerin düzenli ve disiplinli bir şekilde çalışarak resim yapmayı öğrenmesi olanaksız bir ihtimal değildir. Resim kursları çoğunlukla okul sınavlarına hazırlık için tercih edilirken sadece hobi amaçlı resim çizmeyi öğrenmek için de tercih edilebilmektedir. Çizim atölyesi derslerinde disiplinli ve düzenli bir çalışma sonucunda isteyen herkes resim çizimi hakkında gerekli bilgiye ve tekniğe sahip olabilmektedir.

Yetenek Sınavına Hazırlık Kursları

Günümüz dünyasında genellikle güzel sanatlar fakültesine girmek için ya da okula hazırlık için tercih edilen resim kursları bazı durumlarda sadece hobi amaçlı resim çizmeyi öğrenmek için de tercih edilebilmektedir. Güzel sanatlar fakültesine girmek isteyen öğrenciler yetenek sınavlarında başarılı olabilmek için çoğunlukla yetenek sınavına hazırlık kurslarına başvurmaktadır. Bu kursta öğrencilerin ulaşması gereken seviyeye gelmeleri için gerekli tüm bilgi ve teknikler alanında uzman profesyonel eğitmenler tarafından öğrencilere sunulmaktadır. Ayrıca yetenek sınavına hazırlık kurslarında önemli ressamlar hakkında detaylı bilgiler de öğrencilere aktarılmaktadır.

Resim Kursu Galata Sanat’ta

Alanında uzman eğitmen kadrosu, birebir özel ders imkanı ve kaliteli eğitimi ile İstanbul’un en çok tercih edilen resim kursu Galata Sanat Merkezinde; karakalem, kuru boya, sulu boya, pastel boya, guaj, kolay, yağlı boya, marker, rapido ve temel illüstrasyon dersleri verilmektedir. Birçok farklı resim dersi imkanı sunan Galata Sanat Merkezinde resim kursları karakalem ve desen çizimleri ile başlayıp figür desenleri ve perspektif çizimleri ile devam etmektedir. Kursun ilerleyen zamanlarında öğrencilere kuru boya teknikleri ve natürmort çizimler de öğretilmektedir. Galata Sanat Merkezi çizim kursları ayrıca öğrencilerin özellikle uzmanlaşmak istediği bir çizim tekniği varsa o alanda eğitim de verebilmektedir. Galata Sanat Merkezi resim kursunda öğrenciler isteklerine göre birebir özel derse ya da grup derslerine katılabilmektedir.  Kurs saatleri ve günleri hem öğrencilerin hem de eğitmenlerin uygun olduğu ortak zaman belirlenerek planlanmaktadır. Beyoğlu resim kursu ve taksim resim kursu arayanların ilk tercihi olan Galata Sanat Merkezinde çizim kursu fiyatları diğer resim kursları ile karşılaştırıldığında çok daha uygundur.

Resim Kursu Fiyatları

İstanbul’un en çok tercih edilen resim kursu Galata Sanat Merkezinde öğrencilere en kaliteli eğitim verilirken aynı zamanda da en uygun fiyatlar sunulmaktadır. Galata Sanat Merkezi resim kursu ücretleri hakkında detaylı bilgi almak isteyen kişiler hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi iletişim numaraları aracılığı ile iletişime geçebilir ya da mail üzerinden de bilgi sahibi olabilirler.

Karakalem Resim Kursu

Galata Sanat Merkezi resim kursunda verilen karakalem dersleri; alanında uzman eğitmenler tarafından verilmektedir. Özellikle resim alanında karakalem çizimler üzerinde uzmanlaşmak isteyen öğrencilerin sık sık tercih ettiği karakalem resim kurslarında gerekli olan teorik bilgiler öğrencilere verilirken aynı zamanda da pratik uygulamalı çalışmalar da yapılmaktadır. Karakalem resim kursunda çizim teknikleri ve karakalem çizimlerde kullanılan kalem çeşitleri başta olmak üzere gerekli olan tüm bilgiler eğitmenler tarafından öğrencilere sağlanmaktadır.

Yağlı Boya Kursu

İstanbul ili içerisinde herkesin kolaylıkla ulaşım sağlayabileceği Galata Sanat Merkezinde en çok talep gören kurslardan bir tanesi yağlı boya kursudur. Yağlı boya kursunda öğrencilere yağlı boya dersleri; alanında uzman eğitmenler tarafından verilmektedir. Resim kursu taksim ve diğer bölgelerde çok fazla ilgi gören bir kurs olmak ile birlikte en fazla güzel sanatlar bölümü öğrencileri tarafından tercih edilmektedir. Sizler de yağlı boya kursuna katılmak istiyorsanız Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.  

Çello Nasıl Çalınır?

Çello oturarak çalınan bir müzik aletidir. Oldukça büyük bir boyuta sahip olan çello iki bacağın arasına sıkıştırılarak el yardımı ile notalara basılarak aynı zamanda da yayın uygun olan teller üzerine çekilmesi ile çalınan yaylı bir müzik aletidir. Çello; fiziksel bir engeli bulunmayan herkes tarafından kolaylıkla çalınabilecek bir çalgıdır. Küçükten büyüğe bu işe baş koyan ve eğitimlere düzenli olarak devam eden herkes ileride çellist bile olabilmektedir. Yaylı çalgıların ortancası olarak bilinen çello hem çocuklar hem de gençler tarafından da rahatlıkla çalınabilmektedir. Eğer sizler de çello çalmayı en kısa süre içerisinde öğrenmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden İstanbul’un en çok tercih edilen çello kursu olan Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.

Çello Nedir?

Çello ya da diğer bilinen ismi ile viyolonsel; 16.yüzyılın ilk yarısında Fransa’da ortaya çıkmış olan yaylı bir müzik aletidir. Yaylı çalgılar ailesinde yer alan ve 4 adet teli bulunan çello; tenor sesli bir enstrümandır. Çello hangi enstrüman türüdür diye merak edenler için çellonun atası olarak bilinen çalgı ise viola da gamba isimli perdeli bir çalgıdır. Çello; keman, viyola ve kontrbas ile aynı ailenin üyesidir. Özellikle keman ve çello şekil olarak birbirine çok benzemektedir. Ancak keman çelloya göre çok daha küçük bir boyuta sahiptir. Bas sesli bir enstrüman olan çellonun gövde bölümünün tam orta kısmında 2 adet el yazısında ‘’f’’ harfini anımsatan ses delikleri bulunmaktadır. Bu delikler sayesinde yayın tellere olan teması sonucu titreşen sesler bu deliklerden geri dönmektedir. Ayrıca oldukça etkileyici bir sese sahip olan çello; insan sesine en yakın sesi çıkartan müzik aleti olarak da bilinmektedir. Perdesiz bir yaylı çalgı olan çello ince bir sese sahiptir ve aynı zamanda oldukça kibar bir müzik aletidir. Çellonun en çok dikkat çeken özelliklerinden bir tanesi ise sap ve gövde kısmının farklı ağaçlardan yapılıyor olmasıdır. Çello çıkardığı büyüleyici sesi ile birçok farklı müzik türünde rahatlıkla kullanılmaktadır. Ülkemizde ise çello genellikle klasik müzik ve Türk müziğinde çok sık kullanılmaktadır. Ancak çello genel anlamda caz, klasik müzik, pop, blues ve rock müzik türlerinde de rahatlıkla kullanılabilen bir müzik aletidir.

Çello Kursu Galata Sanat’ta

Çello kursu İstanbul ili içerisinde çok fazla sayıda bulunan bir müzik kursudur. Çello kursu fiyatları genellikle her müzik kursunda yaklaşık olarak aynıdır. İstanbul’un en merkezinde Galata Kulesi’nin hemen yan tarafında bulunan Galata Sanat Merkezi çello kursu; alanında uzman eğitmen kadrosu, kaliteli eğitimi ve öğrencilere sağladığı birebir özel ders imkânı ile ön plana çıkmaktadır.

Çello Eğitimi ve Ücretsiz Deneme Dersleri

 Galata Sanat Merkezi çello kursunda derslere başlamadan önce ücretsiz deneme derslerine katılarak dersler, eğitmenler, dersin işlenişi ve kurs ortamı hakkında da bilgi sahibi olmak mümkündür. Çello dersi almak isteyen insanların en çok sorduğu sorulardan biri olan çello eğitimi ne kadar sürer sorusunun cevabı ise öğrencinin azim ve dikkatine göre değişmektedir. Çello öğrenmek emek isteyen bir iş olduğundan özel çello derslerine katılan öğrenciler eğitmenleri ile düzenli ve istikrarlı bir şekilde çalışmak zorundadır. Düzenli ve planlı bir çalışma süreci sonunda isteyen herkes rahat bir şekilde çello çalmayı öğrenebilmektedir. Eğer sizler de çello çalmayı öğrenmek istiyorsanız hemen hiç zaman kaybetmeden İstanbul’un en çok tercih edilen çello kursu olan Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz. Galata Sanat Merkezi aracılığı ile isteyen herkes çello çalmayı öğrenebilmektedir.  

Bir Peru Çalgısı Cajon

Kökeni Peru olan cajon; İspanyolca sandık ya da çekmece anlamlarına gelen cajones kelimesinden türemiştir. Genellikle el ve parmakları ön ve arka yüzeye vurularak çalınan cajon, isteğe bağlı olarak tokmak ya da çubuklar ile de çalınabilen kutu şeklinde bir enstrümandır. İnce kontraplaktan yapılabilen cajon daha kaliteli ve kalın ahşaplardan da üretilebilen bir çalgıdır. Kullanılan malzemenin kalitesi arttıkça enstrümanın fiyatı da artış göstermektedir.

Cajon Nedir? Nasıl Yapılır?

Peru kökenli vurmalı bir müzik aleti olan cajon; genellikle flamenko ve Latin Amerika müziğinde sık sık kullanılan bir enstrümandır. Dikdörtgen bir kutu şekline sahip olan müzik aleti genellikle ince kontraplak kullanılarak yapılmaktadır. Cajon yapımı son derece kolay bir müzik aleti olmak ile birlikte kullanılan malzemelerin kalitesi arttıkça fiyatı da artmaktadır. Cajon yapımında kullanılan malzemeler ne kadar kaliteli olursa müzik aleti de o kadar dayanıklı ve uzun ömürlü olmaktadır. Cajon yapımı ölçüleri genellikle standart olarak 48 cm yükseklik, 30 cm derinlik ve 30 cm genişlik olarak tasarlanmaktadır. Ayrıca cajon malzemeleri arasında son derece önemli olan cajon teli; akord ayarı yapmak için kullanılmaktadır. Hassas bir müzik aleti olan cajonu dış etkenlerden korumak adına cajon kılıfı isimli taşıma kapları da bulunmaktadır.

Cajon Nasıl Çalınır?

Özellikle son dönemlerde dünyanın hemen hemen her yerinde yaygın olarak çalınmaya başlanan cajon; isteğe bağlı olarak el ve parmaklarla çalınabilirken aynı zamanda tokmak ya da çubuklar ile de çalınabilmektedir. Günümüzde birçok farklı cajon çalma teknikleri bulunmaktadır. Örneğin bas ve davul pedalı kullanarak çalınan cajon müzik aletine farklı bir hava katmaktadır. Kutu şekline sahip bir müzik aleti olan cajon genellikle flamenko ve Latin Amerika müziklerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Oldukça hoş bir sese sahip olan enstrüman her türlü müzik türüne kolaylıkla uyum sağlayabilmektedir.

 Cajon Dersleri

Günümüz dünyasında birçok insan tarafından ilgi duyulan cajon; farklı görünümü ve çıkardığı etkileyici sesler ile insanları adeta büyülemeyi başarmaktadır. Genellikle Latin Amerika müziklerinde sık sık kullanılan bu müzik aletini öğrenmek için müzik kurslarından yardım almak gerekmektedir. Özellikle İstanbul ili içerisinde cajon dersi veren birçok farklı müzik kursu bulunmaktadır. Cajon İstanbul Galata Sanat Merkezi; kaliteli eğitimi, alanında uzman eğitmen kadrosu ve birebir özel ders imkanı ile en çok tercih edilen cajon kursları arasında zirvede yer almaktadır. Galata Sanat Merkezi cajon kursunda öğrencilere en iyi ve en kaliteli dersler sunulurken aynı zamanda da en uygun fiyatlar sunulmaktadır. İstanbul’un merkezinde herkesin kolaylıkla ulaşabileceği Galata Sanat Merkezi cajon kursunda derslere kayıt yaptırmadan önce isteyen herkes ücretsiz deneme derslerine katılarak derslerin içeriği, eğitmenler ve derslerin işlenişi hakkında bilgi sahibi olma imkanına sahiptir. Daha ayrıntılı bilgi için Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.

 

Türk Kültüründe Bağlama

Uzun senelerdir özellikle Türk halk müziğinde sık sık kullanılan bağlama ya da diğer bir ismi ile saz; telli tezeneli bir müzik aletidir. Genel olarak 7 ya da 9 telli olan bağlamanın ses genişliği ise yaklaşık olarak iki oktavdır.

Bağlama ya da saz olarak bildiğimiz telli çalgı; yörelerine ve boyut farklılıklarına göre farklı isimler ile de tanınmaktadır. Kopuz, çöğür, dombra, ikitelli, tar, divan sazı, ırızva, cura, bozuk ya da tambura sazın bilinen diğer isimleri (ya da sazla benzer özelliklere sahip olan telli çalgılar) arasında yer almaktadır.

Bağlama ya da saz tezene isimli bir kiraz ağacının kabuğundan yapılmaktadır. Bağlama bir mızrap aracılığı ile tellere vurularak çalınmaktadır. Ayrıca bağlamalar; uzun sap bağlama ve kısa sap bağlama olarak da ikiye ayrılmaktadır.

Bağlamanın atası ise yine telli bir enstrüman olan kopuz olarak bilinmektedir. Kopuz ve bağlama hem görünüş olarak hem de çalınma şekli olarak birbirlerine çok fazla benzemektedir.

Bağlama uzun yıllardır hayatımızda yeri olan geleneksel bir müzik aletidir. Yaklaşık olarak 18. yüzyılda kullanılmaya başlandığı tahmin edilen bağlama; ismini sap kısmında yer alan perdelerin ve tellerin bağlanma şeklinden aldığı tahmin edilmektedir. Bağlama ya da saz gövdesi, armut şeklini andırması ile de bilinmektedir.

Günümüzde bağlamalar hala kiraz kabuğundan yapılabilirken aynı zamanda plastikten de yapılabilmektedir. Bağlama sapı ise gürgen, ceviz ve ardıç gibi sert yapıya sahip olan ağaçlardan yapılmaktadır.

Türk kültüründe çok önemli bir yere sahip olan bağlama; Türk kültürünün en eski çalgılarından bir tanesidir. Bağlama geleneksel bir müzik aleti olduğu için genellikle sadece tür olarak Türk Halk müziğinde kullanılmaktadır. Bağlama her yaştan insan için çalmaya müsait olan bir müzik aletidir. Bağlama çok kolay öğrenilen bir enstrüman olmadığı için bağlama çalmak isteyenler en iyi şekilde bu işin eğitimini almak için bir müzik kursuna yazılmalıdır.

Bağlama kursunda ne öğrenilir?

Bağlama kurslarında; bağlama akordu nasıl yapılır, bağlama teli nasıl takılır, bağlama teli bakımı ve bağlama nasıl çalınır en iyi şekilde öğrencilere anlatılmaktadır.  Eğer sizler de bağlama çalmayı öğrenmek istiyorsanız; hiç zaman kaybetmeden İstanbul ili içerisinde en çok tercih edilen Galata Sanat Merkezi bağlama kursu ile iletişime geçebilirsiniz.

Bağlama Kursu Galata Sanat Merkezi’nde

İstanbul ili içerisinde en çok tercih edilen ve ilgi gören sanat merkezlerinden bir tanesi hiç şüphe duymaksızın Galata Sanat merkezidir. Galata Sanat merkezi bağlama kursu; alanında uzman eğitim kadrosu, kaliteli eğitimi ve birebir özel bağlama dersleri imkânı ile her zaman ön plana çıkmayı başarmaktadır. En uygun fiyatlar ile öğrencilere en kaliteli eğitimi sunan Galata sanat merkezi bağlama kursu; bağlama eğitimi konusunda öğrencilere en iyi imkanları sağlamaktadır.

Bağlama öğrenme amacıyla Galata sanat merkezine başvuran herkes bağlama kursuna kayıt olmadan önce ücretsiz deneme derslerine katılarak; ders işlenişi, eğitmenler, dersin içeriği ve kurs ortamı hakkında bilgi sahibi olabilmektedir. Bağlama kursu fiyatları göz önüne alındığında; bağlama kursu İstanbul Galata sanat merkezinde verilen eğitimin son derece uygun fiyatlı olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır.

 

Eğer sizler de akademik olarak başarı ile müzik eğitimlerini tamamlamış, alanında uzman müzik eğitmenlerinden birebir özel ders imkânı ile kaliteli bağlama eğitimi alma istiyorsanız hemen hiç vakit kaybetmeden Galata sanat merkezi ile kolay bir şekilde iletişime geçebilirsiniz. Galata sanat merkezi bağlama kursu sayesinde isteyen herkes teknik yönden tam donanımlı ve birbirinden farklı öğrenme metotları ile kısa süre içerisinde kolaylıkla bağlama çalmayı öğrenebilmektedir. 

Bateri Nedir? Nasıl Çalınır?

Kökeni çok eski zamanlara dayanan bateri; günümüz müziğinde en çok kullanılmakta olan müzik aletlerinden bir tanesidir.

Müzik aletlerinin ortaya çıkışı ilk olarak vurmalı çalgılar ile gerçekleşmiştir. Günümüzde en iyi müzik aletleri arasında yer alan bateri ise eski zamanlarda kullanılmış olan tüm vurmalı çalgıların toplamı olarak nitelendirilebilir. Her geçen gün daha fazla ilgi duyulan ve giderek popülerliği artan bateri davullar ve ziller ilk sırada olmak üzere farklı vurmalı çalgıların bir araya gelmesi ile oluşan bir vurmalı çalgı takımıdır. Genellikle bateri şarkılara ve müziklere ritim tutmak amacı ile kullanılmaktadır.

Fransızcadan dilimize geçen bateri kelimesinin Türkçe karşılığı ise davul, davul seti ya da davul takımı olarak bilinmektedir. Günümüzde kullanılan standart bir bateride 5 adet farklı davul ve 3 adet zil bulunmaktadır. Bu davulların büyükten küçüğe isimleri sırasıyla; bas davul, floor tom (yer tomu), tom 2, tom 1 ve trampettir.

Bateride bulunan zillerin isimleri ise büyükten küçüğe sırası ile; crash (kreş) , ride (rayd) ve hihat (hayet) olarak bilinmektedir. Ayrıca bir bateri takımında 1 tane trampet sehpası, 1 tane hihat sehpası, 2 tane zil standı ve 1 tane de bas davul pedalı yer almaktadır. Bateri çalarken el ile vurulması gereken yerlerde baget, bas davul ve hihat için ise ayaklar kullanılmaktadır. 

 

Bateri Nasıl Çalınır?

Bateri diğer müzik aletlerine göre çok daha fazla ritim duygusu, müzik kulağı ve nota bilgisi gerektirmektedir. Ayrıca bunlara ek olarak bateri çalmak için sadece hızlı olmak yeterli gelmemektedir. Denge, uyum, akıcılık, el-ayak teknikleri ve düzen de bateri çalmak için çok büyük bir önem taşımaktadır. Bateri çalmak için diğer birçok müzik aletinin yanı sıra çok fazla efor sarf edilmektedir. Vücudun neredeyse tamamının aynı anda koordine bir şekilde kullanıldığı bateride ritim duygusuna sahip olmak son derece büyük bir önem taşımaktadır. Vücudun tüm uzuvlarının aktif ve koordineli olarak çalıştığı bateri çalmada zaman içerisinde alıştıkça ve üst seviyelere geçtikçe bateristler el ve ayaklarını birbirinden bağımsız olarak kullanmaya başlamaktadır.  En kısa sürede bateri nasıl öğrenilir merak edenler hem kolay hem de eğlenceli bir şekilde eğitim hizmeti sunan Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçerek başarılı bir baterist olma yolunda ilk adımını atabilir!

Bateri Nasıl Öğrenilir?

Günümüzün dünyasında özellikle rock, metal ve pop gibi müzik türleri başta olmak üzere birçok farklı müzik türünde sık sık kullanılan bateri; diğer müzik aletlerine göre çalması daha fazla efor ve koordinasyon isteyen bir enstrümandır. Bu sebeple bateri çalmayı öğrenmek isteyenlerin bir bateri kursuna yazılması öğrenme sürecini hızlandıracak ve kolaylaştıracak bir karar olacaktır.

Bateri Kursu Galata Sanat’ta

Bateri kursu İstanbul ili içerisinde birçok farklı sanat merkezinde verilmektedir. Kaliteli eğitimi, alanında uzman eğitmenleri ve birebir özel ders imkânı ile öne çıkan Galata Sanat Merkezi en çok tercih edilen bateri kurslarının başında yer almaktadır.

Bateri kursuna kayıt olmak isteyen kişilerin en fazla merak ettiği bateri ne kadar sürede öğrenilir, bateri notaları nasıl okunur ve bateri çalmak isteyenler nasıl başlayabilir gibi sorular kayıt aşamasında uzman eğitmenlerimiz tarafından ilgi ile cevaplanmaktadır. Kaliteli eğitimi, alanında uzman eğitmenleri ve uygun bateri kursu fiyatları ile İstanbul’un en çok tercih edilen sanat merkezi Galata Sanat’ta isteyen herkes artık baterist olabilir! Üstelik Galata Sanat Merkezi bateri kursuna kayıt olmadan önce isteyen herkes ücretsiz olarak deneme derslerine katılarak derslerin işlenişi, eğitmenler ve kurs hakkında bilgi sahibi olabilir.

Armoni Dersleri Nasıl İşlenir?

Genel anlamı ile müzikte birbirinden farklı notaların birlikte kullanılması ile oluşan ses uyumu olarak tanımlanabilen armoni; akorları, akorların yürüyüş ve kurulumunu ayrıca bunlar arasındaki ilişkiyi de inceleyen müzik dalıdır. Türkçe karşılığı ahenk olan armoni kelimesi İngilizce’den dilimize geçmiştir. Armoni; yatay armoni ve dikey armoni olarak ikiye ayrılmaktadır. Her ne kadar çoğu müzik kursunda sadece yatay armoni dersi veriliyor olsa da ileri seviye dikey armoni kursu veren sanat merkezleri de bulunmaktadır. Armoni eğitimi konusunda alanında uzman eğitim kadrosu ve kaliteli eğitimi ile ön plana çıkmayı başaran Galata Sanat Merkezi; armoni öğrenmek isteyen kişilerin tercih edebileceği en doğru adres olacaktır.

 Özellikle beste oluşturmaya başlayıp ve hatta herhangi bir enstrümanla çalarken bu besteyi kağıda dökmede başarısız olan kişiler için son derece gerekli olan armoni dersi; doğru teknikler ve alanında uzman eğitmenler ile müziğin daha fazla gelişmesini ve beste yazma yeteneğinin gelişmesini sağlamaktadır. Armoni derslerine kayıt olmak için herhangi bir şart ya da koşul bulunmamaktadır. Küçükten büyüğe herkes gönül rahatlığı ile armoni derslerine kayıt yaptırabilir.

Armoni kursu ile herkes tarafından çok fazla ilgi gören ve tercih edilen Galata Sanat Merkezinde özellikle armoni öğrenmek isteyen çocuklar ve yetişkinlerin derslerinde birbirinden farklı teknikler kullanılmaya özen gösterilmektedir. İstanbul ili içerisinde en uygun fiyatlar ile en kaliteli armoni eğitimi veren Galata Sanat Merkezinde eğitmen olarak çalışan herkes akademik kariyerini tamamlayan, müzik okullarından mezun olan kişilerden oluşmaktadır.

Armoni Eğitimi

Galata Sanat Merkezi içerisinde çalışan eğitmenlerin neredeyse tümü ünlü isimler ile çalışmalar yapmış, alanında uzman kişilerdir. Yine en çok tercih edilen Galata Sanat Merkezi armoni kursunda eğitimler öğrenciler ile eğitmenlerin birebir olarak çalışabileceği özel ders şeklinde gerçekleştirilmektedir. Birebir olarak yapılan özel derslerde hem öğrenciler daha hızlı ve rahat bir şekilde öğrenirken hem de kendilerini daha iyi ifade ederek eğitmenler ile öğrenciler arasındaki ilişki gelişmektedir.

Ücretsiz Deneme Dersleri ve Ders Saatleri

Galata Sanat Merkezi armoni kursunda derslerin saatleri öğrencilerin müsait oldukları gün ve saatlere göre düzenlenmektedir. Ayrıca tüm bunlara ek olarak Galata Sanat Merkezi armoni kursuna kayıt olmadan önce armoni kursuna başlamak isteyen herkes ücretsiz olarak deneme derslerine katılarak derslerin işlenişi, kurs ortamı, eğitmen kadrosu ve ders içeriği hakkında bilgi sahibi olma imkanına sahiptir. Sizler de armoni kursuna yazılmak istiyorsanız hemen Galata Sanat Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.

Akordeon Nedir?

Akordeon; uzun yıllardır kullanılan metal dilleri ve körüğü bulunan klavyeli bir enstrümandır. Akordeon ya da akordiyon olarak da adlandırılan müzik aletinde ses; körüğün harekete geçip açılması sonucunda ortaya çıkan hava akımının metal dillere çarparak titreşmesi ile meydana gelmektedir. Akordeon diğer müzik aletleri ile karşılaştırıldığında çok fazla koordinasyon ve hareket gerektiren bir müzik aleti olduğu için çalmayı öğrenmesi de oldukça emek ve pratik isteyen bir enstrümandır. Bu yüzden akordeon çalmayı öğrenmek isteyenlerin bir akordeon kursuna başvurması verilebilecek en doğru karar olacaktır.

 Akordeon hakkında bilgi vermek gerekirse; akordeon geniş dünya coğrafyasında klasik müzikten folk müziğine, caz müziğinden arap müziğine kadar bütün dünya müziklerinde, türlerinde yerini almış klavyeli bir enstrümandır. Ülkemizde tango müziği enstrümanı olarak tanınan akordeon;  gerek Kafkaslarda, gerek ise Arjantinde bütün çalınan müziklerde vazgeçilemez bir enstrüman olarak addedilmektedir. Akordeon tek başına çalınabilecek bir solo saz olduğu gibi aynı zamanda da bir eşlik sazıdır. Yani solistlere ve diğer enstrümanlara rahatlıkla eşlik edebilecek bir müzik aletidir.  Bu özelliğinden dolayı da akordeon; aynı zamanda bütün dünya müziklerinde yer almayı başarmıştır.  Sesinin güzelliği ve melodilerindeki katlılık – kıvraklıklıktan dolayı akordeon bütün dünya müziklerinde rahatlıkla kullanılabilmektedir. Her tür duygu ve düşünceyi ifade edebilecek bir özelliğe sahip olan akordeon en çok Çerkes, Kafkas ve Azeri toplumlarında kullanılmaktadır. Akordeon çeşitleri ve akordeon fiyatları da bu duruma bağlı olarak bölgeden bölgeye değişim göstermektedir.

 

Akordeon Nasıl Çalınır?

 Körüklü bir çalgı olan akerdeonda klavyenin tuşlarına basılarak metal dillerin titreşmesi sağlanmaktadır. Akordeon klavyesi birbiri ile uyumlu olan sesler ortaya çıkarmaktadır. Müzik aleti; iki elin yardımı ile çalınmaktadır. Kayış yardımı ile omuza asılan akordeon sol el ile körük kısmını açıp kapatırken aynı anda bas düğmelerine de basılmaktadır. Diğer bir yandan sağ elin parmakları ile 10 ile 16 arasında sayısı değişmekte olan tuşlara basılarak istenen ses elde edilmektedir. Bu sırada bas sesler de çıkan melodiye aynı şekilde eşlik ederek akort tutmaktadır. Akordeon çalarken iki elin birbiri ile uyumlu ve ahenk içerisinde hareket etmesi son derece büyük bir önem taşımaktadır. Akordeon çalması çok da kolay olmayan bir enstrüman olduğundan akordeon çalmayı öğrenmek isteyen kişilerin bir müzik kursuna kayıt olarak profesyonellerden eğitim alması çok daha doğru bir seçim olacaktır. Akordeon dersi veren müzik kurslarında öncelikli olarak akordeon notaları öğretilmekte ve daha sonra da pratik çalışmalarına başlamaktadır.

 

Akordeon Kursu Galata Sanat’ta

Akordeon kursu İstanbul ili içerisinde çok fazla talep gören müzik kursları arasında yer almaktadır. İstanbul’un en çok tercih edilen akordeon kursları arasında zirvede yer alan Galata Sanat Merkezi akordeon kursu; alanında uzman eğitim kadrosu, kaliteli eğitimi ve birebir özel ders imkanı ile her zaman ön plana çıkmaktadır. Galata Sanat Merkezinde tüm kurslarda olduğu gibi akordeon kursunda da kayıt öncesi ücretsiz deneme derslerine katılarak dersin içeriği, kurs ortamı ve kurs eğitmenleri hakkında bilgi sahibi olma imkanı sunulmaktadır. Ücretsiz deneme derslerine katılıp memnun alan öğrenciler hiç zaman kaybetmeden akordeon derslerine kayıt olarak derslere başlayabilmektedir. Ayrıca Galata Sanat Merkezi’nde en kaliteli eğitimin yanı sıra aynı zamanda en uygun akordeon kursu fiyatları da sunulmaktadır. Eğer sizler de en kısa süre içerisinde en iyi şekilde akordeon çalmayı öğrenmek istiyorsanız hiç zaman kaybetmeden Galata Sanat Merkezi akordeon kursu ile kolaylıkla iletişime geçebilirsiniz. 

Saksafon Bakım Ve Temizliği Nasıl Yapılır ?

Saksafon Bakımı Nasıl Yapılır?

Bu yazıda bir saksafonun bakım ve temizliğinin nasıl yapıldığını ve bu işlemi yaparken neleri yapmaman gerektiğini anlatacağız. Bu yazı sayesinde saksafonunu nasıl doğru bir şekilde temizleyebileceğini öğrenecek, dilediğin zaman enstrümanının bakımını kendin yapabileceksin.

Saksafon temizlerken asla yapmamamız gerekenler;

  • Saksafon temizlerken parmaklarını farkında olmadan tuşlara basılı olarak tutabilirsin. Bunu yaptığında tuşların mekanizması yüksek seste kaldığından bozulabilir. Bu sebeple parmaklarını tuşlara basılı tutmamaya dikkat etmelisin.
  • Saksafonu söktükten sonra asla doğrudan su ile temas ederek temizlememelisin. Bu durum saksafonun yapısına ve sesine zarar verebilir.
  • Saksafon temizlerken asla daha önce kullanılmış bir temizleme bezi kullanmamalısın. Her parça için yeni bir bez kullanmalı ya da mevcut olanı sürekli temizlemelisin.
  • Saksafonu sökerken doğrudan güneş teması olan bir yerde olmamak saksafonun dış yapısını ve sesini korumana yardımcı olacaktır.

Peki Saksafon Nasıl Temizlenir?

Saksafon temizliği ve bakımını aslında iki kategoride açıklamak daha doğru olacaktır. Bunlardan ilki günlük bakımdır. Saksafonun ömrünü uzatmak ve güzel bir ton elde etmek için her çalmadan sonra yapılması gereken birkaç basit işlem vardır.  Bunlardan ilki kamışın çıkarılıp ağızlığın içinin bir temizleme çubuğu ile temizlenmesidir. Daha sonra saksafonun dış yüzü aşırı nemli olmayan bir parlatma beziyle silinir. Ancak bunu yaparken kesinlikle tuşlara ve pad’lere dikkat edilmelidir. Günlük bakım işte bu kadar basit! Bunun dışında ayda bir ya da iki kez tuş mekanizmasına minimal miktarda yağ sürerek tuşların işlevini artırabilirsin.

Diğer kategori de basit olarak saksafonun sökülüp her parçasının titizlikle temizlenmesi işlemidir. Bu işlemin altı ayda bir kere yapılması yeterli olacaktır. Bu işleme başlamak için saksafonun parçaları olan bek, kamış, boyun, gövde ve alt kısımları dikkatle sökülüp temizlemek için hazırlanır.

Daha sonra saksafon temizlemek için edinilen özel bir temizleyici ve bez yardımıyla her parça dikkatle temizlenmeye başlanır. Temizleme bezi ve sabuna ek olarak; pamuklu bezin girmediği yerler için kulak temizleme çubuğu, solüsyonun da olması daha detaylı bir saksafon temizliği yapılmasını sağlayacaktır.

Saksafon temizliğini günlük ve aylık rutinlerle yapman durumunda hem enstrümanını uzun süre zarar görmeden çalabilecek hem de saksafonunun sesinin daha da güzel çıktığını ve çalımının daha kolay olduğunu göreceksin. Saksafon bakımıyla ilgili olarak aklına takılan bir soru varsa bizimle iletişime geçebileceğini unutma.

Nota Bilgisi Nasıl Geliştirilir ?

Dünya üzerindeki herkesle anlaşmanı sağlayacak, “müzik evrenseldir” cümlesinin temelinde yatan notalar hakkında ne biliyorsun? Her enstrümanın sesi olan, ağzımızdan çıkan melodileri dahi oluşturan nota nedir? Nota bilgisi nasıl geliştirilir? Henüz ilkokuldayken aslında onlarla tanıştık. Tüm dünyada kabul edilen, müziğin alfabesi olarak da ifade edilen notalar:
  • Do (C)
  • Re (D)
  • Mi (E)
  • Fa (F)
  • Sol (G)
  • La (A)
  • Si (B)
Düz bir şekilde okumak yerine o meşhur melodisiyle okudun sen de, değil mi? 😊 Bir enstrüman çalmak ya da şan eğitimi almak için gidilen sanat okullarında, eğitmenlerin öğrencilerde inceledikleri önemli şeylerden biri de nota bilgisi ve nota öğrenmedeki yeteneğidir. Öğrencinin görsel hafızasının nasıl olduğu da yine aynı şekilde incelenir. Akabinde öğrencinin eğitim müfredatı belirlendikten sonra nota eğitimine de başlanır. Bu süreçte genel olarak bir metot ya da kitaptan yola çıkılarak eğitime devam edilecektir. Bu metot ya da kitap aracılığı ile öğrenciye notaların yerleri, süre değerleri, oktav özellikleri gibi konular anlatılacaktır. Burada öğrencinin disiplinli bir şekilde öğrendiklerini pekiştirmesi ve düzenli çalışma yapması gerekmektedir. Öğrenci, nota hakkında öğrendiklerini edindiği müzik defterinde düzenli olarak tekrar etmelidir. Özellikle notaların forte üzerinde nasıl yazıldığı ile ilgili düzenli yapılan egzersizler iyi bir başlangıç olarak kabul edilebilir. Her gün en az 1 saat yapılan düzenli çalışmalar sayesinde nota bilgisi geliştirilebilir ve müziğin evrensel dili konuşmaya başlanabilir. Öğrenilen nota bilgileri, öğrencilerin gerek enstrüman gerekse şan derslerinin temeli olacaktır. Öğrenci kazandığı nota bilgisi sayesinde üzerinde çalıştığı eserleri daha detaylı inceleyebilir, üzerlerinde çalışarak kendi tekniğini ve stilini geliştirmesini sağlayabilir. Hatta geniş bir repertuvar dahi oluşturabilir. Öğrenilen nota bilgisini kullanabilmesi sayesinde de müziğe olan ilgisi ve evrensel dili daha iyi konuşma arzusu artar. Müziğin alfabesini öğrenmek, eserleri kendi tekniğin ile yorumlayabilmek eğer senin için de heyecan verici bir faktör ise, buradaki kurslarımızı mutlaka incelemelisin. Olmak istediğin yerin bunlardan birisi olduğunu biliyoruz.

Kimler Şarkı Söyleyemez ?

 

 

 

Başlığın oldukça sert geldiğinin, şarkı söylemek ya da şan eğitimi almak isteyenlerin çekincelerini artırdığının farkındayız, ancak cevabın da tüm çekincelerini götüreceğini biliyoruz. 😊

Konuşabilen Herkes Şarkı Söyleyebilir!

“Yalnızca doğuştan yeteneği olanlar şarkı söyleyebilir” inancı çeşitli medya programları ya da filmler sebebiyle yaygın olsa da önemli olan esas nokta; kişinin ses gelişmişliğinin tamamlanmış olması, ses sınırının belirlenmesi, ses renginin tanınması ve tüm bunlara göre bir eğitimden geçmesidir. Doğru bir şekilde eğitilen ve yönlendirilen herkes ulaşmak istediği noktaya gelebilir. Ancak önemli olan birkaç detayı sana söylememiz gerekiyor. Şan dersi almak ya da yaygın tabirle şarkı söylemeyi öğrenmek için sesin gelişmişlik seviyesine gelmesi şarttır. Bu da lise çağından önceki kişilerde ne yazık ki mümkün olan bir durum değildir. Bu sebeple çocuk yaştaki öğrenci adaylarının seslerinin gelişimini tamamlanması beklenmeli, sonrasında şan eğitimine başlanmalıdır.

Şan eğitimi almanın herhangi bir ses rahatsızlığı olanların (konuşma zorluğu, ses kısıklığı, kekemelik vs.) tedavisine olumlu anlamda katkı sağladığı da kanıtlanmıştır. Ancak bu rahatsızlıklardan birine sahip olan kişiler, şan eğitimine başlamadan önce mutlaka uzman bir hekimden onay almalıdır. Uzman hekim onayı sonrasında diledikleri zaman şan eğitimi almaya başlayabilirler.

Gördüğün gibi doğru şartlar sağlanırsa herkes şarkı söyleyebilir. Şan eğitimini alacağın okul ve eğitmeninin görevi; sesini tanımak, isteklerini ve ulaşmak istediklerini, yönelmek istediğin müzik alanını dinlemek ve akabinde eğitim programını tamamen sana özel olarak hazırlamak olacaktır. Daha sonra mevcut ses durumuna uygun bir şekilde eğitimin başlayacak, ses sınırın genişledikçe eğitimin içeriği de değişecektir. Doğru teknikleri öğrendikçe, sürekli egzersiz yaparak bilgilerini pekiştirdikçe sesin de gelişmeye başlayacak ve sesini daha iyi tanıyacaksın. Sabırlı ve disiplinli olman buradaki en önemli noktalardan biri. Gerisi eğitmeninin seni hedeflerine ulaştırma noktasında neler yapacağına bağlı olacaktır.

Artık şarkı söylemenin imkansız olmadığını, sesini tanıdığın sürece bunu yapabileceğini biliyorsun. Bir kahve eşliğinde daha fazlasını öğrenmeyi istiyorsan burayı tıklayabilirsin. 😊

Şarkı Söylemeyi Öğrenmek Ne Kadar Sürer?

Şarkı söylemeyi zor ya da kolay olarak değerlendirmek yanlış olur. Bir radyoda ya da televizyonda denk geldiğin o harika sesi dinledikten sonra, kendi sesin hakkında umutsuzluğa kapılman da yapılan en yaygın davranışlardan biri. Şunu unutmamalısın ki; müzikte her ses tonuna ve rengine uygun eserler vardır. Bunun için tek yapılması gereken doğru sanat okulunu bulmak ve şan derslerine başlamak olacaktır.

Şan dersi zor mu?

Bu soruların cevapları sanat okulu ve eğitmen tarafından tek tek cevaplanacak. Doğru okul ve eğitmeni seçtikten sonra süreç, öğrencinin ses sınırı ve ses rengini incelemekle başlar. Burada öğrenciden beklenen en önemli şey; sesin gelişmişlik seviyesine ulaşmış olmasıdır. Lise çağı öncesindeki öğrencilerin şan dersi alması yine bu sebeple önerilmemekte, sesin gelişmesini beklemeleri gerekmektedir. Eğer ses belli bir gelişmişlik seviyesine ulaştıysa, ilk olarak ses sınırı tespit edilir. Ses sınırı basit olarak; sesin ulaşabileceği en kalın sesten çıkartabileceği en ince ses kadar olan alandır. Ses rengi de incelendikten sonra mevcut duruma özel müfredatlar oluşturularak derslere başlanır. Müfredatın kişiye özel olması önemli bir detaydır çünkü şan eğitimi teknik olarak ilerlenen bir ders gibi görünse de hangi seviyede başlanıp nasıl ilerleneceği tamamen öğrencinin ses rengi ve ses sınırına bağlı bir durumdur. Buna ek olarak öğrencinin neden şan dersi almak istediği ve müzikteki ilgi alanları da titizlikle araştırılır ve eğitim sürecine dahil edilir.

Yalnızca şarkı söylemekle kalmayıp aynı zamanda kelimeleri düzgün telaffuz etmeye yarayan, diyaframını kullanmaya başlayacağın, hitabet yeteneğini kuvvetlendireceğin şan dersini tamamlamak için gereken sabit bir zaman dilimi yoktur. Şan dersi, sen ne kadar devam etmek istersen o kadar devam eden, oldukça keyifli ve müzik dolu bir süreçtir. Şan dersinin ne kadar süreceği tamamen öğrencinin ulaşmak istediği nokta ve hedefleri doğrultusunda şekillenmektedir.

Şimdi sıra sende! Artık şarkı söyleyebilmenin imkansız olmadığını, doğru eğitim ve eğitmenle hayal ettiklerine ulaşabileceğini biliyorsun. Muhteşem bir İstanbul manzarasına karşı şarkı söylemek, ses sınırını geliştirmek ya da sesini kullanmayı öğrenmek istiyorsan buradan bizimle iletişime geçebilirsin.

Kimler Şan Dersi Alabilir ?

Şan Dersi için Yaş Sınırı Var mı?

”Kimler şan dersi alabilir” sorusunu basit olarak; sesi belirli bir gelişmişlik seviyesine ulaşan herkes olarak cevaplayabiliriz. Alınan eğitimin başarısını; gidilen kurs, derslikler, eğitmen kalitesi ve ilgili eğitim içeriği belirlediği gibi aynı zamanda öğrencinin de o eğitim için uygun olup olmadığı aynı şekilde etkiler. Şan dersi alabilmek için sesin belli bir gelişmişlik seviyesine ulaşması ve nitelik kazanması beklenir. Bu sebeple ilköğretim çağı ve öncesinde şan dersi alınması önerilmez. Kabul edilen ortalama yaş 15 sonrasıdır, yani lise dönemine denk gelir. Ancak bu da kişiden kişiye değişebilir. Bir kişinin sesi 15 – 16 yaşlarında gelişmişlik seviyesine ulaşırken, bir diğeri 19-20 yaşında bu seviyeye ulaşabilir. Bu sebeple öğrenci, şan dersi almadan önce mutlaka uzman bir eğitmen tarafından gözlemlenmelidir. Şan eğitiminin çeşitli sağlık problemleri olan kişilere de iyi geldiği süreç esnasında gözlemlenmiştir. Patolojik hale gelmiş ses sorunlarının (kekemelik, ses kısıklığı, nodüllerin tedavisi vs.) tedavisinde düzenli alınan şan derslerinin olumlu anlamda etki olduğu görülmüştür. Ancak şan dersi almadan önce mutlaka uzman bir hekimden onay alınmalıdır. Daha sonra alınacak şan dersleri ile mevcut ses rahatsızlıkları iyileşir, gelecekte yaşanabilecek ses rahatsızlıkları da ortadan kalkabilir. Şan dersinde herhangi bir yaş sınırı yoktur. Tek şart, yazının başında da ifade ettiğimiz gibi sesin gelişim sürecini tamamlamasıdır. Çünkü ses telleri birer kastır ve vücuttaki her kas, gelişimini tamamladıktan sonra eğitilmeye uygundur. Sonuç olarak; ses telleri gelişimini tamamlamış her yaş grubundan insan şan dersi alabilir. Şan dersi almak isteyip de sesinin güzel olmadığını düşünerek çekingenlik gösterebilirsin. İşte Galata Sanat Merkezi de tamamen bunun için var. Uzman bir eğitmen tarafından sesinin rengi ve niteliği incelenerek senin için en doğru yol belirlenecek ve sanatın bu kapısından içeri gireceksin. Şan dersi sayesinde bu konuda ciddi bir öz güven kazanabilir ve çok daha ileri seviyelere gidebilirsin. Eğer şan dersi almak istiyor ama nereden başlayacağını bilmiyorsan daha fazla bekleme ve bizimle bir kahve iç. Buradan bizi arayarak ücretsiz derslerimize katılabileceğini de unutma.

Kimler Keman Çalabilir?

Özetlemek gerekirse, isteyen herkes keman çalabilir. Bazen göze zor bir enstrümanmış gibi gelse de, düşünüldüğü kadar zor bir enstrüman değildir. Her şeyin püf noktası temelinde yatmaktadır. Keman kursu hizmetimizde başlangıç seviyelerinde oturtulan uygun temel, ileri seviyelerde size oldukça büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Bu nedenle, kemanı tutuşunuzdan başlayıp çeşitli tekniklere varana kadar bütün sır temelde yatmaktadır.

Diğer bir çok enstrümanda olduğu gibi bedensel engel büyük bir sorundur. Ancak azim ve disiplinli çalışma düzeni, başarıya atılmış en büyük adımlardan biridir. Verilebilecek en uygun örnek olarak, 2004 yılında kaza sonucu sağ kolunu kaybeden Japon uyruklu hemşire Manami İto’dur. İto, geçirdiği kaza sonucu kolunu kaybettiğinde, pes etmek yerine müziğe ve kemana olan aşkına bağlı kalarak azmetmiş ve kısa bir süre içerisinde dünyaca ünlü bir keman virtüözü olmuştur. Başarısını azmine borçlu olan İto, günümüzde halen daha sahne almakta ve kendini geliştirmektedir. Galata Sanat Merkezi, birlikte engelleri aşmak ve başarıya ulaşmak için her daim yanınızda. İnanmak başarmanın yarısıdır.

KEMAN ÇALMAK İÇİN EN UYGUN YAŞ NEDİR?

Çoğu alanda olduğu gibi keman çalmaya da ufak yaşta başlamanız, eğitim süresi, tecrübe ve verimlilik açısından daha iyidir. Ancak öğrenmenin yaşı yoktur. Bu nedenle öğrenmeye başlama yaşınız aslında o kadar büyük bir sorun teşkil etmemektedir. Çalamam diye rehavete kapılmanız yersizdir.

Eğer gerçekten istiyorsanız, Galata Sanat her daim yanınızda. Keman kursu içerisinde kaliteli Keman dersi ve eğitimi vermekteyiz. Öğrenmek isteyen her bir birey, Galata Sanat’ın gözünde farklı cevherlerdir. Tek gereken şey, yeterli ilgi, disiplin ve özveri. Bunları sağladığınız taktirde, başaramayacağınız hiçbir şey yoktur. Verdiği her derste yüksek başarı oranına sahip Galata Sanat, denemeniz, görmeniz ve daha kolay karar verebilmeniz için; ücretsiz deneme dersleri vermekte. Keman kursu fiyatları için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Sitemizden kimlik bilgileriniz ile doldurabileceğiniz formdan kayıt olabilir, telefon veya mail kullanarak randevu alabilirsiniz. Deneme dersleri süresi boyunca Galata Sanat’ın misafirperverliği ve elit ortamına hayran kalacaksınız. Unutmayın, eğitim alacağınız yeri iyi seçmeniz kişisel ve eğitsel gelişiminiz açısından büyük önem arz etmektedir. Galata Sanat, sizin için en doğru adres olacaktır!

Kimler Saksafon Çalabilir?

Kimler saksafon çalabilir sorusuna cevap olarak kısaca şunu diyebiliriz: Doğru yönlendirilirse, herkes! Ezgisi ile heyecanlandıran, birçok müzik türüne yaptığı katkı yadsınamaz olan bu enstrümanı her yaştan insan çalabilir. Buradaki kilit unsurlardan biri eğitim alınan kurum ve eğitmenlerin kalitesidir. Doğru okul ve doğru eğitmenle öğrencinin ihtiyaçları, talepleri ve mevcut durumu analiz edilir ve bu analizin sonucunda her öğrenci, uygun bir şekilde eğitilerek saksafon çalmayı öğrenebilir.

Peki diğer kilit unsurlar nelerdir?

Eğer bir akciğer rahatsızlığı varsa ya da saksafon çalmak için önemli olan güçlü nefes eylemini etkileyecek bir durum varsa mutlaka hekimden onay alınmalı, sonrasında saksafon dersleri almaya başlanmalıdır. Onay alındıktan sonraki süreç seni korkutmasın. Eğitmenlerimiz tarafından titizlikle eğitilecek, doğru yöntemle diyaframını geliştirecek ve tamamen kontrollü bir şekilde ilerleyeceksin. Konu hakkında detaylı bilgi almak istiyorsan saksafon kursu sayfamızı ziyaret etmeyi unutma. “Çocuk yaşta saksafon dersleri almak doğru değil” inanışı çok da doğru değildir. Düzenli çalışma ve diyafram egzersizleri ile saksafon çalmak mümkün hale getirilebilir. Doğru enstrüman seçimi ve eğitmen kalitesi de oldukça önemlidir. Örneğin bir yetişkin tenor saksafon üzerinden ilerleyebilir ama bu çocuklar için boyut olarak bakıldığında pek de uygun değildir. Bunun yerine alto saksafon daha uygun olacaktır. Doğru enstrüman seçiminin ardından da bahsettiğimiz diyafram egzersizleri düzenli yapılır, bunlar sporla da beslenirse küçük yaştaki öğrenciler de pekala başarılı olabilir. Aynı durum orta yaşın da üzerindeki öğrenci adaylarımız için de geçerlidir. Yorulan beden ve yavaşlayan refleksler, düzenli yapılan diyafram egzersizleri ve günlük nefes egzersizleri ile aşılabilir. Böylece bu yaş kategorisindeki öğrencilerimiz de saksafon çalmayı öğrenebilir. Müzik dinlemenin nasıl yaşı yoksa bir enstrüman çalmanın da yaşı yoktur. Daha önce de belirttiğimiz gibi önemli olan öğrencinin doğru yönlendirilmesi, doğru enstrüman seçimi ve doğru eğitmendir. Eğer saksafon dersleri almak istiyor ancak belli durumlarından ötürü bir takım çekincelere giriyorsan şimdi onları düşünmeyi bırak ve Galata Sanat Merkezi‘ne gel. Sınırları birlikte kaldırabilir, yapabileceklerini birlikte görebiliriz. Tüm bunları yapabilmemiz için buradaki bilgiler üzerinden bizimle iletişime geçebilirsin.

Galata Sanat Merkezi Nerede?

Buradayız

Şahkulu Mahallesi, İlk Belediye Cd. No:12, 34421 Beyoğlu/İstanbul
Telefon: 08503050800
E-posta: info@galatasanat.com

Saatlerimiz

Hafta içi: 10:00-22:00
Hafta sonu: 11:00-22:00

Galata Sanat Merkezi, Galata kulesi sokağında bir çok sanat eğitimi veren bir merkezdir. Sizler de müzik kursları veya sanat merkezleri arasında bir arayış içerisindeyseniz, doğru adrestesiniz. Sanatın merkezlerinden İstanbul Galata’da başarılı ve içi dolu uygulamalı eğitim alabilme şansı elde edeceksiniz. 

Keman Temizliği ve Bakımı

Diğer enstrümanlarda da olduğu gibi kemanın da temizliği ve bakımı büyük önem taşımaktadır. Sahnede doğru dokunuşları yapmanın yanı sıra; kemanın bakımlı ve temiz olması, öz güveninizi ve sanatınızı mükemmelleştiren yegane unsurlardan biridir. Dilerseniz, keman temizliği ve bakımı konusunda, dikkat edilmesi gereken yerlere ve bazı püf noktalara değinelim. Keman temizliği birkaç kısma ayrılır. Bunlar köprü, tel, arşe, iç temizliği ve dış gövde yani genel temizliğidir. İlk olarak gövde temizliğinden başlayalım.

KEMAN GÖVDE TEMİZLİĞİ

Keman gövde temizliği için, sıradan ve maliyeti düşük olan mikro fiber bezleri tercih edebilirsiniz. Ana gövde geniş olduğundan dolayı, temizlik önceliğini ana gövdeye vererek kabasını almalısınız. Böylelikle işiniz kolaylaşacak ve kemanın diğer hatlarını daha rahat temizleyebileceksiniz.

KEMAN TEL VE ARŞE TEMİZLİĞİ

Gövde temizliğinde sağladığımız işlemin aynısını tekrarlamanız yeterli olacaktır. Ancak bu sefer daha hassas davranmalısınız. Tel ve arşe temizliği için özel gereçler üretilse de, aynı mikro fiber bezi bu alanda da kullanabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, tellerin etrafını saracak bir biçimde bezi sarıp, başından sonuna kadar silmek yeterli olacaktır. Aynı durum arşe için de geçerlidir. Ancak belirttiğimiz gibi diğer parçalarından daha hassas olduğundan dolayı, oldukça nazik davranmalı neredeyse rüzgarı okşarcasına tozunu almalısınız. Aksi halde arşeniz renk değiştirebilir, çeşitli deformasyonlar gösterebilir. Bu da kemandan yeterli verimliliği alamamanıza neden olabilir.

KEMAN KÖPRÜ TEMİZLİĞİ

Köprü kısmı, kemanın bel kemiğidir. Oldukça önemli ve hassas olan bu bölgede yapılacak en ufak yanlış hareket sonucu kemanınızı komple bakıma sokmanız gerekebilir. Köprü kısmını evinizin imkanları dahilinde temizleyebileceğiniz yöntemler ise sınırlıdır. Hafif nemli bir kulak çubuğu veya ucunda silikon olan bir gereç işinizi görecektir. Köprü kısmındaki telleri hareket ettirmeden, olabildiğince dikkatli davranarak yalnızca toza temas ettirerek temizlik yapmanızı öneriyoruz.Kulak çöpünü, köprü kısmındaki aralıklara sokarak, narince ve yalnızca tozlara temas edecek şekilde tampon veya silme işlemi uygulamanız, bölgesel temizlik için yeterli olacaktır.

KEMAN İÇ TEMİZLİĞİ

Kemanın içi, akustik açısından büyük önem arz etmektedir. Gitar, saz vs. gibi çoğu telli ve yaylı enstrümanda bu oluk bulunmaktadır. Buranın temizliği diğerlerinden biraz daha zahmetlidir. Bu nedenle enstrümanlarınızı iyi muhafaza etmeli ve tozdan uzak tutmalısınız. İç temizliğinde, elinizi içeri sokmak bir çözüm sağlamayacaktır, zira sığmayacak kadar küçüktür. Aynı zamanda riskli bir yöntemdir. Bunun için en güvenilir yöntem hava kompresörüdür. Biraz mesafe sağladıktan sonra kemanın içine üflenecek hava, tozların çıkmasını sağlayacaktır. Bir diğer çözüm ise, el süpürgeleridir. Çeşitli aparatlar aracılığıyla, silikon bir hortum takıp, hafifçe içindeki tozu temizleyebilirsiniz.

Ders Gün ve Saatleri Nasıl Planlanır?

Ders gün ve saatleri nasıl planlanır? Ne zaman başlayabilirim? Ne kadar zamanda enstrüman çalmayı öğrenebilirim gibi kafanızı meşgul eden tüm soruları burada cevaplamaya çalıştık. 

Galata Sanat’ta alanında uzman eğitmenlerle ve uçtan uca bir eğitimle gerçekleşen eğitimler, birebir olarak tamamen buna göre dizayn edilmiş dersliklerde yapılmaktadır.

Müzik eğitiminde öğretmen – öğrenci uyumunun ne kadar önemli olduğunu biliyor ve ders akışını tamamen bunu dikkate alarak oluşturuyoruz. Öğrencinin kendisinde ulaşmak istediği noktayı ve müzik çizgisini analiz ettikten sonra onu, en doğru eğitmenle buluşturuyoruz. Eğitmenimiz tamamen öğrencinin düşündüklerini ve taleplerini dinledikten sonra dersler için gereken akışı belirliyor ve daha yolun başında bu yolculuğu olabilecek en keyifli hale getiriyor. Öğrenci odaklı bu yaklaşımımız sayesinde derslerimiz hem eğlenceli hem de sanat dolu geçiyor.

Eğitimler basit olarak klasik temel eğitim ile başlıyor. Saksafon nasıl tutulur, saksafon nasıl üflenir, saksafon ve parçalarının tanıtımı, saksafon çalma teknikleri ve parmak egzersizleri, armoni bilgisi, saksafon bakımı ve temizliği gibi birçok detay öğretiliyor. Sonraki aşama ise öğrencinin ulaşmak istediği müzik çizgisine göre belirleniyor.

Ne Zaman Başlayabilirim ?

Derslerin gün ve saat planlamasını da her zaman belirttiğimiz gibi öğrencinin istek ve talepleri doğrultusunda oluşturuyoruz. Amacımız süreci olabildiğince keyifli hale getirerek öğrencinin ideallerine erişmesine katkı sağlamak. Bu bakış açısıyla eğitmenimiz, öğrencisiyle vakit geçirdikten, öğrencinin ulaşmak istediği noktayı ve mevcut seviyesini anladıktan sonra ders akışını belirliyor. Galata Sanat’ta gerçekleşecek birebir derslerde sabit bir gün ya da saat yoktur. Hem öğrenciye hem de eğitmenine uyacak ortak gün ve saatler belirlenerek süreçten maksimum fayda sağlamak amaçlanır.

Sanat merkezimizde baştan uca planlanan birebir eğitime ek olarak Solfej derslerimiz de yapılmaktadır. Solfej derslerimiz her Pazar günü öğleden sonra saat 1’de başlamakta ve küçük gruplar halinde “teorik eğitim” olarak işlenmektedir.

Eğer Enstrüman çalmayı öğrenmek yada başka bir eğitim almak istiyorsan ücretsiz derslerimize katılmak için bizimle iletişime geçebilir ve süreç hakkında bizden daha detaylı bilgi alabilirsin. İşte Galata Sanat’ta eğitim almaya başlamak bu kadar kolay! Sanat dünyasına adım atmaya karar verdiğin anda Galata Sanat bir tık uzağında.

Galata Sanat Merkezi Nerede?

Buradayız

Şahkulu Mahallesi, İlk Belediye Cd. No:12, 34421 Beyoğlu/İstanbul
Telefon: 08503050800
E-posta: info@galatasanat.com

Saatlerimiz

Hafta içi: 10:00-22:00
Hafta sonu: 11:00-22:00

Galata Sanat Merkezi, Galata kulesi sokağında bir çok sanat eğitimi veren bir merkezdir. Sizler de müzik kursları veya sanat merkezleri arasında bir arayış içerisindeyseniz, doğru adrestesiniz. Sanatın merkezlerinden İstanbul Galata’da başarılı ve içi dolu uygulamalı eğitim alabilme şansı elde edeceksiniz. 

Hangi Tür Gitar ile Başlamalıyım?

Bu  soru, gitar çalmaya yeni başlayacak olan herkesin sıklıkla düşündüğü ve sorguladığı bir sorudur.

Bilindiği üzere gitar, dünyanın en popüler müzik aletlerinden biridir. Çoğu farklı müzik türünde kullanılan gitar, gerek ana enstrüman olarak gerekse bir şeye eşlik etme amaçlı kullanılabilir. Eşlik ettiği veya ana enstrümanı olduğu eserlerde, ihtiyaç duyulan ses renklerine göre birçok türü tasarlanmıştır.

Gitar çalmaya başlarken, hangi tür gitar ile başlanacağından emin olmanız, zaman ve performans açısından size büyük katkı sağlayacaktır. Gitar çalmaya klasik gitardan başlanması gerektiği fikri diğer gitar türlerine geçiş kolaylığı açısından doğrudur. Ancak istediğiniz türde gitarı seçebilirsiniz. Galata Sanat Merkezi‘nde, hangi gitar ne işe yarar sorularını detaylı bir şekilde cevaplar ve sizin için en uygun gitar türünü bulmanızı kolaylaştırılacak şekilde bilgilendirme yaparız. Genellikle gitar seçimi konusunda, ilgi duyulan müzik tarzı çok önemlidir. Bu husus doğru gitarı seçmede büyük rol oynamaktadır. Ağırlıklı olarak ilgi duyulan müzik türüne uygun gitar seçimi, çalışmalardan keyif alınmasını sağlar ve kişiyi motive eder. Örneğin akustik veya elektro gitar, rock, caz, blues;  klasik gitar, Flamenko ve klasik müziklerin icrasında kullanılır. Diğerlerinden daha zor olarak kabul edilen gitar türleri elbette vardır.

Ancak azim ve uygun bir çalışma programı, zorlukların üstesinden gelmenizi sağlayacaktır. Gitar türlerinin çalım teknikleri birbirinden farklıdır.  İşin püf noktası, seçtiğiniz gitarın tüm tekniklerini öğrenmeli ve çalışmalar yaparak kendinizi geliştirmelisiniz. Müzikal belleğiniz, sevdiğiniz ve ilgi duyduğunuz müzik türlerini daha ön plana çıkaracaktır. Böylelikle araştırma yapmasanız bile, istediğiniz müzik türünü eğitmenlerimize ilettikten sonra, uygun gitar seçimi yapmanıza yardım edeceklerdir. Müzikal belleğiniz, ilgili olduğunuz melodileri icra ederken keyifli ve verimli bir çalışma sunacaktır.

İlgi duyduğunuz tarza uygun gitar seçimi, çalışmaların daha keyifli, verimli ve motivasyon dolu geçmesini sağlayacaktır. Daha kolay ve hızlı bir eğitim için bu hususlara dikkat etmelisiniz. Galata Sanat Merkezi gelişiminizin ve seçimlerinizin her daim destekçisi olacak ve hedefinize ulaşmanız için gereken tüm basamakları sağlayacaktır. Bu basamakları geçmek, sizin elinizde.

Ücretsiz Deneme Derslerimize Katılmak İçin Buraya Tıklayınız!

Gitar Çalmak Zor Mudur?

Her enstrümanın belli bir zorluğu olduğu bilindik bir gerçektir. Gitar da başlangıç için biraz zor sayılabilecek bir enstrümandır. Ancak uygun eğitimler, doğru eğitmenler, uygun ve disiplinli bir çalışmanın çözemeyeceği bir şey yoktur.

  • İyi bir kursa gidip, düzgün bir eğitim alınmadığı halde öğrenme süresi oldukça uzun olacaktır. Fakat kursa gitmeden de öğrenme imkanınız vardır. Burada önemli olan nokta, gitardan ses çıkartmak değil, doğru sesi çıkarmaktır. Sadece çalmaktan ziyade, alacağınız eğitimde gitarı tanıyacak ve a dan z ye öğreneceksiniz. Bu da sizin avantajınız olacaktır. En büyük kazancınız ise, Galata Sanat Merkezi‘nde alanında uzman eğitmenler tarafından ders alacak ve maksimum verimliliği elde edebilecek oluşunuzdur.

Gitar Çalmayı Ne Kadar Sürede Öğrenirim?

  • Her şeyde olduğu gibi, gitar çalmayı öğrenme sürenizin büyük bir bölümünü de siz belirlersiniz. Azminiz, disiplinli çalışmanız ve özveriniz başarılı olmanızı sağlayacak en önemli unsurlardandır. Ne kadar süreceği konusunda net bir zaman vermek yanlış bir davranış olacaktır. Ancak standart üzerinden bir zaman belirtmemiz gerekirse, 1-2 haftada basit parçaları günlük 3 saatlik çalışma ile öğrenebileceksiniz. Ancak bu başlangıç seviyesinde bir öğrenim olduğu için, kulağa mükemmel gelmesini beklememeliyiz. Temel düzeni oturtmayı başardıktan sonra sıkı antrenmanlar sayesinde, birkaç ay içerisinde ciddi bir aşama kat edebilirsiniz.
  • Çoğu enstrümanın ustalık seviyesi 1 ile 8 arasında derecelendirilir. Genel olarak, 1 ve 2 seviyesinde gitar çalmak yalnızca 1-2 ayınızı alacaktır. Daha yüksek seviyelere gelebilmek için, sıkı çalışmalar yapmalı ve antrenmanlarınızı aksatmamalısınız. Daha yüksek seviyelere ulaşmak, kişiden kişiye değişim göstermekle birlikte, yaklaşık 2-3 yıl sürmektedir.
  • Gitar başlarda basit fakat ilerleyen seviyelerde oldukça zorlayıcı ve disiplin isteyen bir enstrümandır. Kısa sürede basit parçaları çalabileceğiniz doğrudur fakat konu profesyonelliğe taşındığında, size kısa sürede her şeyi öğreteceğini iddia eden yerlere itimat göstermemelisiniz. Gitar çalmanın püf noktası gitarı ve notaları hissederek bütünleşmekten geçmektedir. Verimli ve uygun çalışma teknikleri ile günlük 30 dakika çalışarak, vasat bir çalışma programı kullanan ve 60 dakika çalışan birinden daha hızlı öğrenebilirsiniz. Bu nedenle özveri ve disiplin önemlidir, ancak doğru eğitim de gelişiminizde önemli rol oynamaktadır.

Galata Sanat Merkezi size notaların ruhunu işleyecek, müzikle ahenkli bir dans imkanı sunacaktır.

Ücretsiz Deneme Derslerimize Katılmak İçin Buraya Tıklayınız!

Ücretsiz Deneme Dersi Kayıt Formu

Saksafon Çalmak Zor mudur?

Saksafon çalmak zor mudur veya ne kadar zamanda saksafon çalmayı öğrenebilirim gibi kafanızı meşgul eden tüm soruları burada cevaplamaya çalıştık. Öğrencilerimizden sıklıkla duyduğumuz sorulardan bazıları “saksafon çalmak zor mu”, “bunun için gerçekten yeteneğim var mı”, “saksafon çalmayı ne kadar zamanda öğrenirim” oluyor.

İlk olarak bilmeniz gereken şey; her enstrümanın emek istediği. Kilit cevabın yetenek olduğu düşünülse de asıl önemli olan nokta “ne kadar disiplinliyim” sorusuna cevap verebilmektedir. İkinci önemli nokta da kendin için doğru enstrümanı seçebilmekte yatıyor.

Saksafon Çalmayı Ne Kadar Zamanda Öğrenirim?

Şimdi tekrar soralım: Saksafon çalmak zor mu? Soru, tek başına oldukça zormuş gibi bir izlenim bıraksa da soruya yanıt olarak “farklı bir enstrüman çalmaktan daha zor değil” dersek yazının başında anlatmak istediklerimizi vurgulamış oluruz. Her enstrümanın kendine has farklılıkları ve zorlukları bulunmaktadır. Bu farklılıkları öğrenmek, zorlukları anlayıp ilerlemek istiyorsan yapman gereken en önemli şey; işinde kendini kanıtlamış insanlarla bu yola başlamaktır. Galata Sanat Merkezi olarak sana saksafon çalmanın inceliklerini, alışılmadık yanlarını, birebir ders alman için tasarlanmış dersliklerimizde ihtiyaçlarından anlayan bir eğitmenle gösteriyoruz.

Ne kadar çok çalışırsan o kadar hızlı öğrenecek ve yeteneğini o kadar başarılı geliştireceksin. Her gün ortalama yarım saat ile bir saat arasında bu enstrümana vakit ayırman ve nefes üflemeleri yapman istediklerine ulaşma noktasında hiç kuşkusuz en değerli aracın olacak. Gördüğün gibi öne çıkan şey yetenekten ziyade neyi ne kadar istediğin ve ne kadar disiplinli olduğun. Biz de tüm bu süreci keyifli hale getirmek için hep yanında olacağız.

 

 

“Peki saksafon çalmayı ne kadar sürede öğrenirim” dediğini duyuyoruz, biliyoruz. Bu sorunun cevabı saksafon çalmayı hangi seviyeye kadar öğrenmek istediğinde yatıyor. Ve tabii yazının başından beri anlattığımız gibi; çalışmalarını ihmal etmeden düzenli nefes ve parmak egzersizleri yapman, düzenli eğitimlerimize katılman da bu sürecin ne olacağına karar veren etkenlerden birkaçı.

Eğer saksafon çalmak seni heyecanlandıran bir fikir ise, bir saksafon ezgisini işittiğinde heyecanla gözlerini kapatıp kendini müziğe bırakıyorsan ücretsiz deneme dersi tam sana göre! Bizimle buradan ya da sosyal medya hesaplarımızdan kolayca iletişime geçebilirsin.

Galata Sanat Merkezi Nerede?

Buradayız

Şahkulu Mahallesi, İlk Belediye Cd. No:12, 34421 Beyoğlu/İstanbul
Telefon: 08503050800
E-posta: info@galatasanat.com

Saatlerimiz

Hafta içi: 10:00-22:00
Hafta sonu: 11:00-22:00

Galata Sanat Merkezi, Galata kulesi sokağında bir çok sanat eğitimi veren bir merkezdir. Sizler de müzik kursları veya sanat merkezleri arasında bir arayış içerisindeyseniz, doğru adrestesiniz. Sanatın merkezlerinden İstanbul Galata’da başarılı ve içi dolu uygulamalı eğitim alabilme şansı elde edeceksiniz. 

Gitar Çeşitleri Nelerdir?

Gitar Çeşitleri Nelerdir?

Toplamda 10 çeşit gitar bulunmaktadır. Bunlar klasik gitar, jazz gitar, Weissenborn gitar, 12 telli gitar, 7 telli gitar, Lap Steel gitar, perdesiz gitar, bass gitar, elektro gitar ve akustik gitardır. Çevremizde görebileceğimiz, gitarların anası olarak kabul edilen klasik gitar ile başlayalım.


Kısaca İnceleyelim;

– Klasik gitar, tam ortadaki ses deliğine teller aracılığıyla gönderilen titreşimleri dışarıya vermesi suretiyle çalışır. Gitarın üzerinde, yukarıdan sayıldığında görülen ilk 3 tel, kalın teller olarak bilinir. İpeğin üzerine sarılmış çeliktirler. Aşağıdaki 3 tel ise ince ve naylondur. Genelde klasik ve Flamenko müzik türlerinde kullanılmaktadır.

– Akustik gitar, dış görünüşü itibariyle klasik gitara benzemektedir; ancak klasik gitara nazaran daha dolgun ve basıktır. Klasik gitardan bir diğer farkı ise, sapının daha dar ve tellerinin çelik oluşudur. 4 kalın teli sarımlı, diğer 2 teli sarılmamıştır. Klasik gitara nazaran daha sert ve temiz bir ses çıkarmaktadır. Rock, caz ve blues müzik türlerinde kullanımı oldukça yaygındır.

– Elektro gitar, tellerin titreşimini gövdesinde bulunan manyetikler sayesinde elektrik akımına çevirerek, bu akımı amfiye iletir. Amfiden yüksek veya daha alçak sese dönüştürülerek kullanılan bir gitar türüdür.

– Bas gitar, kullanımı ve gereçleri dolayısıyla elektro gitara benzemektedir. Sesi diğer gitarlardan 1 oktav daha kalın ve derindir. Birçok bas gitar çeşidi bulunur. Bunlar: Perdesiz, kafasız, 12 telli, 7 telli, 6 telli, 5 telli, ve 4 telli gitarlardır.

-Perdesiz gitar, görünüm itibariyle klasik gitarı anımsatsa da, çok farklı ses kimliğine sahip bir gitar türüdür. 1976 yılında üretilen bu gitar, Türk müziğinin ses ihtiyaçlarını karşılamak üzere Erkan Oğur tarafından üretilmiş ve kullanılmıştır. Zaman içinde klasik gitar, perdesiz elektrikli gitar, 8 telli perdesiz gitar ve çift saplı elektrikli gitar gibi ihtiyaca yönelik farklı türleri üretilmiştir.

-Lap steel gitar, Hawaii yöresine ait bir gitar türü olmakla birlikte, 6, 7 ve 9 telli olarak kullanılır. Diğer gitarlarda olduğu gibi fretlere basılmak suretiyle değil, gitaristin sol eline taktığı bir metal parça yardımıyla çalınan bir gitar türüdür.

– 7 telli gitar, klasik gitarda bulunan 6 ana tele ek olarak 1 ince veya kalın telin gitara eklenmesiyle oluşan gitar türüdür.

-12 telli gitar, genellikle çelik tellerden oluşur ve rock’nroll, folk ve blues gibi müzik türlerinde sıklıkla kullanılır.

-Weissenborn gitar, bir tür lap slide gitarıdır. Herman Weissenborn tarafından 1920’li yıllarda üretilmiştir. Yaklaşık 5000 tane üretilen bu gitarın, zamanımıza kadar kaçının sağlam kaldığı bilinmemektedir.

-Jazz gitar, caz müzikte kullanılan geniş gövdeli bir gitar türüdür. Dolgun, boş veya dolu gövdeli bir yapıya sahiptir.

<p”>Ücretsiz Deneme Derslerimize Katılmak İçin Buraya Tıklayınız!

Müzik ve Yaratıcılık

Müzik ve Yaratıcılık

Müzik, yaşantılarımızda sürekli olarak bize eşlik eden; biz istesek de istemesek de daimî olarak maruz kaldığımız bir öğedir. Bir film seyrederken, dans ederken, spor yaparken bazılarımız ders çalışırken veyahut ev işi yaparken pek çoğumuz fonda bir müziğin var olmasını isteriz. Bunun başlıca sebebi olarak bilim insanları günümüz toplumlarında giderek artan bireyselci tutumu göstermektedirler.

Müziğin neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir geçmişi olduğu bilinmekte. Uzmanlar müzikle insan zihni arasındaki bağıntıyı sıklıkla farklı metotlar aracılığıyla incelemektedirler. Son yıllarda en çokta üzerine düşülen konu “ Müzik ve Yaratıcılık ”.
Yaratıcılık dediğimiz kavram toplumların gelişmesinde, ilerlemesinde ve kalıcı olmalarındaki mihenk taşı diyebiliriz. Ancak şu an kabul edilen bir gerçek var, o da günümüz toplumlarının neredeyse tamamında ciddi bir yaratıcılık krizinde olmamız.

Müzik ve Yaratıcılık konusunda tüm akademik kaynaklarda buluşulan ortak bir payda var ki yaratıcılık geliştirilebilir bir özelliktir. O da dinlenilen müziklerin kesinlikle bağlantılıdır. Sydney Teknoloji Üniversitesi’nden Sam Ferguson ve Radboud Üniversitesi’nden Simone Ritter’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı araştırmalar resmi sitelerinde yayımlandı. İnceleme fırsatımız oldu.
Bahsetmek gerekirse:
155 denek üzerinden yapılan bu araştırmada en temelde gözlenen üç unsur direkt göze çarpıyor ki bu unsurlar da zaten Müzik ve Yaratıcılık yazımızı destekler nitelikteler.

  • Neşeli müzik dinlemek insanı içinde bulunduğu durumu göz ardı etmeksizin çok daha kapsamlı, daha akılcı düşünmeye ve daha fazla hayal kurmaya teşvik ediyor.
  • Tüm seslerde izole bir ortamda yapılan deneyde, deneklerin günlük hayattaki problemlerine daha mantıklı çözümler ürettikleri gözlemlendi.
  • Hüzünlü, depresif ve sakin müziklerde ise beyinde hiçbir değişim olmadığı gözlemlendi.

Bu gözlemler neticesinde Müzik ve Yaratıcılık bağıntısında yalnızca müzik dinlemenin değil, dinlenilen müziğin türünün de yaratıcılığımızı geliştirmemizde etkisi oluyor. Ancak bir ayrıntıya odaklanmamız gerekirse neşeli müzikler dinleyen bireyler gelecek hakkında sağlıklı kararlar alabildiler.

Evet ama içinde bulundukları ve deneklere sunulan yapay problemlerin çözümünde yeteri başarıyı sağlayamadılar. Bu da demek oluyor ki zihnimizi güçlendirmemizde, hayal kurmamızda neşeli müzikler oldukça işlevsel oluyorken; sakin, melankolik veya hüzünlü müziklerin pozitif bir katkısı olmuyor. Aynı zamanda da halen daha temel problemlerimizi çözmemizde sakinliği ihtiyaç duyuyoruz.

Özetlemek Gerekirse

Günlük hayatımızda çokça bunaldığımızda, bir şeyler üretmemiz gerektiği ama tıkandığımız zamanlarda yani yaratıcı düşünceye ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda müzik bizim için ulaşılması oldukça kolay bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Artık müzik dinlemek size yetersiz geliyor ve icra etmek istiyorsanız da kırka yakın enstrüman seçeneğimiz ile, tecrübeli eğitmen kadromuza danışarak müzik zevkinize göre eğitim almaya Galata Sanat Merkezin’de başlayabilirsiniz.

Müzikli Günler!

 

Etiketler; prodüksiyon kursu istanbul, prodüksiyon kursu ankara, prodüksiyon kursu izmir, prodüksiyon kursu çanakkale, prodüksiyon kursu nedir, herkes prodüksiyon yapabilir mi, prodüksiyon dersi, prodüksiyon eğitimi

Çocuklar İçin Origami ve Faydaları Nelerdir?

Origami öncelikle kağıt katlama sanatıdır. Japonca’da oru yani katlama, kami de kağıt anlamındadır. Oru ve kami kelimelerin birleşmesiyle de dilimizde “kağıt katlama” anlamındadır. Artık günümüzde de origami sanatı veya kağıt katlama sanatı olarak da anılmaktadır.

Origami Tarihi:

Origami ilk olarak Asya’da ortaya çıkmakla birlikte Çinliler ile uygulanmış fakat Budist rahipler tarafından Japonya’ya geldikten sonra asıl ününü kazanmıştır. Bilindiği üzere Japonlar ileri teknoloji ve farklı bakış açılarına sahip insanlar olarak bilinmektedir ve Origami Japonlar için vazgeçilmez bir eğitim aracı haline gelmiştir. Elbette bu eğitim aracı yalnızca yetişkinlik döneminde değil, çocukluk döneminde etkili kullanılmış ve davranış/zeka ilişkilerinde aktif etki gözlemlemişlerdir. Zira insanımızca da kabullenilmiş bir deyiş var: “Ağaç yaşken eğilir!” 😊
Japonya’da 794-1185 yılları Kral Heian döneminde asıl ününü kazanmıştır. Parşömenlerin kağıt olarak kullanıldığı bu dönemde saman kağıt dönemine kadar dini törenlerde ve tapınalarda kullanılmış olduğunu kaynaklardan görmekteyiz. Saman kağıdın çıkması ve kağıdın da ucuzlaması origami sanatının yaygın hale tamamen geçişi Muromachi (1338-1573) döneminde olmuştur. Hatta bu dönemde Samuray gibi Japon savaş ustaları ile halkın gittiği origami okulları ayrılmaya başlamıştır. Samurayların gittiği origami okulunun adı Ise iken, sivil halkın gittiği origami okulunun adı ise Ogasawara’dır. Ardından origami babadan oğula geçen bir sanat haline gelmiştir. Japonyanın artık 19. Yüz yılda modernleşmesinin ardından origami geleneksel hale gelmiş ve ilgi azalmıştır. Artık ata yadigarı olan bir kavram haline gelmiştir origami Japonlar için.

Origami Çocuklar için Ne Kadar Faydalıdır?

  • Origami çocuklar için yalnızca bir oyundan ibaret olsa da, temelinde yüksek derecede yeti geliştirme özelliği bulunmaktadır.
  • Origami ile uğraşan çocukların el ve parmak kas yetileri gelişir.
  • Göz ve koordine kasları da bu bağlamda gelişme gösterir.
  • Origami çocuklar için ayrıca odaklanmayı artıran bir unsurdur.
  • Origami yapan çocuklar ham madde olan kağıda şekil vererek onu dönüştürmüş olurlar ve bu en önemli yargı olan dönüşüm düşüncesinin onlarda oluşmasını destekler.
  • Görsel estetik hayatın bir vazgeçilmez bir parçasıdır ve origami sayesinde çocukların görsel estetik algıları yüksek derecede gelişir.
  • Küçük yaştaki çocuklar yetişkinlere göre benliklerini ortaya koyma içgüdüsüne sahip olduklarından, kendilerinin dışında da birilerinin olduğu ve yardımlaşma duygusunu pekiştiren bir eğitimdir.

Origami Çocuklara Problem Çözme Yetisi Kazandırır mı?

  • Çocuk için bu oyunun amacı kağıda şekil vermesi gerektiğidir. Kağıda nasıl şekil vereceğini düşünen çocuk aslında temelde amacı yerine getirirken bir probleme de çözüm bulmaya çalışmaktadır.
  • Çocuklar için origami akabinde bir amacı yerine getirirken sorumluluk duygusunu da bu şekilde kendinde edinir.
  • Origamiyle uğraşan çocuklar, duygusal olarak tatmin olma ve etraflarınca kabul edilme gereksinimlerini karşılarlar.

Origami Çocuklara Farklı bir Bakış Açısı Kazandırır mı?

  • Origami ile oyun oynayan çocukların geometrik algıları gelişirken, kağıda şekil vermek için farklı açılardan bakabilip o şekli ortaya çıkarmaya çalışırlar. Bu sayede ileride hayata ve durumlara farklı açılardan bakabilme şansı elde ederler.
  • Maddeye ve somuta farklı açılardan bakabilen çocuklar şekilleri üç boyutlu görebilme yeteneğine sahip olurlarken, maddenin de şekil olarak iç yapısını daha hızlı kavrayabilir.
Bu yazımızda naçizane anlatmaya çalıştığımız maddeleri özetlersek origami çocuklara duygu, sorumluluk, bakış açısı, çözüm üretme, katkıda bulunma gibi konularda yardımcı olur. Yani çocuklar için origami bir oyundan kesinlikle daha fazlasıdır diyebiliriz. 🤗 Sabırla okuduğunuz için teşekkürler, Galata Sanat Merkezi origami kursumuza hepinizi bekleriz, sevgilerimizle! Sizler de origami eğitimlerimiz için Origami Kursu sayfamızı ziyaret edebilir, yada eğitmenlerimizle da tanışıp ücretsiz deneme derslerine katılabilirsiniz!

DENEME DERSİ FORMU 👇

[ninja_form id=6]

Enstrüman Öğrenmenin Yaşı Olmaz!

‘’Enstrümanın öğrenmenin yaşı olmaz!” isimli yazımızı tamamen alanında tecrübeli ve müzik camiasında kendini ispatlamış eğitmenlerimizin bizlere aktardığı bilgilerin yanı sıra bugüne kadar kendini ispatlamış üniversitelerin akademik makalelerinden edindiğimiz bilgileri esas alarak hazırladık. Bu bilgileri 2 ana başlık altında inceleyelim.

Enstrüman Öğrenmek için En Fazla Kaç Yaşında Olmanız Gerekir?

Halk arasında her nedense enstrüman küçük yaşta öğrenilmeli diye bir algı var. Halbuki enstrüman öğrenmek için kesinlikle bir yaş sınırlaması yoktur. Eğer tercih ettiğiniz enstrümanı çalmakta fiziksek olarak bir probleminiz yoksa dilediğiniz gibi, enstüman öğrenmenin yaiı olmazistediğiniz yaşta öğrenebilirsiniz. Bildiğiniz üzere her yaş her insanda aynı şekilde tezahür etmiyor. Ancak içinizde yeteri kadar istek varsa ve dediğimiz gibi istediğiniz enstrümanı çalmakta fiziksel bir olumsuzluğunuz yoksa sizler de çalabilirsiniz. Ancak bedensel problem olduğunu düşünüyorsanız bunu öncelikle ücretsiz deneme derslerimizle eğitmenlerimize danışabilirsiniz. Ücretsiz deneme dersiniz sonunda uzman eğitmenlerimizin de tavsiyeleri sonucunda başka bir çalgıya yönelebilir ya da asla istemesek de bu arzunuzdan vazgeçmek durumunda kalabilirsiniz. Ancak üstüne basarak söylüyoruz; Enstrüman öğrenmenin yaşı olmaz!

Enstrüman Öğrenmek için En Az Kaç Yaşında Eğitimlere Başlanmalı?

Enstrüman öğrenmek için nasıl ki en yüksek yaşı belirten bir ifade kullanamıyorsak en minimum yaş içinde net bir ifade kullanamıyoruz maalesef. Çünkü yukarıda belirttiğimiz sebeplerin bir benzerleri küçük yaşta enstrümana başlama konusunda da söz konusu.  Aynı yaşta olan çocukların gerek genetik sebeplerden gerekse içinde bulunduğu çevresel koşullardan dolayı fiziksel ve zihinsel gelişimleri farklılık gösterebiliyor. Örnek vermek gerekirse ortalama 4 yaşındaki bir çocuk yeteri kadar bedensel ve zihinsel gelişimini tamamladıysa ve doğru bir sanat merkezinde enstrüman eğitimi almaya başladıysa, evet başarabilir. Ancak 10 yaşında ve tam olarak gelişimini tamamlayamamış bir dostumuz için biraz daha vakit gerekebilir. İşte bu ve buna benzeri sebeplerden dolayı aklınızda oluşan soru işaretlerini gidermenin en doğru yolu bizlerle iletişime geçmenizdir.  Galata Sanat Merkezi’nde ücretsiz deneme dersimize katılarak aradığınız cevaplara ulaşmalısınız. İster kardeşiniz, çocuğunuz ya da anne veya babanız ister kendiniz için daha fazla ertelemeden ücretsiz deneme derslerimize katılmalısınız. Enstrüman kurslarımız hakkında daha detaylı bilgi ve konuyla ilgili diğer yazılarımızı okumak için ana sayfamızdan kurslarımız ya da blog bölümüne girebilirsiniz.

GÜZEL ŞARKI SÖYLEMEK

Güzel şarkı söylemek herkesin sandığının aksine şarkı söylemek doğuştan gelen bir yetenek ya da kişiye özel tanrı tarafından tahsis edilmiş bir özellik değil, teknik ile geliştirilebilen bir yetenektir. Doğru adımları atıp ilerlediğiniz sürece şarkı söylemek hiçte zor değildir.

Şarkı söylemek insanlığın en eski eylemlerinden biri. Hüzünlüyken, eğlenirken, ağlarken, mutlu olduğumuzda yani tüm duygularımızı ifade etmemizde çıkardığımız sesler ve çıkarma şekillerimiz bugün büyük bir sanata dönüşmüş binlerce çeşite ayrılmış durumda.

ADIM ADIM GÜZEL ŞARKI SÖYLEMEK

Şarkı söylerken sesim titriyor, tizlere çıkamıyorum, pes seslerim kayboluyor gibi sorunlar yaşıyorsanız bu yazımızı sonuna kadar okumanızı tavsiye ederiz. Umarız ki önerilerimizin katkısı olur!güzel şarkı söylemek

  1. Her sabah uyanır uyanmaz yalnızca 10 dakika diyafram egzersizi yapın; diyafram nefesi şarkı söylerken ihtiyaç duyduğunuz doğru nefestir. Peki nasıl çalışılır diyafram? En temel egzersizleri derin nefes alıp tıslayarak olabildiğince yavaşca vermek ve yavaşça balon şişirmektir. Düzenli olarak sadece bu egzersizleri yaptığınızda kısa sürede sesinizdeki güçlenmeyi fark edeceksiniz. Güzel şarkı söylemek için abartısız en çok ihtiyacınız olan şey güçlü bir diyaframdır.
  2. Yeterli ve düzenli uyku alışkanlığı kazanın; sesin en büyük düşmanlarından biri düzensiz ve az uykudur. Günlük olarak en az 8 saat uyumalısınız ve saatlerini düzenli hale getirmelisiniz. Özellikle şan dersi öncesinde ve eğer sahne alacaksanız o gün uykunuzu almış olmak çok önemlidir.
  3. Su için; Sesinizi temizlemek için en çok ihtiyaç duyduğunuz şey sudur. Düzenli olarak her gün 2.5-3 litrenin altına düşmemelisiniz. Yediğiniz yiyecekler ses telleriniz üzerinde kalıntı oluşturur. Bunu engellemek için hergün bol su içerek temizliğini yapmış olursunuz. Buda ses tellerinizde oluşan tabakanın güçlenip büyümesini engeller.
  4. Protein ağırlıklı beslenme; çiğ yumurta ne kadar efsaneleşmiş olsa da aslında protein değerinden başka bir faydası yoktur. Protein ağırlıklı beslenip sürekli dinç bir vücuda sahip olmak sesinizi de dinç ve güçlü yapacaktır. Biz yine de yumurtayı kaynatarak yemenizi tavsiye ederiz.
  5. Spor yapın; güzel şarkı söylemek istiyorsanız önünüzdeki en iyi adımlardan biride tabi ki spor yapmak. Güçlü bir vücuda sahip olmanın öneminden bahsetmiştik, beslenme sizi günlük olarak enerjik hale getirebilir ama var olan gücünüzü artıramaz. Bu yüzden spor yaparak çok daha güçlü bir vücuda sahip olup sesinizle ilgili kaslarınızı geliştirerek sesinizi daha iyi kullanabilirsiniz. Özellikle alt karın kasları diyafram kullanımında çok etkilidir.
  6. Şan dersi alın; sesin sporu şan dersidir. Şan dersi aldıkça ses aralığınız genişleyecek ve hiç çıkaramadığınız sesleri çıkarmaya başlayacaksınız. Detone olmadan şarkı söylemeyi öğreneceksiniz. Bilinçli bir şekilde hangi sesi nasıl çıkaracağınızdan emin olacaksınız!

 

Galata Sanat Merkezi’ne gelip ücretsiz deneme derslerimize katılıp sesiniz hakkında uzman eğitmenlerimiz tarafından bilgi alabilirsiniz. Şan derslerimize katılarak hem özel ders, hem koro çalışmalarımıza katılabilir, orkestra çalışmalarımızla kendinizi geliştirebilirsiniz. Daha detaylı bilgi için; ŞAN DERSİ İSTANBUL kursumuza göz atmanızı da öneririz.

Müzik Hakkında İlginç Bilgiler

Müzik hakkında ilginç bilgiler isimli bu yazımızda siz değerli sanatseverlere tarihte yaşanan garip olayları ve büyük insanların sanat için neler yaptıklarını anlatmaya çalıştık.

– Büyük besteci Beethoven beste oluşturmadan evvel her zaman kafasını soğuk suyun içine soktuğunu biliyor muydunuz?

– 1950’li yıllarda, seyircilerle iç içe olmak için ilk kez T sahne kullananın ve bunu sahne ve gazino kültürümüze katanın büyük ses ustası Zeki Müren olduğunu ayrıca sabit mikrofonun T sahneye uygun olmadığından ötürü yine ilk kez kablolu taşınabilir mikrofonun Zeki Müren tarafından kullanıldığını hiç duydunuz mu?

– Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikrin ve duygunun en iyi ifade etme ve aktarma biçimi olan çağdaş sanatın her bir kulvarında öncü olup teşvik ettiğini, herhangi bir opera yazılmamışken emir vererek Türkiye’nin ilk operasının icra edildiğini ayrıca bu operanın 1934 yılında İran Şahı Rıza Pehlevi’nin ziyareti esnasında gösterildiğini biliyor muydunuz?

– Bazı ses sanatçıları uygun frekansla bardaklarda rezonans meydana getirerek ve meydana gelen titreşimler etkisiyle bardakları kırabildiğini biliyor muydunuz?

– İnsanlar genellikle mutluyken müziğin melodisine mutsuzken ise müziğin sözlerine odaklandığını biliyor muydunuz?

– Tarihteki bilinen en eski enstrümanın 40.000 yıl önce yapıldığını ve bu enstrümanın geyik ayağından yapılmış olduğunu biliyor muydunuz?

– Türk müziğindeki makamları insanda oluşturdukları duyguları Farabi incelemiş ve açıklamıştır. Farabi’ye göre sıralama şu şekildedir:

Rast makamı: İnsana huzur ve sevinç verir.

Rehavi makamı: İnsana sonsuzluk hisleri katar.

Kuçek makamı: İnsana karamsarlık ve üzüntü verir.

Büzürk makamı: İnsana korku verir.

Isfahan makamı: İnsana genişlik ve rahatlık verir.

Neva makamı: İnsana ferahlık ve lezzet verir.

Uşşak makamı: İnsanda güldürme etkisi vardır.

Zirgüle makamı: İnsanda uyuma isteği uyandırır.

Saba makamı: İnsanda cesurluk ve güçlülük hissi verir.

Buselik makamı: İnsana güç verir.

Hüseyni makamı: İnsana rahatlık ve sessizlik verir ve kişi huzur bulur.

Hicaz makamı: İnsana alçak gönüllülük hissi verir.

-Müzik insan beyni için uyuşturucu etkisi gösterebilir hatta insanı bağımlı yapabilecek etkiye sahiptir.

-Büyük Besteci Beethoven Dokuzuncu Senfoniyi besteledikten sonra tamamen sağır olmuştur.

-Müzik ile tedavi insan ruhunun tedavisinde en eski terapi yöntemlerinden biri olup eski çağlardan beri kullanılmıştır.

Nasıl Müzisyen Olunur?

Müzisyen olmak yetenek ve aynı zamanda sabır ve emek gerektiren bir olgudur. Ancak bazı durumlarda yeteneğin olması yerine çok fazla emek vermek de müzisyen olma hedefine sizi ulaştırabilir. Yani yetenek olmadan da fazla çalışarak iyi bir müzisyen olabilirsiniz. Bir enstrüman çalmak da zorunlu değildir. Besteler icra ederek müzisyen olabilirsiniz. Bundan dolayı müzisyen olmak için birçok koşulun yanında önemli olarak sürekli çalışmak ve kendini geliştirmek gerekir. İşte bu noktada profesyonel müzik kursları herkesin en büyük yardımcısı olur.

Profesyonel müzisyen olmak

Profesyonel müzisyenler bir gruba katılarak ya da tek başına kendi müzikal performansları ile geçimini sağlayan kişilerdir. Müzisyenlik yalnızca enstrüman çalmak ya da beste yapmak değildir, bazen şarkı söylemek de gerekir. Birçok profesyonel müzisyen hafta içinde çalıştıklarından dolayı prova ve çalışmalarını hafta sonları ya da geceleri yapmaktadırlar.

Adım 1: Profesyonel müzisyenleri araştırın.

Yetenek ve çok yönlülüğe bağlı olarak müzisyenlik bir veya daha çok alanda nitelik sahibi olmayı gerektirebilir. Trompet ve trombon gibi pirinçten yapılmış enstrümanlar çalabilirsin ancak bazen gitar ya da keman gibi yaylı enstrümanlar ya da nefesli enstrümanlar kullanabilmen gerekebilir. Bundan ötürü bir besteci olmak için televizyon, radyo ve operalar için müzikler oluşturabilirsin. Bu kalem ve kağıt ile olabileceği gibi bilgisayar tarzı teknolojik aletleri kullanarak da yapabilirsin.Forte söyleyebilir ya da bir tenor, kontralto, bariton, bas ya da soprano olabilirsin. Bundan dolayı kendini tanımak adına seçmelere katılabilir ya da canlı performans gösterebilirsiniz. Başarılı müzisyenlerin hayatını araştırarak müzisyen olmaya nasıl başladıklarını, hangi aşamalardan geçtiklerini öğrenebilir ve sanat hayatları hakkında bazı bilgiler edinebilirsiniz.

Adım 2: Bir enstrüman çalmayı öğrenin.

Birçok profesyonel müzisyen gibi çocukluktan beri bir ya da daha çok enstrüman çalmayı öğrenmelisiniz. Bundan ötürü deneyimli bir müzik öğretmeni ile çalışmalısınız. Ayrıca sahne performansı gerçekleştirerek müzisyen olmak için uzmanlık ve tecrübe kazanırsınız. Profesyonel müzik kariyerinize başlamadan önce bir enstrüman çalmayı öğrenmek ya da notaları okuyabilmek size müzisyen olmak için avantajlar sağlar. Galata Sanat Merkezi‘ndeki kurslar size bu konuda yardımcı olmanın ötesinde enstrüman çalma konusunda uzman olmanızı sağlar. Bundan dolayı bu tarz uygulamalar öğretiler müzisyen olmak için önemlidir.

Gitar Çalmaya Başlamak İçin Hangi Gitarı Almalıyım?

Gitar çalmaya başlamak isteyen herkes hemen hemen aynı soruda takılıp kalır. “Gitar çalmaya başlamak için hangi gitarı almalıyım?” ya da “Hangi gitar türü ile başlamam gerekir?” Bu yazımızda bu sorulara olabildiğince yanıt vermeye çalışacağız.

Gitar öğrenmek ile ilgili bir konu açıldığında genelde herkes aynı cümleyi kurar; “ Önce klasik gitar ile başla, sonra diğerlerine geçersin”. Gitar çalmak için bu şekilde kesin bir kural yoktur. İsteyen istediği gitarı satın alıp çalmaya başlayabilir. Ama yine de klasik gitar ile öğrenmek nispeten doğru bir karar olacaktır. Çünkü klasik gitar; diğer gitar türlerine göre daha yumuşak teller ve daha geniş perde aralıkları sunar. Bu sebeple başlangıçta zorluk seviyesi diğer gitar türlerine göre daha azdır.

Bilindiği üzere elektro gitar ve akustik gitar telleri çelik, bakır ve krom gibi malzemelerden yapılır ve gitar çalmaya yeni başlayan kişinin parmak uçları için başlangıçta zorlayıcı olacaktır. Klasik gitar telleri ise naylondan üretilir ve daha yumuşaktır. Yeni başlayan bir öğrencinin ilk etapta bol miktarda parmak egzersizi yapması gerektiği için parmaklarını daha az yoracaktır.

Bir diğer konu ise gitar perde aralıklarıdır. Elektro gitar ve akustik gitarda daha dar olan perde ve teller arası boşluklar klasik gitarda daha geniştir. Bu da parmakları doğru perdelere basmak için başlangıç seviyesindeki gitar öğrencilerine yardımcı olacaktır.

Klasik gitarın başlangıç seviyesi için bütün bu avantajlarına rağmen tekrar edelim; “Gitar çalmaya başlamak için klasik gitar şart değildir”.  Siz hangi gitarı çalmak istiyorsanız onu seçin ve başlayın. 6 telli gitarların temel çalışma prensibi aynıdır. Bu nedenle istediğiniz gitarla öğrenmeye başlarsanız sonrasında diğer türlerini de rahatlıklar çalabilirsiniz.

Elektro, akustik ya da klasik… Hepsinin kendine has ayrı birer keyfi vardır. Siz gitar çalmak istedikten sonra hangisinden başladığınızın bir önemi yok. İçinizdeki enstrüman çalma arzusunu düzenli egzersizler ile birleştirdiğiniz takdirde başaramamanız için hiçbir neden yok. Sevgiler…